"Yani ara sıra gökten kozalak mı yağdırıyorsun?
NoahNoah
Yorulmustuk ama hala yürüyorduk. Şehirden çıkmıştık.İki tarafıda ağaçlarla kaplı bir yoldaydık. Yoldan ara sıra araçlar geçsede ısız bir yer olarak tabir edebilirdi.
Tren garina ulaşmamıza yaklaşık yarım saat kalmıştı.
"Biraz dinlenelim mi?" Diye sordu Milen.
Natasha sanki bunu beklermiş gibi kendini ağacın altına attı. Ayak bileği GDPS sayesinde daha iyi görünüyordu.
"Sizde otursanıza" dedi Natasha.
Yavaşça onun yanına çömeldim. Timoty de ağacın altına oturdu. Milen Amy'i yere bıraktı. Küçük bebek etrafa gülücükler atıyordu.
Milen yavaşça yanımıza oturdu. Tam bu sırada yerden sarmaşıklar fırladı ve ağaçtan Milen'in üstüne kozalaklar düşmeye başladı.
"Ah" dedi Milen.
Korkuyla yerden yükselen sarmasiklara ve Milen'in kafasına düşen kozalaklara bakıyordum.
"Bu... Bu da neydi?" Dedi Natasha.
Milen hala şoku üzerinden atamamış olacakki elini başına götürdü.
"Bu bazen oluyor" dedi en sonunda. "Bu benim özelliğim."
"Yani ara sıra gökten kozalak mı yağdırıyorsun?" Diye sordum.
Milen gözlerini devirdi. "Evet... Dahi Kız" dedi bana bakarak.
Bir kahkaha attım. "Tam bir kozalak kafalısın"
Natasha da Timoty de güldüler.
"Güleceğinize yardım etseniz?" Dedi Milen.
Gülümsedim. Yavaşça Milen'in başının üstündeki kazaları çekip yere attım.
"Ah" dedi Milen tekrardan. "Biraz daha dikkatli olamaz mısın Dahi Kız?"
İç çektim. "Peki" dedim. Yavaş yavaş kozalakları çıkarmaya başladım.
Natasha'nın da yardımıyla bir kaç dakika içinde tüm kozalakları temizlemiştik.
"Artık yola devam etmeliyiz çocuklar" dedi Natasha.
İç çektim. İki dakika mola vermistik ondada gökten kozalak yağmıştı. Eh şans işte...
Yola devam etmemiz gerekiyordu...
●●●
Milen Timoty ve Amy önden ilerlerken bizde Natasha ile hemen arkalarından ilerliyorduk.
Natasha'nın keyfi yerinde gibiydi. "Tren nasıldır sence? Daha önce hiç trene binmedim." dedi.
"Bende binmedim ama eğlenceli olacaktır kesinlikle." dedim ona bakarak.
İki yolu da ağaçlarla çevrili olan yokuşun geçtik. Hepimiz yorulmuştuk. Ama sonunda tren garına ulaşmıştık.
Ama bir noktayı atlamıştık... Bilet alacak paramız vardı ancak biz "aranıyor" olduğumuzdan bize bilet verecekler miydi?
Bu düşüncemi diğerleriyle paylaştığımda Natasha gülümsedi.
"Hadi ama Noah... Ben yetişkin bir insana dönüşürüm ve hepimiz için bilet alırım."
"Ama bir noktayı atlıyorsun" dedi Milen. "Diyelim ki dediğin gibi oldu ve bileti aldın... Peki ya sonra? Tren garında bekleyenlerin bizim taşıyıcı olduğumuzu fark etmeyeceklerini mi sanıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşıyıcılar:Ölümcül Proje [DÜZENLENİYOR]
Science FictionBasit bir hata gibi görünen bir deney.... Bu deneyin sonuçlarına katlanmak zorunda olan çocuklar... Acaba her şey göründüğü kadar şeffaf mı? Yapılan bu yanlışlık gercektende bir hata mı yoksa kasti mi? Amaç ne? Taşıyıcıları öldürmek mi? .......... ...