Gözlerimi araladığımda ağrılarım düne göre daha fazla yoğum gibiydi. Aslında şuan bir şey hissetmiyordum. Saate baktığımda sabah 8 civarıydı. Hareket bile edemiyordum. Seruma baktığımda yarısında tıkanmıştı. San'a seslensemde onun koltukta olmadığını fark etmiştim. Kapı hafifçe aralanmasıyla sessizce konuştum "San?" İçeri girenin Chris olduğunu görmemle yandaki eşyaları alıp fırlatmaya başlamıştım. Elinde bıçakla üzerime geliyordu. Bağırmaya çalışsamda yapamıyordum, gözlerimi sıkıca yumdum.
Korkuyla hızlıca doğruldum. Kötü bir rüya görmüştüm. Kalbim çok hızlı atıyordu. San hızlıca yanıa gelmişti "Canım iyi misin?" Ellerimi San'ın boynuna sarıp bir süre o şekilde durdum "Kabus gördüm, Chris odaya geliyordu falan" Saçlarıma öpücük kondurup geri çekilmişti "Korkma her şey düzelecek. Şimdi polislerin yanına gideceğim, merak etme kapıyı kitleyip çıkarım. Hem benim dışımda kimse açamaz" Başımı olumlu şekilde salladım. San gittiğinde Seruma doğru baktım. Bittiğini görünce rahatlamıştım.
Bir kaç dakika içinde San ve polisler odaya gelmişti. Yandaki sandalyeye geçip eline not kağıdını almıştı. Temel bilgilerden sorup ardından olayın nasıl yaşandığı anlatmamı istemişti. İlk kez baştan anlatacağım için tedirgin hissediyordum "Eve geldiğimde akşam yediyi geçiyordu. Ev kapısını sonunda kadar açık görünce polisi aradım. Kontrol etmek için evin sadece girişinden bakmak istedim. Girişte dururken sırtıma doğru bir darbe yedim ve depoda uyandım. Beni kaçıran kişi Chris vardı. Bu Chris, San'ın eski eşi. Beni zaten sevmiyordu. Kendi içinde hırs yapmış olucak ki tehdit etmeye başladı. Koreden gitmemi ya da ölmemi söyledi"
Durup titreyen ses tonumu toparlamaya çalışmıştım. San da polisler gibi dikkatlice beni dinliyordu. Daha fazla bölmemek için devam etmiştim "Ben dediklerine karşı çıktığım için kemeriyle vurmaya başladı. Bir saat sonunda adamlarının çoğu ve kendisi gitmişti. Zar zor kaçmaya çalıştım. Bir ağacın arkasına geçtim. Chris ve adamları kısa sürede dönmüş olucak ki benim depoda olmadığımı fark etti. Aramaya çalışsa da polis sirenleri gelmeye başladı. Sonrasında zaten polisler buldu" Polis her şeyi kaydettikten sonra teşekkür etmişti. Odadan çıktıklarında San'a doğru baktım "Evine gidelim, ayrıca kendi evime bir süre girmek istemiyorum" Yanağımı okşayıp hafifçe tebessüm etmişti "Nasıl istersen öyle yapalım"
Saatler sonra eve gelmiştik. San beni yatak odasına götürürken karnım guruldamıştı. Omzuna dokundum "Ben acıktım" Gülüp bana doğru bakmıştı "Yemek için umarım malzeme vardır yoksa güzel bir yerden sipariş veririm" Odaya gelince kucağından inmiştim. Beni bu şekilde bırakmak istemesede yürümem gerekiyordu. sAyakta durabiliyordum ama adım attıkça özellikle belim çok ağrıyordu. Yatağa oturduğumda hemşirelerin verdiği gündelik kıyafetleri çıkartmıştım "Bedenimi kirli hissediyorum, yıkansam iyi olur ama yaralarım çok fazla" San bir süre düşündükten sonra bana doğru dönüp gülümsemişti "Ben yumuşak bir bezle temizleyebilirim, yaralarının olduğu kısımlara daha az dokunurum" Başımı olumlu şekilde salladım "Öyle yapalım o zaman seni de yorucam artık" San yaklaşıp yanaklarımı sıkınca kaşlarımı çattım "Yaa San bebek miyim ben bırak" Elimi yavaşça yanağımdan ayırmıştı "Gayette öylesin, şimdi duşa gideceğiz, ben seninle güzelce ilgileneceğim" Yaptıkları benim için çok değerliydi, bazen gerçek olup olmadığını sorguluyordum.
Akşam olduğunda San'ın pijamalarından giymiştim. Gözüm masasına takılmıştı. Sürekli sıktığı ve hoşuma giden parfümünü uzun arayışlar sonucu bulmuştum. Benim için evde duruyordu ama şirketteki salaklar yüzünden bilgisayarını alıp salona gitmişti. Odada durması için ısrarcı olmamıştım. Genelde yalnız daha iyi çalışıyordu ve asla ses istemezdi. Bugün yaptığımız şeyleri düşünürken sargıları teker teker açıp beni yıkaması aklıma gelmişti. Yıkqnma aşaması kolay olsada onları yeniden sarmak işkence gibiydi. Zaten ben pek bir şey yapmamıştım. Olan San'a olmuştu. Telefonumu elime aldım. Benimkileri özlediğimden yazmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Company//Woosan
General Fiction•Wooyoung, yan eve taşınan komşusunun müzik seslerinden rahatsızlık duymaya başlamıştı. Sabah yeni işi için görüşmeye gidecekti fakat patronu olacak kişinin komşusu çıkacağını düşünememişti•