32.Bölüm ✮

28 6 135
                                    

"Gelmemenin bir vakti yoktur."

24 KASIM 2020

"Gidiyor musun?"

"Kalmak için gelmediğimi biliyorsun." Burçak, gri rengi valizini çekiştirdi ve bütün eşyalarını kontrol etti. Ardından bana baktı. Siyah renkli kanepenin üzerinde oturuyordum ve bir elimde kırmızı şarap kadehim vardı. İçindeki şarabı içtim ve Burçak'a baktım.

"Gidebilirsin, sana kal demeyeceğim."

"Desen bile kalmayacağım, Demir. Ne yazık ki her şey sonlandı."

Oturduğum yerden ayağa kalktım ve kalçamı kanepeye yasladım. Burçak gidiyordu, hem de gerçek anlamda. Onu tamamen kaybediyordum ve ellerimden, onu kaybetmekten başka hiçbir şey gelmiyordu.

"Biliyor musun? Her şeye rağmen birkaç kelimeyi ve vedayı hak ediyorsun." Gri renkli valizini koridora bıraktı ve kollarını göğsünde kavuşturup, bana doğru yaklaştı.

"Buraya ilk geldiğimde, hayallerim ve planlarım çok farklıydı. Sana gerçekten ihanet ettiğimi düşündüğünü bildiğim için bu durumu tersine çevirmek istedim. En büyük hayalim olan sana, kavuşmak istedim. Bu yüzden her şeyi geride bıraktım ve buraya geldim. Sana, senin yanına... O kadar örseledin ki beni ve o kadar ötekileştirdin ki... Sana hak vermek dışında hiçbir şey yapmadım. Sevdim, değer verdim ve yaptığın her şeyi kabul ettim. Çünkü hak ettiğimi düşündüm. Senin bana bu davranışlarının sorumlusu bendim çünkü ben her şeyin en kötüsünü hak ediyordum!" 

Kollarını iki yana açtı ve gözünden süzülen bir damla yaş, göğsüne damladı.

"Sana hiç kızmadım Demir. Bana bağırdın, çağırdın, vurdun kırdın ve parçaladın. Ama sana hiç kızmadım. Çünkü biliyordum ki bu bir süreçti ve bir gün bitecekti. Bir gün beni affedecektin, bir gün beni kabul edecektin ve belki de çocukluk hayallerimizi gerçekleştirebilirdik, evlenebilirdik..." 

Parmakları tenime uzandı ve suratımı buldu. Ardından nazikçe okşadı.

"Seni gerçekten seviyorum Demir ve senin için yapamayacağım şey yok. Canımı istersen, onu bile senin için feda edebilirim. Senin uğrunda her şeyi köreltirim ve sırf sen gülümse diye herkesi feda edebilirim, kendimi bile."

Burçak'ın sözleri, kalbime bir mızrak gibi saplandı.

"Burçak-"

"Konuşma." dedi Burçak, işaret parmağını dudağıma yasladı. "Çünkü sıra bende sende değil. Hatırlıyor musun? Çok küçükken sana bir söz vermiştim. 'Ölmediğim sürece geri döneceğim Demir.' demiştim fakat sen, o gün geldiğinde beni hâlâ isteyip istemeyeceğini sorduğumda, sen de beni hep bekleyeceğini söylemiştin. Geldim fakat beni beklemedin. Sonat ile birlikte oldun, en yakın arkadaşım ile."

"Sen de en yakın arkadaşım ile evlendin."

"Bu bir oyun değil, bir kazananı yok Demir. Ben evlenmek zorunda olduğum için evlendim fakat sen, onunla birlikte olmak zorunda değildin. Kendi isteklerin için yaptın bunu. Kendi çıkarın, kendi egon ve kendi kibrin için... Aynı resimlerime yaptığın gibi. Her şey yalnızca kendin için."

Burçak, parmaklarını suratımdan çekti ve geriledi.

"Üzüldüğüm bir konu oldu. Çünkü senden asla beklemiyordum. Her şeye rağmen beni affedeceğine ve kabul edeceğine olan inancım o kadar yüksekti ki... Sen benim gözümü kör etmişsin Demir, sana olan sevgim ve aşkım her şeyin önüne geçmiş. Nasıl göremedim beni istemediğini, beni kabul edemediğini ve..." dedi Burçak, ardından gözlerini devirdi. "Beni asla sevemediğini?"

Siyah ve Gri.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin