" Korkma"

289 16 1
                                    

Medya: Kerem ile Aden

İyi okumalar<3

'Her şerde bir hayır var 'demişler ne de doğru demişler. Babamın göğsünde uzanmış ve gözlerimi kapatmıştım. Burası bana çok güven veriyordu ,sanki tüm yaşadıklarım kısa bir süre yok oluyordu. Önceden bana bir baban olucak ve böyle hissedeceksin deselerdi inanmazdım.

Babam hem saçlarımı okşuyor hemde benimle birlikte sessizce duruyordu. Beni anlıyordu ,bu sessizlik düşünmem için verilen sessizlikti. Yaman abime sarıldıktan sonra biraz öyle durmuştuk fakat gelen önemli bir müşteri ile gitmek zorunda kalmıştı. Aslında babam onu azıcık kovmuş gibi olmuştu " yürü git işinin başına, gelirsen elimden çekeceğin var 1 numara" demiş göndermişti.

Derin bir iç çektim evet kabul etmiştim,bir ailemin olmasını istiyordum fakat şimdiki cesaretimin bir daha olabileceğine pek emin değildim.

"Bizimle gelicek misin?" Babamın sorusu ile başımı kaldırıp baktım, gözleri ne olur Evet der gibi bakıyordu. Göğsünden kalkıp yüzüne baktım, bir yandan da elimle oynuyordum.

"Bilmiyorum bir yanım çok erken diyordu bir yanımsa daha ne kadar geç kalıcaksın diyor ,ne yapmalıyım anlamıyorum." Babam oynadığım elimi tutup yüzüme baktı.

"Sen hangi kararı verirsen ver biz hep arkanda olacağız ama ne olur bizi kendinden mahrum etme olur mu?" Dolan gözlerimi saklamak için başımı eğdim babam çenemden tutarak başımı kaldırdı gözyaşlarımı silip başıma öpücük kondurdu.

"Artık yanındayız meleğim o mavi gözlerin bir daha dolmasın olur mu?" Başımı sallayıp sarıldım ve fazla beklemeden ayağa kalktım.

"Şey... Benim şimdilik gitmem gerekiyor, daha düzgün düşünmem gerekiyor zaten ani bir kararla buraya gelmiştim" babamda başını sallayıp ayağa kalktı.

"Tamam güzel kızım istediğin kadar düşün,unutma biz hep burdayız bizi fazla bekletme tamam mı?" Başımı sallayıp son kez babama bakıp odadan çıktım. Ani bir kararla geldiğim buraya geldiğim için asla pişman değildim. Hatta üstümden büyük bir yükün kalktığını hissediyordum ama ailenin diğer üyeleri ile nasıl konuşacağımi bilmiyorum.

Çoktan dışarı çıkmıştım ama ben salak gibi buraya yürüyerek geldiğim için nasıl döneceğimi bilmiyordum . Dalgın dalgın yürürken duvara çarpmıştım ,elimi ağrıyan başımın üstüne koyup ovaladım." Yolun ortasında duvarın ne işi var yaa" kendi kendime kızarken başımı kaldırdım ve çarptığım şeyin duvar değilde Sabah gördüğüm Yiğit bey olduğunu gördüm.

Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu,pardon kırdığı alnıma. Bakışlarını alnımdan gözlerime çevirdi. Onun önünde göğsüne denk geliyordum ve ona bakarken başımı kaldırmam gerekiyordu.

"Yürürken önünüze baksanız daha iyi olur küçük hanım" kaşlarımı çatıp ona baktım ne demişti o bana küçük hanım mı?" Hadi ben bakmıyordum siz niye bakmıyorsunuz önünüze?" sorduğum soru ile kaşları havalandı.

"Hem suçlu hem güçlü olmak buna deniyor sanırım "

"Allah'ım sabır ya rabbim sabır " mırıldanmam ile kaşlarını çattı.

"Ne dediniz?"

"Sabır dedim sabır, Allah'tan diledim anlıyor musunuz?" Deliye anlatır gibi anlatmam ile bir şey söylemişti ama sessizce söylediği için duymamıştım.

"Çattık ya tamam hanımefendi siz bakmadıniz bana çarptınız ve sizi affediyorum uzatmayalım " ağzım şaşkınlıkla açıldı küstaha bak ya tam ağzımı açıp bir şey diyecekken çalan telefonumu duydum elime alıp baktığım zaman Kerem'in aradığını gördüm. Başımı kaldırıp baktığım zaman arkasını dönüp gittiğini gördüm öküz ya ama yine de içimde kalmasın diye arkasından bağırdım.

ADEN MASAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin