26. BÖLÜM🔥

738 45 2
                                    




Merhaba ateş parçalarımmmm 🔥 Uzun zamandır yoktum yoğunluktan dolayı ancak şimdi hikayenin sonunu getirebildim. Çook aman aman içime sinen bir bölüm olmadı ama  en azından sizleri daha fazla bekletmek istemedim.. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur.. Satır arası yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyinnn SİZLERİ SEVİYORUMM🎈💖

26.BÖLÜM

"Bu hayattaki en büyük şanslardan biri, bir kalbin içinde en değerli yerde olmaktır.."

O an serdarın yaşadığı duyguyu tarif etmeye kelimeler yetmezdi. Gözlerinin şahitlik ettiği olayla kal gelirken "serdar inan şuan ki ruh halini anlıyorum kardeşim ama sakince apartmana girmemiz gerekiyor" diye aslan yanına gelmiş, serdarın, adamı kendinden uzaklaştıran mihrenin üstünde olan gözlerini elini çenesine koyarak kendine çevirmişti.

Mihrenin gözleri de karşısındaki adamı işkillendirmemek için kaçamak bir şekilde biraz uzağında kalan kalabalığa giderken yüzünü sabit tuttu içinde kopan fırtınalara direnerek. Şuan serdarın ne halde olduğunu çok iyi biliyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Biranda beklemediği olmuş kendini bu adam tarafından öpülürken bulmuştu ve kusmamak için kendini o kadar zor tutuyordu ki to o an üm eğitimleri devredeydi resmen..

Serdar da mihreden farklı değildi. Görüntü karşısında öyle darbe yemişti ki günlerce işkence çekse bu kadar canı yanmazdı.. "serdar" aslanın bir kez daha uyarır tonda adını söylemesini kulakları zar zor işitince boş bakan gözleriyle başını salladı sonra da yavaşça apartmana yöneldi.

"hiç hayra alamet değil" diye Göktürk endişeyle serdarın arkasından bakıp söylenince "serdar sessiz kaldıysa bil ki sessiz kalmadığındakinden daha beter bir fırtına bizi bekliyordur" diye vera da olaya yorum getirip endişeyle içeri yönelenlerin arkasından giderken cidden endişeden hafif bir titreme yaşıyordu. Serdar anlardı işti ama içi anlamazdı biliyordu. Kendi de aslanı iş için bile olsa başka kadını öperken görse kafayı yerdi.

"ben sanırım devam edemicem siz halledin götüm yemiyor" diye Kaan sessizce fısıldayıp kendi dairelerinin önüne geldiğinde eve girmek için yöneldi ama vera kolundan tutup yukarı çıkan merdivenlere itti onu.

"çık yukarı"

"ben niye yanıyorum ya. Serdar abime sizin için yalan söyledim bunu öğrendiğinde sizden çıkaramadığı siniri direkt bende çıkarır. Hem neden sakladınız adamdan ya daha mı iyi oldu."

"ya ne yapacaktık ya" diye vera kaana sessizce çıkışınca "en azından baştan söyleseydiniz biranda böyle bir şeyle karşılaştığında adama kal gelmezdi" diyerek Göktürk araya girdiği gibi gözlerini ruhsuzca merdivenleri çıkan abisine çevirdi. Hepsi ona bakarken "ben ne oluyor anlamadım. Mihre ve serdar sevgiliyse mihre neden o adamı öptü. Ne zaman ayrıldılar" diye sena olayları anlamaz bir şekilde en sonunda araya girdiğinde hepsinin gözleri bu sefer ona döndü.

"sena sen eve geç yukarısı biraz karışabilir güzelim. Ben sana sonra anlatırım ne oluyor" diye Göktürk senanın anlını öpüp itirazlarına rağmen veranında ısrarıyla onu yolladılar çünkü hem mihrenin mesleğini açıklamak için doğru bir zaman değildi hem de yaşanacak olan hengamenin içinde kalmasını istemiyorlardı.

"neyse dikildik kaldık burada yapacak bir şey yok çıkın hadi" demesiyle vera merdivenleri bir bir çıkıp aslanların açık daire kapısından içeri girdi. Girmesiyle salona yöneldiğinde serdarı koltukta başını elleri arasın almış bir şekilde bulmuştu. Ayakta dikilen aslanın yanına gidip durduğunda "biliyorsun iş bu serdar. Bazen iş için istemediğimiz şeyler yaparız çünkü bizim işimizin bir parçası bazen bunu gerektirir. Mihre de işleri hızlandırmak için mecburen böyle bir adım atmış" diye aslan onu sakin kalabilmesi ve mantıklı düşünebilmesi için ikna etmeye çalışırken yorum yapmamıştı serdar.. Sanki kan beynine gitmiyordu o an.. Görüntü aklından gitmedikçe de kan da yolunu bulamayacak gibiydi...

ATEŞ PARÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin