"Git Noah' dedi Milen. Yutkundum. Bunu bana en son diyen kişi annemdi. Ve o ... O ölmüştü"
NoahNoah
Bakın, Willy Yeraltı Zindanları New York'ta dediğinde bunu teorik anlamda dedigini falan sanmıştım.
Maalesef bu teorik değilmiş...
Daha da kötüsü yeraltı zindanları adının hakkını veriyormuş...
Gerçektende yeraltındaymış.
"Bir planı olan var mı?" Diye sordu Milen karanlık bir çukurun önünde dururken.
Burası yeraltı zindanlarının girişiydi.
Şey en azından Willy bize böyle demişti.
"Şey hayır" dedi Jess.
"Bakın" dedim. "Aşağı inecegiz, o bitki neredeyse onu bulacağız ve sonra da yukarı çıkacağız"
"Vay be!" Dedi Milen beni alkışlayarak. "Bu harika bir plan"
Gözlerimi devirdim.
"Kapa çeneni kozalak kafalı"
Jess boğazını temizledi. "Aşağı iniyor muyuz artık?"
"Hadi gidelim" dedi Milen.
Ve böylece üçümüz titrek adımlarla mağaranın içinde bulduk kendimizi.
Mağara korkutucu derecede karanlıktı.
"Hiç bir şey göremiyorum" diye fısıldadı Milen.
"Hiç birimiz göremiyoruz o yüzden çeneni kapa" diye homurdandım.
"Hayır" dedi Jess. "Ben görebiliyorum"
Afalladım.
"Nasıl?"
"Bilmiyorum" dedi Jess. "Karanlıkta görebiliyorum sadece"
"Sen kedi falan mısın?" Dedi Milen.
Ona ters ters baktım.
Milen öksürdu. "Şey..." dedi. "Görebiliyorsan bizi sen yönlendireceksin sanırım"
O an Jess'in ifadesini göremiyordum ama onun Milen'e yüzde doksan "Ciddi misin ya?" bakışı attığını düşündüm.
Jess elimi tuttu. "Birbirimize yakın olalım" dedi hemen sonrada. "Burada çok çukur var ve görebilen tek kişi benim"
Başımı salladım.
Milen diğer elimi tuttu.
"Burası nasıl bu hale gelmiştir acaba?" Diye sordu Milen.
"Willy'i dinlemedin mi?" Diye azarladı onu Jess.
Milen suskun kaldı.
Jessica ile aynı anda iç çektik.
"Söylenene göre burada bize yapılan aşıdan üretme tesisi varmış ve sonra makinelerin biri arızalanmış ve fabrika havaya uçmuş." Dedi Jess
Milen yutkundu.
"Sonra da aşının içindeki sıvılar birbirine karışmış ve toprağa dökülmüş ve sonra da burası oluşmuş" diye ekledim.
"Ah" dedi Milen.
"Dahası da var" dedi Jessica. "O fabrikada çalışan işçilerden sadece biri o patlamada hayatını kaybetmiş ve ölen işçinin hayaleti de buraya musallat olmuş"
"Hayır" dedim. "Hayaletler gerçek değildir."
Jessica duraksadı.
"Bir sorun mu var Jess?" Diye sordu Milen eğilerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşıyıcılar:Ölümcül Proje [DÜZENLENİYOR]
Science FictionBasit bir hata gibi görünen bir deney.... Bu deneyin sonuçlarına katlanmak zorunda olan çocuklar... Acaba her şey göründüğü kadar şeffaf mı? Yapılan bu yanlışlık gercektende bir hata mı yoksa kasti mi? Amaç ne? Taşıyıcıları öldürmek mi? .......... ...