-7-

143 21 24
                                    

Güneş ışığı yüzüme çarpıyordu ve uyanmak istemediğim için diğer tarafa dönmüştüm. San'ın beni öpmesiyle ters şekilde konuştum "San sabahın köründe uğraşma benimle" Kendisine doğru çevirmişti "Saat öğlen 1" Demesiyle doğrulup saçlarımı düzelttim "Önceden uyandırsaydın ya" San başını olumsuz şekilde salladı "Yeterince yorgundun, istediğin kadar uyumanı istedim tabi geç olmaya başlayınca olaya el attım" Yatağın etrafına baktım, San kıyafetlerimizi toparlamıştı bile, dünkü dağınıklık yoktu "Sen ne zaman uyandın ve işe gitmediğimiz için bir şeyler anlaşılabilir?"

"Mesaj attım 'ateşim var' diye 'Wooyoung da evime gelecek dosyalarıma bakacak' bunu yazdım"

Kahkaha atmıştım, buna ben bile inanamazdım "Kesinlikle birileri şüphelenecek" San başını sallamıştı "Zaten evime gelebilecek kişilerden şüpheleniyorum bu yüzden aşağıda ki koltuğa ince bir battaniye falan koyarız, biri gelince yatarım" San kendinden emin konuşsada bana mantıklı gelmemişti "Ateşine baktıklarında normal bulurlarsa duştan çıktım dersin" San fikrimi beğendiğinden alkışlamıştı "Bi oyunculuk yapmadığımız kalmıştı" Yorganı üzerimden çekip ayağa kalktım. Aynanın karşısına geçip boyun çevremi kontrol ettim. San sinsice gelip arkamdan sarılmıştı. Boynuma yaklaşınca sinir bir ses tonunda konuştum "San! Zaten bir sürü kızarıklıklar morluklar var, yenilerine gerek yok" Aynadan San'a doğru baktığımda pis pis kıkırdadığını görmüştüm

"Sadece bulaşık için yardım ederim gerisine asla karışmam" San surat asmıştı "Benimde yemek yapacak enerjim yok dışardan bir şeyler söyleriz" Başımla onayladım "İyi madem öyle yaparız" San geri çekilip aşağı götürmek için ince battaniye çıkarmıştı. Odadan çıkıp aşağı doğru inmeye başladım. Zilin çalmasıyla paniklemiştim. San merdivenlerden aşağı battaniyeyi attığından hemen elime alıp koltuğa serdim. San mutfaktan bir kaç ilaç alıp masanın üzerine bırakmıştı. Koltuğa uzanmasıyla bende boynumun gözükmediğine emin olup kapıyı öyle açmıştım "Wooyoung selam" Hongjoong ve Seonghwa'nın geldiğini görmemle içimden küfürler etmiştim. Zeki kişiler olduklarından bir şeyleri anlayabilirlerdi "Hoşgeldiniz siz geçin içeri" Ayakkabılarını çıkarınca Salona geçmişlerdi. Kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım. İçeri gittiğimde San harika oyunculukla hasta numarası yapıyordu. Hongjoong koltuğa geçip oturmuştu, Seonghwa San ile ilgileniyordu "Ateşin normal şuan noldu bir anda kendine iyi de bakıyordun" San öksürerek konuşmaya başlamıştı, Seonghwa eliyle yüzünü kapatmıştı "Aslında gayet iyiydim ama dünkü yediğim şeyler yüzünden böyle oldum. Bir kaç kerede kustum hatta Wooyoung'un üzerine bile kusmuşum benim kıyafetlerimden giymek zorunda kaldı" Yalan söylemek konusunda profesyoneldi, San'ın dediklerini onaylamış şekilde mırıldandım.

"Sekterini bu kadar yormaman gerekiyor San" Gülmemek için bakışlarımı kaçırmıştım, Hongjoong bana doğru 1-2 saniye dikkatle baktığında bir şey anlar diye tırsmıştım "Çok haklısın Seonghwa şey yaşınızı sormayı unuttum" San gülmemek için kendini tutmaya çalışıyordu "İkiside senden büyük" başımla onayladım, bunu tahmin etmiştim "Artık hyung da diyeceğim çok tatlı" Seonghwa göz devirip bir yandan gülümsemişti "Tabi canım bide bize sorsan aman ne tatlı" San hafifçe doğrulunca Seonghwa arkasına bir tane daha yastık koymuştu "Mesela ben Hongjoong'a hyung demiyorum ama Seonghwa'ya hyung diyorum çünkü Honjoong ile veletliğim birlikte geçti" Bu duruma Hongjoong dışında hepimiz gülmüştük "Dayağı hak ediyor, kaşınma bu halinle San" Seonghwa ayağa kalkınca bakışlarımı ona yöneltmiştim "Biz gidelim artık işimiz gücümüz var. San'ın da nasıl biz buraya geldik diye kızmadı anlamadım" Hongjoong da ayağa kalkmıştı "Görüşürüz manyak çift" San kendi dediği şeye gülmesiyle bende ufak bir kahkaha attım "Sen yarına iyileşince bunun bedelini ödeyeceksin" Hongjoong, Seonghwa'nın elinden tutmasıyla kapıya doğru ilerlemişlerdi. Hızlıca peşlerinden gidip kapıdan geçirdim. Gittiklerinde rahat bir nefes almıştım.

Company//WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin