Hafiye Aysima'nın Planı

1.5K 61 10
                                    

Yolumun üzerindeki terziye verdiğim siparişlerimi aldım. Bunları giymek için sabırsızlanıyorum.

Eve henüz hava yeni karariyorken geldim. Yerde yemek yiyen Çelebi'ye bakıp  "Çelebiii ben geldim."

"Hatun artık eve gelmiyorsun."

Çelebi'nin yanına oturup koluna girdim.

"Çelebi özledin mi beni?" Kolunu çekmeye çalışarak, "Ne özleyeceğim ben seni? Sadece merak ettim. Yine mi saraydaydın?"

"Evet ama yarın bu işi bitireceğim. Kıvrak zekamla çözdüm bu işi. Yarın finish!"

"Finish nedir?"

"Bitecek yani... Bu arada yemekten sonra sana bir hediyem var."

"Neymiş o?"

"Yemekten sonra."

"Artık kolumu alabilir miyim Hatun?"

"Al bakalım değerli kolunu. Bugün bulaşıklar benden olsun."

Üstümden çıkarmayı unuttuğum için kürklü pelerin gibi montumu ancak şimdi bulaşıkları yıkadıktan sonra çıkardım.

Ellerimde hediye ile yanına gelirken o bana bakıyordu. Beni baştan ayağa inceledi.
"Hatun sen Padişah'ın yanında böyle miydin?"

"Nasıl yani?" Anlamamış gibi yapıyordum.

"Gerdanin boynun.. "

"İskender, üzerimde montum vardı zaten çok durmadım. Bugün saraya haremi incelemek için gittim ve Halil Paşa'nın gönlünü çelen cariyeyi buldum. "

"Tüm gün böyle miydin?"

"Hayır, başımda ve omzumda örtü vardı. "

İskender bu dünyada aslımı bilen tek kişi. Doğruyu söyleyip onu kızdırmak istemiyorum. Beyaz bir yalanın kimseye zararı olmaz.

"Çelebi al. Sana kitap aldım. Monteigne Denemeler... Fransızca ama ben sana çeviririm merak etme. Bu kitabın bir özelliği var. Batı dünyası bu kitaptan sonra rönesans dedikleri sanatta yaşam tarzında değişimi başlatacak."

"Bugün biraz başım ağrıyor ama yarın okursun bana. Merak ettim aslında."

"Zevkle."

"Ben yatıyorum hayırlı geceler."

O yatmaya giderken ben Mutfaktan kekik yağı aldım. İçeri girdiğimde yorganları sermiş üzerindeki kaftanı çıkarıyordu.

"Çelebi ben bakmıyorum." diyerek arkamı döndüm. Sen çıkar üzerini. Pantolonunu çıkarınca içlik gibi dar birşey ile kaldı.

Onun orada olduğunu unutup elbisemin fermuarını indiriyordum, "Çelebi sen hep benim için birşeyler yapıyorsun sıra bende gel yatağa.."

"Ne yapacaksın hatun ne yatağı!"

"Yahu gelsene ve adam."

Gözleri faltaşı gibi açılmış bana bakıyordu. O öyle şaşırınca anladım, aklına ne geldiğini...

"Aaa hayır öyle değil Çelebi nasıl şeyler düşündün hemen?" diyerek elbisemin indirdiğim fermuarından görünen sırtımı farkedip önümü ona dönüp çıplak sırtımı gizledim.

Utandı kızardı. Mahçup bir sekilde, "Yatak deyince... Bir de üzerini çıkarıyorsun.."

"Gel kekik yağı ile masaj yapacağım."

"Ben kendime yaparım. "

"Off saçmalama. Gel buraya." yastığa yattı.

Biraz başına masaj yaptım. "Çelebi böyle olmuyor. Tersime geliyor Gel başını kucağıma koy."

PAYİTAHT'TA AŞK - 17. Yüzyıl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin