-8-

146 19 49
                                    

Sabah uyandığım gibi duşa girmiştim. Hava bugün soğuk olduğundan ilk başta duşa girip girmemek arasındaydım. Temizlik ruhum ağır basınca hızlıca yıkanmıştım. Dolabın karşına geçtiğimde şık bir şeyler elime alıp giyinmeye başladım. Aynanın karşısına geçip kendimi incelediğimde gülümsedim "Fiziğimin güzelliği şaka mı..."

[WOOYOUNG OUTFIT]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[WOOYOUNG OUTFIT]

[WOOYOUNG OUTFIT]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[SAN OUTFIT]

Evden çıktığımda San ile karşılaşmıştım, tebessüm etmek için hazırlanırken evinden dün gelen adam çıkmıştı. Olumsuz düşünmemeye çalışsam da elimde değildi. Tepkisiz bir suratla yanına gittim "Ben bugün otobüsle gideceğim" Bunu söylemek aklımda yoktu bile... San da bana tepkisiz şekilde bakıyordu "Neden Wooyoung?" Saklayacak bir şeyim olduğunu düşünmüyordum, rahat bir şekilde cevap verdim "Arkadaşın ile tanışmıyoruz, garip bir ortam olur gibi hissettim" San başını olumsuz şekilde sallamıştı "Bence böyle düşünmene gerek yok, birlikte gidelim" Söyleyecek başka bir şey bulamadığım için çaresizce arabaya ilerledim. Adamın ön koltuğa oturmasıyla iyice sinir olmuştum. Arka kapıyı açıp bindim. San da gelince yola çıkmıştık. Sabah boynuma kapatıcı sürdüğüm için hiçbir şey belli olmuyordu. Camdan dışarı sıkılmış şekilde bakarken araç içerisindeki aynadan bir saniyeliğine San ile bakışma yaşamıştık.

Öğlen olmuştu, bu saatler sıcak olur diye düşünmüştüm ama hava hala serindi. En azından şirketteki ısıtıcılar kaliteli olduğundan üşümüyordum. Herneyse daha ciddi problemlerim vardı. Mesele San, aramızda bir şey yaşanmamış gibi davranıyordu ve ağlayacak gibi oluyordum. Öğle arası genelde Hongjoong'un olduğu yere gidip yemek yerdi bu sefer dünden beri yanında olan herifle yemek yiyorlardı. İsmini de bir şekilde öğrenmiştim, Chris denen biriydi. Ben genelde yemek yerken yalnız kalmayı seviyordum ama Seonghwa el sallamıştı. Onun gülüşü bir kaç saniyeliğine derdimi alıyodu. Yanına gidip oturdum "Hongjoong hyung nerede" Hafifçe kulağıma yaklaştı "Yaptığı yemek yüzünden midesini bozdu" gülmemek için kendimi tuttum "Yemek yapmayı bilmiyor mu?" Başıyla onayladı "Maalesef bilmiyor" Genel olaylardan sohbet etmeye devam ederken San ile ilgili şeyler sormak istiyordum. Seonghwa şuan bana yardım edebilecek tek kişiydi "Hyung, San'ın yanındaki Chris adındaki kişi kim?" Seonghwa göz ucuyla San'ın olduğu tarafa bakıp bana dönmüştü "Eski sevgilisi" Bunu demesiyle kafamdaki sorular artıyordu. Neden San da kalmaya gelmişti, tekrardan çıkmaya mı başladılar? Hemde benimle yattığı günün sonrasında... Seonghwa dalıp gittiğimi fark edince omzumu sarstı "Woo orda mısın?" Anlık Woo diyince bizim grup aklıma gelmişti. Kesinlikle Seonghwa'nın yeri bende farklıydı "Sence şuan sevgililer mi?" Seonghwa da emin değil gibi gözüküyordu "San ile 5 ay önce ayrıldılar, tekrar olacaklarını sanmıyorum. Problemli bir ilişkiydi" Biraz da olsa içim rahatlamıştı, Seonghwa sırıtıp bana döndü"Neden sordun bakalım" Panik yapacağım bir soru olsa da Seonghwa'nın karşısında paniklememiştim "Merak ettim sonuçta komşum da sayılır, dün onları eve girerken gördüm" Tek kaşını kaldırıp anlamsız bakışlar atmıştı "Ne alaka şimdi öf, San'ı cidden anlayamıyorum. Zamanında birçok iyi kişiyi elinin tersiyle itti" Dediklerinden sonra biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Bende bu kurbanlardan oluyorum sanırım...

Company//WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin