•18 yıl önce•
Güzel bir gün olmasını dilemiştim fakat öğretmenim beni anneme şikayet etmişti! Ödevimi yapmadığım için hem kızmış hem de anneme söylemişti. Gerçekten haksızlıktı.
Annem ile okulundan çıkmış, eve gelmiştik. Üstümü değiştirmiştim. Hava çok güzeldi ve bu biraz olsun modumu yükseliyordu.
Bahçede köpeğim Yeontan ile oynarken birinin bizi izlediği hissine kapıldım ve arkamı döndüm. Büyük bir ağacın arkasında biri saklanıyordu fakat boyu uzun olduğu için bu biraz zordu.
O büyük ağaca doğru adımladım ve her adım atışımda ses çıkmaması ve onun kaçmaması için uğraşıyordum. Ses çıkarsa benden korkabilirdi. Ona zarar verebileceğimi düşünebilirdi.
Ağacın önünde durdum ve o ise arkasındaydı. Yavaşça ona doğru adım attım ve irkilerek arkasına döndü. Boyu ve yaşı benden biraz büyüktü fakat tatlı bir çocuğa benziyordu.
Ona heyecanlı gözlerle bakıyordum fakat aynı şeyler onun için geçerli değildi. Gözlerinde korku, endişe ve büyük bir merak vardı.
Adını çok merak ediyordum fakat bana güvenmiyor gibiydi. Haklıydı. İlk kez gördüğü bir insana guvenemezdi bu yüzden ona kandimi tanıtacak ve meşhur kahvemden yapacaktım. Annem ve babamdan gizli yapıyordum ve sürekli evimizin korumalarına tatmaları için içiriyordum. Çok beğeniyorlardı!
Ona doğru bir adım daha attım ve büyük, ışıldayan gözleri ile bana şaşırarak baktı. Sanırım onunla tanışmamı beklemiyordu. Elimi uzattım ve gözlerinin içine baktım. İçinde hâlâ endişe kırıntıları geziniyordu.
"Merhaba! Ben Kim Taehyung! Bana Tete diyebilirsin!"
Yüzünden çoğu duyguyu anlayamıyordum fakat bana çok farklı bir şekilde bakıyordu.
"Seni tanımıyorum bu yüzden adımı söylemeyeceğim."
Ben de seni tanımıyorum zaten fakat tanışmak için adını bilmem gerekiyor! Ah, neyse!
"Seni tanımama da izin vermiyorsun ki! En azından isminin baş harfini söyle! Oyunbozanlık yapma!"
Ofladı ve küçük bir iç çekmesiyle göğsü inip kalktı.
"JJ, ismim ve soy ismimin baş harfi. Bana böyle seslenebilirsin."
En azından hakkında bir şeyler öğrenebilmiştim. Belki artık arkadaşım olacaktı. Benden biraz büyük gibi duruyordu fakat önemli değildi.
"Köpeğinin adı ne?"
Yeontan'a baktım ve onun da merakla JJ'e baktığını hissettim. Bu yüzden köpeğimi tanıtmaya karar verdim.
"Yeontan. Kim Yeontan."
"Senin köpeğin var mı peki JJ?"
Biraz durdu ve düşündü. Sonra sağ elini ensesine götürüp kaşımaya başladı.
"Var fakat çok büyük. Senin köpeğini tek lokmada yutar!"
Evet JJ biraz sinirimi bozmaya başlamıştı. Biraz ortam sıcaklasın ve daha yakınlaşalım diye ona özel tarif kahvemi yapacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No time to die | Tk
FanfictionKüçükken uğradığı saldırı yüzünden hatıralarını kaybeden Taehyung bir gün çocukluk arkadaşı ve aşkı olduğunu bilmeden aynı kişiye yani Jungkook'a hisler beslemeye başlar. "Sigaran olmak, o güzel dudaklarına değmek varken ben sadece sana uzaktan bakm...