Hünkar'ın Emri: İskender'in Yükselişi

1.1K 45 1
                                    

"Ben üstümü giyeceğim. Hünkar'ım gözlerinizi kapatır mısınıız?"

"Zaten nikah kıyacağız Aysima."

"Hünkar'ım şuan hiç halim yok. Konuşmaya bile halim yok. Şimdi yanınızda giyinsem, beni çıplak görseniz, beni bu gece rahat bırakmayacaksınız."

"Gel bakalım Hatun."

Padişah kollarımdan tutup bana arkamı döndürdü ve elbisemin fermuarını açtı Artık hayır diyecek takatim yoktu. Onun yönlendirmelerine uymaya başladım. Artık yolun sonuna gelmiştim. Bu kadar... Hünkar'ın olursam, bir daha İskender'in yüzüne bakamazdım. Olsun bakalım olsun. Hünkar'ın eline o bırakmadı mı beni? Bu düşüncelerle sadece başıma gelecekleri kabullenmiş bekliyordum.

Padişah elleriyle omzumdan başlayarak kollarımı oksaya okşaya elbiseyi aşağıya indirdi. Ellerimi tuttu ve sol omzuma küçük bir öpücük bıraktı. Ardından başımın üzerinden geceliği geçirdi. Bu muydu yani? Bir şey olmadı mı? Çok şükür bugün de kurtuldum. Her gece bunun stresi ile nasıl geçecek Allah'ım?

Ona döndüm. Gözümü dikmiş ne yapacak diye bakarken kaftanını çıkardı. Elimden tutup beni yatağa götürdü. Kolunu yana uzattı ve "Gel Sultan'ım. Kolumda uyu. Ben seni uyuturum." dedi. Dediğini yapıp koluna yattım. O da diğer kolunu karnıma koyup bana sarıldı. Hayır diyecek bile takatim yoktu.

"Aysima birşey yaptılar mi size? Sanki normalden üzgün gibisin."

"Yok Hünkar'ım sadece yorgunum. 3 gündür bize birşey yapacaklar diye uyumadan bekliyoruz Paşa'yla."

Ben ne yapıyorum böyle, bir sonraki zaman yolculuğu ne zamandı? Gitsek bile orada da rahat yokki!

"Aysima, bana İbrahim de. Ben senin kocanım artık."

Başımı salladım.

Gece boyunca İbrahim'in bir boynumu bir omzumu öpmesini karşılıksız bırakıp uyudum. Arada uyansam da geri uyudum. Bir ara bacağımı da ellediğini hatırlıyorum, elleri kalçama doğru çıkacak oldu ama ben karşılık vermeyip uyuma numarası yapınca o da devam etmedi.

Ben gerçekten bundan sonra ömrümü böyle mi geçireceğim?

"Sen kimsin? Boncuklu adam. Kimsin? Tramvayda gördüğüm boncuklu adam. Anahtar sende olabilr.. Nerdesin? Keşke bulsam seni." Rüyamda o boncuklu adamı görüyordum. Kahresin uyanma. Uyanma. Neden uyandım şimdi?

Sabaha karşı dudağımda ıslak bir öpücükle uyandım. Gözümü açtığımda İbrahim, dudağımı öpüyordu. Bu adam durmayacak emeline kavuşmadan durmayacak... "Aysima'm ben gidiyorum sen rahat rahat uyu bugün burada durmayacağım." Birşey demeden gözlerimi kapattım.

Gitmesini bekledim. Pencereden uzaklaştığını gördükten sonra, dün akşam giydiğim kıyafetlerimi giydim.

"Gül Ağa seni gördüğüm iyi oldu. Daireme gidiyorum. Çelebi Paşa'ya söyle daireme gelsin."

"Sultan'ım abiniz de olsa bir erkek haremde dolanamaz!"

"Tamam o zaman ben giderim. Sen çekilebilirsin."

Haremde bir sürü oda var. Nihayetinde İskender'in odasını buldum. Kapısında iki asker vardı. Sonuçta haremde erkek var. Tabi kapısında dikilecekler. Beni görünce askerler başlarını eğdi. Odanın kapısını açtım. İskender uyuyordu. Yanına gittim. Sadece elini tuttum ve ona bakıyordum. Bakıp bakıp gözlerimden yaşlar akıyordu.

İskender burun çekmeme uyandı sanırım. "Sultan'ım burada ne işiniz var?"

"Sultan mı? Kabullendin mi hemen kabullendin mi?"

PAYİTAHT'TA AŞK - 17. Yüzyıl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin