Taşıyıcılar:Ölümcül Proje [DÜZENLENİYOR]

Kaçık Bir Profesörü Ziyaret Ediyoruz

Medyadaki Rubi

"Dr Martin'in kızını kaybetmesi kötüydü. Beni kızı yerine koyması ise tuhaftı. Hele burada Rubi dururken bunu yapmasi ise ilginçti."
Noah

Noah

"Yoruldum" diye isyan etti Nicolas.

Rubi'nin sığınağımndan çıktığımızdan beri baya yol kat etmiştik.

"Sence çocuklar orada iyi midir?" Diye sordu Rubi.

"Bence iyilerdir" dedim. Mağaradan ayrılırken diğer çocukları mağarada bırakmıştık ki çocuklar da bu durumdan rahatsız görünmüyorlardı.

"Çoook yoruldum" dedi tekrardan Nicolas.

İzabella ona bir dirsek attı.

"Sızlanacağına yürü ağ atamayan örümcek adam"

Nicolas homurdandı. "Bu biraz fazla uzun bir lakap değil mi sence de?" Diye sordu.

Bir kahkaha attım.

İzabella gülümsedi. "Sanırım biraz uzun olabilir" dedi.

Iven iç çekti. "Atıştırmalığı olan?"

"Evet" diye destekledi onu Milen. "Biraz atıştırmaktan zarar gelmez."

"Eğer çenenizi kapamazsanız birazdan tüm yiyecekleri imha edeceğim" dedi Natasha. "Yola çıktığımızdan beri her 5 saniyede bir yemek soruyorsunuz"

Milen, Iven ve Nicolas hep bir ağızdan "Off" diye homurdandılar.

Jessica gözlerini devirdi. "Bu erkekler hep böyle" dedi.

"Haklısın" dedi Rubi. "Ama elden bir şey gelmez"

"Ne kadar kaldı?" Diye sordu Nicolas tekrardan.

"Az kaldı" dedi Rubi. "Amcam hemen şuradaki kasabada yardımcısı ile yaşıyor."

"Yardımcısı derken?" Diye sordu İzabella.

"Evet.. " dedi Rubi. "Alberto adında bir yardımcısı var. Eee daha çok stajyer gibi diyebiliriz"

Natty omuz silkti.

Sonumda toprak yola ulaştık. Rubi heyecanla gülümsedi.

Eğer tekerlekli sandalyede olmasaydı takla falan atacak gibi görünüyordu.

Bir an içime bir merak doldu. Acaba Rubi nasıl bu hale gelmişti?

"İşte geldik" dedi. "Burası amcamın yaşadığı köy. Evi ise biraz daha ileride."

"Sonunda geldik." Dedi Jessica.

İçimde bir huzursuzluk hissi oluştu. Köye gelişimizde hiç bir aksilik olmamıştı... Bu oldukça tuhafti.. Hatta biraz fazla tuhaf.

Her an bir şey olabilecekmiş gibi hissediyordum.

Şansa bakın... İşte tam o an bir şey oldu.

Köyün girişine geldiğimizde karşımıza bir genç kız ve ondan yaşça büyük bir çocuk çıktı.

Genç kız nefes kesici güzellikte görünüyordu. Hayatımda gördüğüm en güzel kız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirdim.

Sarı lila karması saçları beline kadar uzanıyordu. Gözleri mavi,mor renklerinin karışımı gibiydi.

Kız sanırım albino hatasıydı çünkü teni ve kirpikleri ve saçları neredeyse bembeyazdı. En fazla 13 yaşında olmalıydı.

Eeee öteki taraftan oğlan ise 20'li yaşlarında gibi gözüküyordu. Tombul bir yapısı vardı.