-18-

83 14 14
                                    

Gözlerimi araladığımda kendi yatağımda olduğumu fark etmiştim. Hafifçe doğruldum, elimi alnıma götürünce sargı olduğunu fark etmiştim "Sargı ne alaka şimdi off" Odamın kapısı açılınca yaşanan şeyler iyice saçma gelmeye başlamıştı. Yeosang'ın gelmesiyle güvende olduğumu anlamıştım "Wooyoung iyi misin?" Sargıyı gösterdim "Bunu görene kadar iyiydim" Yeosang yanıma yaklaşıp fısıldadı "San içerde" Şaşkınlığımı gizleyememiştim, kısık sesle konuştum "San neden burada?" Yeosang hızlıca kapıyı kapatıp geri gelmişti "Şimdi şöyle ben tuvalete seni merak ettiğimden geldim, San birinin başında duruyordu. Bi baktım sen yerdesin, azıcık bağırmış olabilirim. Panikledim yani sana vurdu ya da herhangi bir şey yaptı sandım. Neyse sonra San, ayağı takıldı yüz üstü düştü dedi. Ben güvenemediğim için sabaha kadar dur Wooyoung uyanınca git yoksa şikayet ederim dedim. O da tamam dedi" Dinlerken ne zaman düştüğümü hatırlamaya çalışıyordum. Tuvalette olan anılarım aklıma biraz da olsa geliyordu. San ile olan konuşmalarımı hatırlınca Yeosang'ın omzundan tutup hafifçe sarstım "Daha büyük bir sıkıntı var, sen San'ı çağırır mısın, onunla konuşmam gerekiyor" Yeosang dediğimi onaylayıp odadan çıkmıştı. Aynaya dönüp sargıyı kaldırdım. Hafif şişlik vardı, onun dışında bir şey olmaması içimi rahatlatmıştı. Sargıyı tamamen çıkartıp masaya koydum.

San içeri girdiğinde alnımdaki şiş olan kısmı saçımla kapatmıştım. Yatağın ucuna oturunca bir süre sessizlik oldu. Yağmurlu günden beri kırgındım ama tuvalette dediğim şeylerde hakarette etmiştim. O yüzden düzgün bir konuşma yapsam daha iyi olacaktı. Derin bir nefes alıp San'a döndüm "Dün yaşananlar için özür dilerim, yani dediklerim kendimce doğru olsada sert ve argolu konuştum" San bana ifadesiz bir şekilde bakıyordu. Evlilik mi böyle yapmıştı yoksa bana karşı nefret mi besliyordu emin olamıyordum "Wooyoung" Söyleyeceği şeye karşı hazırlıklı bir şekilde bekledim "Ben verdiğim sözü tutamadım senden içtenlikle özür dilerim. Yaptığın ya da söylediğin şeyleri senin açından fazlasıyla haklı buluyorum ama kendi hayatımda aldığım bir karar yüzünden kimsenin acı çekmesini veya üzülmesini istemiyorum. Evli olduğum kişiye karşı bu kadar çok sorumluluk almam gerektiğini bilmiyordum. Bu süreç senin için zor olduğu kadar benim içinde zor. Artık duygularımı tozlu raflara kaldırdım. Yeosang kalmam için ısrar etti, sana bir şey olursa beni polise verirdi büyük ihtimalle. Neyse daha eve gidip neden sende kaldığımı falan anlatacağım. Sonuçta senin yanına gittiğimden bir sürü soruya maruz kalmak zorundayım" San'ın bu tür şeylerle karşılaştığını tahmin edebiliyordum ama kendi ağzından duymak biraz can sıkıcı olmuştu "Dün sana iş çıkardım, kusura bakma. Artık yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Bazen her şeyi mahvediyor gibiyim" San yaklaşıp hafifçe sarılmıştı.

Bir kaç saniye böyle durduktan sonra bende sarıldım "Düştüğünde ilk başta sarhoşluktan kalkamıyorsun sandım meğer başını vurmuşsun. Sonra Yeosang gelip seni kucağına almak için kaldırınca alnının kızardığını fark ettik. Otelin revirine götürdük orada sardılar. Doğruyu söylemek gerekirse sana bir şey olmasından korktum" Bu an hiç bitmese güzel olurdu. Benim için endişelenmesi ona karşı oluşturduğum soğukluğumu azaltmıştı "Duygularını tozlu raflara kaldırdığını söylemiştin" San yavaşça geri çekildiğinde onu bırakmak istememiştim. Şuan yapabileceğim bir şey olmadığı için geri çekilmesine izin verdim. Yüzüme bakmaya başlamıştı, parmaklarıyla alnımdaki saçlarımı ayırdı "Bunu gördükten sonra endişelenmem gayet normal" Bileğinden hafifçe tutup geri çektim, hemen alnımı kapattım "Bakma ya zaten kötü gözüküyor" San yanımdaki kremi göstermişti "Bunu alnın için verdi doktor, sürsen iyi olur" Göz devirdim "Üşeniyorum, dokununca acıyor zaten"

Company//WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin