Görünmez Bir Köprüde Yürüyoruz

35 11 30
                                    

"Bazen bir amaç uğruna ölmek... Bir hiç uğruna yaşamaktan çok daha iyidir."
Dr. Martin

Noah

Çatal,bıçaklarım tabağa değerken çıkardığı ses kulaklarımı doldurdu.

Hepimiz sessiz sakin yemek yiyorduk.

"Eee" dedi Dr Martin. "Yeni bir eviniz olacağı için heyecanlıdeğil misiniz?"

Heyecanlı mıydım?

Eee hayatımı bir gözden geçirmem lazımdı. Etobur perdeler, annemin ölümü... Bunlar benim gibi bir hata için heyecanlandırıcı şeylerdi.

Ama bir eve sahip olma düşüncesi mi? Eğer bir taşıyıcıysanız bu sizi heyecanlandıran şeyler listesinde ilk bine bile girmezdi...

Kimseden cevap gelmeyince Dr Martin bizimle sohbet etmeye çalışmayı kesip yemeğe odaklandı.

Böylesi çok daha kolaydı bencede. Biz pek sohbet edilecek tipler değildik.

Hadi ama birimiz yer altından iskelet çıkarıyordu!

"Ellerinize sağlık kızlar" dedi Alberto ve masadan kalktı.

"Orada dur bakalım" dedi Kikka. "Bulaşıkları siz yıkayacaksınız"

Alberto kapıda öylece kaldı.

Herkesi bir kahkaha tufanı bürüdü.

"Hey" dedim Nicolas, Iven ve Milen'e bakarak. "Sizin de kurtuluşunuz yok"

Bir anda tüm erkeklerin yüzü kireç gibi oldu.

Tüm kızlar aynı anda gülmeye başladık.

İzabella tabakları toplayıp Nicolas'ın ellerine tıkıştırdı. "İyice ovalayın" diye tembihledi.

Tekrar kahkahalara boğulduk.

Iven yüzünü eksitti. "Hiç derdimiz yokmuş gibi bulaşık yıkayacağız..." diye mırıldandı.

"Sızlanmayın" dedi Natasha.

Gözlerindeki parıltı "Sızlanırsanız bir ejderhaya dönüşebilirim" anlamına geliyordu sanırım.

Bir kaç dakika sonra Dr Martin çalışma odasına çekildi.

Erkeklerde bulaşık yıkamaya başladı.

"Şurayı atlamışsın" dedi Jess Milen'in elindeki tabağı işaret ederek.

Milen somurttu. "Ah... Bu da ne böyle"

"Biz buna modern işkence diyoruz" dedi Rubi.

"Vay be..." dedi Alberto. "Sen ne zamandan beri espri yapıyorsun Rubi."

Rubi gözlerini devirdi. "Ben odama gideceğim" dedi. "Son projenin taslağını bitirmeliyim.

Hepimiz başımızı salladık.

Rubi tekerlekli sandalyesiyle odadan çıktı.

Tam bu sırada Dr Martin mutfağa girdi. Yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı.

"Artık yatmalısınız çocuklar" dedi Dr Martin. "Yarın erkenden yola çıkacaksınız."

"Heyy" dedi Iven. "Küçük çocuklar değiliz... Tamam belki de öyleyiz ama..."

"Yatağa" dedi Dr. Martin tekrardan.

"Peki" dedik hep bir ağızdan.

İçeriye gidip kendimi kanepenin üstüne bıraktım. Sanırım burası benim odam gibi olmuştu.

Taşıyıcılar:Ölümcül Proje [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin