ATEŞ PARÇASI

44.BÖLÜM 🔥

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur ateş parçalarım🤍🔥

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin 😍

Keyifli okumalar dilerim..

                44, BÖLÜM🔥

Güneş tepede olmasa da İzmir kıştan çıkılmış  mart ayına göre gayet iyiydi. Ortam hareketli, insanlar telaşlı kılıç timi ise fazlasıyla gergin ve kana susamıştı.

1 saat önce İzmir çiğiliye inmişlerdi ve tam o saatten bu saate kadar da teyakkuzdaydılar. Hepsi Sena için endişeliydi ama göktürkü tarif etmek en zoruydu. Vera yüzünü hapsettiği siyah beresinde gözüken tek yeri olan yeşili gözlerini Göktürke diktiğinde yine içinden bir ürperti geçti.

Göktürk...

Soğuk, donuk ve hayatla bağlantısını koparmışcasına karşı koltuğunda oturuyordu.

3 saat önceki hali aklına gelirken nispeten bu halini daha çok tercih ederdi ama bu halinin diğerine göre onu daha da huzursuz ettiğini saklayamazdı.

Aslan ve serdarın onu çöktüğü yerden kaldırmasıyla bambaşka bir dünyaya girmişti ve ta o zamandan beri ağzını bıçak açmıyordu.

Konuşmuyor, yemiyor, içmiyor sadece hareket ediyor ve verilen komutları sessizce uyguluyordu.

Araba Buca köyünün kıvrımlı yollarında hafifçe sallanarak ilerlerken aklında dönen tek şey Sena'yı sağ salim almak, kardeşinin yanan yüreğine soğuk sular serpmekti.

Aslan da Göktürk'ün haliyle fazla tedirgin dururken sürdüğü arabanın kontrolünü kolayca sağlayıp dikiz aynasından, dışarıyı izleyen Göktürke, yüzünü hapsettiği siyah maskeden görünen tek yeri olan, maske kadar siyah gözlerini dikerek "Komuta dışında hareket istemiyorum" diye tekrar aynı cümleyi söyledi. Ama aldığı karşılık değişmedi.

Tıpkı diğer komutlarda olduğu gibi Göktürk gözlerini bir noktaya dikmiş, tepki ise hiç vermemişti .

Tepki vermemesi üstüne Serdar yanında oturan Göktürk'ün omzuna destek olurcasına elini koyduğu gibi "anladın değil mi Göktürk" dediğinde sadece "anlaşıldı" demişti.

Hiç biri anladığını düşünmese de yorum getirmedi. Üstüne düşmek göktürkü daha asabileştirirdi biliyorlardı.

Aslan durumun anlaşıldığını var sayarak önüne baktığı gibi "Plana sadık kalacağız. Tatarovun ev hapsi olduğu için mecburen evden alacağız ama ses istemiyorum. Tereyağından kıl çeker gibi olacak. Köstebek riskine karşı İzmir emniyet müdürü dışında kimse olayı bilmediği için biz halledeceğiz o yüzden sayıca azız ama bu bizi etkilemez" dediği gibi Serdar ve Vera başını onaylarcasına sallamıştı.

Göktürk hala put gibi dururken  "3 saattir havadan ev gözleniyor hareketlilik yok. İçeride de dışarının hareketsizliği devam edecek" diyip kulağındaki kulaklığına bastığı gibi "keskin yerleştin mi? Tatarovu görüyor musun? " diye sorduğunda konumlandığı yerden pür dikkat evi izleyen Kaan onu hemen onaylamıştı

"Hareketlilik yok yüzbaşım. Tatarov az önce bahçede korumalarıyla konuşuyordu şimdi içeri girdi." Dediğinde tamam diyerek onayladı onu aslan sonra da dikiz aymasından hepsinin üzerinde gezdirdi gözlerini.

"Hep birlikte, istihbarattan aldığımız bilgiyle  tespit ettiğimiz gizli geçitten geçeceğiz. Evin içinden sızıp ses getirmeden tatarovu alacağız. Duruma göre işimizi orada da bitirebiliriz ona o zaman karar vereceğim. Çatışma istemiyorum. Sessizce olacak her şey çünkü evde çalışanlarda var. Fevri davranılamayacak. Eğer olur da açığa çıkarsak ve silahlanırlarsa çalışanlar dışında tatarovun adamlarının hepsi ölecek " dediğinde Göktürk'ün dikkatini en sonunda çekebilmişti.