" Buldum seni"

501 38 87
                                    

İyi okumalar


(Ateşten)

"Ben geldim , nasılsın bugün bakalım özledin mi beni? seni bilmem ama ben seni çok özledim canımın yarısını çok özledim ,sana çok kızgınım biliyor musun beni bu koskoca hayatta tek bıraktın hani hep yanımda olacaktın hani beraber oyun oynayacaktık,neden verdiğin sözü tutmadın ama biliyor musun şimdi tekrar seni görsem sıkıca sarılırdım biliyor musun, keşke bir kez daha görseydim - hafif burnumu çektim -  ben seninle çok fazla konuşuyorum evde bu kadar kelimeyi bende bir arada duyamaz kimse çünkü ben en çok kardeşime konuşmak canımın yarısına içimi dökmek istiyorum sahi beni duyuyorsun değil mi neyse şimdi gitmem gerek ama söz veriyorum yine gelicem tamam mı " son kez toprağı okşayıp ayağa kalktım gözlerimi silip yürüyerek eve adımlamaya başladım,her zaman ki gibi beynimin içi sadece oyla doluydu .Ben ateş hayatta kalmayı beceremeyen ateş, canının yarısını kaybetmiş ateş, hiç bir işe yaramayan ateş ben yıllar önce canımdan bir parça olan,ikizini kaybetmiş biriyim.
Masal, masal benim ikizim' di onu kaybettiğim zaman 3 yaşındaydım, onun ile ilgili aklımdaki anılar da yavaş yavaş siliniyor ve ben hiç bir şey yapamıyorum küçüktüm ikizime ne olduğunu bilmiyordum her gün onu istiyor ve ağlıyordum bir gün annem ile babam karşıma gelip bir daha gelemeyeceğini söyledikleri zaman ne dediklerini anlamıyordum ama zaman geçtikçe anladım ama anladığım için de kendimden nefret ettim keşke dedim keşke anlamasaydım.

(Aden öldükten 5 ay sonra;)

"Anne Aden nerde ben onu çok özledim ama ,gelicek dediniz bir türlü gelmiyor o gelmiyorsa biz ona gidelim anne lütfenn"
Ateş yine her zamanki gibi ikizini istiyor ve ona gitmek için ağlıyordu oğlunun bu durumunu gören seher hanım ve Kenan bey daha fazla  çok üzülüyordu saklamadan ona bir daha gelmeyeceğini anlatmaya karar verdiler. Kenan bey ateşi kucağına alıp bahçeye götürdü ve oradaki koltuklardan birine otutturdu, Kenan bey ile seher hanım ateşin önünde diz çöktüler , ateş küçüktü ne deseler de anlamazdi onun için nasıl anlayacağı şekilde anlatacaklarini düşündüler,bu onlar için de bir hayli zordu zaten seher hanım da ayakta zor duruyordu bu aralar uyumak için ilaç içtiği için halsiz düşmüştü Kenan bey derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
" Ateş, oğlum Aden bir daha gelemeyecek"
" nasıl gelemeyecek, tamam olsun biz ona gidelim bana ben çok özledim"
" oğlum gitti o çok uzağa gitti ne biz yanına gidebiliriz ne de o Bizim yanımıza gelebilir " ateşin kafası karışmıştı hiç bir şey anlamadan annesine baktı ama annesi de ağlıyordu yine babasına bakıp sordu
" neden ? Neden gidemeyiz ki ama ben çok özledim kesin o da bizi özlemiştir ki "
" bak oğlum yukarıdaki yıldızları görüyor musun?" Ateşin başını kaldırıp yıldızlara baktı çok güzel parlıyorlardı kafasını indirip babasına tekrar baktı Kenan bey eliyle en parlak olan yıldızı işaret etti
" bak orda bizim masalımiz orda bizi izliyor,ne yaptığımızı görüyor o gitti çünkü o da bir yıldız oldu " ateş hiç bir şey anlamayıp yıldıza baktı çok güzeldi parlıyordu ama kardeşinin orda ne işi vardı ki tekrar babasına baktı
" ama baba neden orda ki niye gelmiyor, küsmüş mü bize yoksa sevmiyor mu bizi?"
" olur mu hiç öyle bir şey oğlum seviyor bizi ama gitmesi gerekiyormuş büyüyünce nedenini anlarsın ama artık kardeşin gelemez ama sen onu özlersen kafanı kaldır gökyüzüne bak onu görüceksin tamam mı?" Ateş heyecanla başını salladı her zaman kardeşini görecekti çok güzeldi bu " tamam baba ne zaman baksam görücem dimi?" Kenan bey ağlamamak için zor tutuyordu kendini
" görüceksin oğlum, görüceksin neyse hadi geç oldu hadi yatağa girelim " ateş elini kaldırıp gökyüzüne doğru salladı
" iyi geceler Aden , merak etme uyanır uyanmaz gelicem görmeye seni "

Şimdi içimden ne gülmek ne de konuşmak geliyordu , annemin bir aralar ağzından kaçırdığı bir gerçekle avukat olmak istiyordum annemin dediğine göre küçükken beraber film izlerken Aden bir anda ordaki karakter gibi avukat olmak istediğini söylemiş sordukları zaman televizyonu gösterip şunun gibi olucam demiş,bunu öğrendikten sonra bende tercihimi hukuğa vermiştim bu halim herkesi çok üzse de yapacak bir şeyim yoktu Can yarım olmadan iyi olacağımı da sanmıyordum ama işin garip yanı şu ki ben ikizimin öldüğüne inanmıyordum, hissediyordum onu başlarda bunu aileme söylesemde psikolajimin iyi olmadığını konuştuklarını duymuştum başlarda bu düşünceli çok sinirlenmemi sağlasa da bir bakıma haklılar dı ikizim ölmüştü zaten bir süre sonra da bu düşüncemden vazgeçmeye çalıştım ama içimdeki ses hep yaşadığını bas bas bağırıyordu ben bunları düşüne düşüne eve varmıştım içeri girer girmez annemin koşturup durmasıyla etrafta bakmaya başladım. Babam koltukta oturup televizyona bakıyordu, Yaman abim elindeki tablette sanırım çalışıyordu, barış abim de bıkkın bir ifade ile annemi dinliyordu, baran abim sanırım odasındaydı Kaan abim ise en son arkadaşları ile buluşacakti sanırım daha gelmemişti . Yavaşça ilerleyip koltuklardan birine oturdum annem beni görür görmez konuşmaya başladı
" Heh ateş geldin mi ? Hadi kalk hazırlan oğlum - sonra abimlere ve babama bakarak - ya ben kime diyorum ya hazırlanın artık geç kalıcaz beni dinleyen kim ya bu evde ben yukarı çıkıyorum aşağıya indiğim zaman hepinizi hazır görücem o kadar" diyip yukarı çıktı ben hala bir şeye anlamadığım için abime döndüm," abi ne oluyor"
" Yeni bir proje için bir şirket ile anlaştık ve bugün hep beraber yemek yenilecek"
" Birden mi planlandı bu yemek daha akşam bile yoktu böyle bir şey"
" yok aslında dün karar verdik ama biz söylemeyi unuttuk zaten annem duyunca neden bu kadar geç söylediğimizi söyleyip haşladi bizi "
" neyse gidersiniz ben gelmiyorum hiç işim olmaz öyle şeylerde"
" saçmalama sende geliyorsun ailecek gidiyoruz itiraz yok "
" Ama- "
" hadi kalk kalk gidelim hazırlanalım yoksa annem öldürür bizi " diyip beni zorla odaya göndermişti abim, zaten şu anda da en ihtiyacım olan da ailecek yenilecek bir iş yemeğiydi zaten neyse biraz oturup işim olduğunu söyleyip kalkardım , siyah bir pantolon ve kahverengi gömlek giyip hazırlandım saçlarımı da dağıtıp aşağıya indim , herkesin kapının önünde hazır bir şekilde beklediğini gördüğüm zaman oraya doğru yürüdüm, aslında kendi arabamla gelmeyi düşünüyordum ama yaman abim onunla gelmemi istediği için onun arabasına bindim  kısa bir süre sonra Baran abimin işlettiği lokantanın önünde durduk içeriye doğru yürüdük bize hazır olan masaya oturduk diğer taraf daha gelmemişti biraz oturup onları bekledik 5 dakika sonra onlarda teşrif etmişti kafamı telefondan kaldırıp gelenlere baktım ama bu nasıl olur bu bildiğin benim kız halim ben ona şaşkınlıkla bakarken kız hala bize bakmamıştı Yaman abimde takılı kalmıştı gözü bir kaç dakika sonra gözünü abimden çekip anneme doğru döndü ve gözleri açıldı sonra bana bakınca göz göze geldik onun da bizim gibi şaşırdığını görebiliyorduk bir süre sonra oturdular ,babam bizi tanıttıktan sonra diğer tarafta kendilerini tanıttılar Ne! Masal mı yok hayır hayır tesadüf evet tesadüf yani Aden öldü saçma sapan düşünme ateş öldü Aden ama hukuk okuduğunu ve 20 yaşında olduğunu öğrendikten sonra bu kadar tesadüf olmadığını anladım bu Adendi can yarım Adendi bir süre sonra gitmek için ayağa kalktıklari sırada Yaman abimin kısık sesle Aden dediğini duydum o sırada masal da duymuş olmali ki arkasını dönüp çatık kaşlarla abime bakmaya başladı fazla bakmadan Kerem denilen çocukla çıktılar herkesin kafası karışmıştı ve herkes şu anda farklı şeyler düşünüyordu o sırada Yaman abim ile göz göze geldik ne demek istediğimi anlamıştı ve bana gülümseyerek bakmaya başladı evet biliyordum buldum seni masalım buldum seni  can yarım...




Ateşin ağzından bölüm, nasıldı?

Oy verip yorum yapmayı unutmayalım:)

ADEN MASAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin