Gamzendeki Çukur <AyBer>

38: Aşkın yarattığı değişim

Muhabbet daha da koyulaşmıştı ki telefonuma ard arda mesaj geldi. Berk muhabbete daldığı için fark etmemişti ama mesaj yine bilinmeyen numaradan gelmişti.

Açıp keyfimi kaçırmak istememiştim ama mesajlar fotoğraftı. Merakıma yenik düşüp açtım.

Üç farklı bina vardı ve yangın çıkmıştı. İkisi iş yeriydi biri de Berkle gittiğimiz Zaferlerin eviydi.

Hepsinin bahçesinde sprey boyayla yazı vardı yerde. İş yerinin birinde bir diğerinde iki yazıyordu.

Evin bahçesinde de üç yazıyordu ama sadece rakam yoktu orda. Bir de açıklama vardı.

Tam üç damla... senin yüzünden elalarından damlayan üç damlanın hesabı bu... dikkat et de hesap daha da kabarmasın.
-B.Ö.

~
Berk
"Saydım... tam üç damla yaş düştü elalarından. Bunun hesabını sorarım..."
~

Bilinmeyen numara : Ne üç damlası bu?
Bilinmeyen numara : Sevgilin kaşınıyor kardelen çiçeğim... demedi deme...

İçime bir sıkıntı düştü bu mesajla ama sakinliğimi de korumam lazımdı. Ben de Emreye cevap yazdım.

Ben: Eline sağlık sevgilimin.

Bilinmeyen numara: Hani Berk senin için yakıp yıkmayı değil de var etmeyi sağlıyordu.

Ben: Demek ki Berk yapınca batmıyormuş.
Ben: Zira onun yaptığına düştüm.

Mesajlardan çıkıp numarayı engelledim. Hoş engellemesem de bu numara da bu konuşmanın sonunda imha edilecekti. Ben sadece bunu daha erkene çektim.

Ne kadar süre sessiz kalıp telefona baktıysam karşımda oturan Parsın dikkatini çekmişim.

Pars
"Yengelerin en kösemi..."

Aybike
"Hıh?"

Pars
"Canını sıkan bir şey mi gördün? Canını sıkanın kompostosunu yaparız..."

Berk
"Aybike?"

Galerime girip fotoğrafları açtım ve Berke doğrulttum.

Aybike
"Bu ne Berk?"

Berk
"Hee..."

Berkin gördüğüne emin olunca telefonumu açık bir şekilde masaya bıraktım. Pars hemen atlayıp fotoğrafları incelemeye başladı. Baktıkça Talya, Kaan ve Güle de gösteriyordu.

Berk
"Hemen de yumurtlamış."

Aybike
"Berk şunu kudurtma demiyor muyum ben?"

Berk
"Ben senden gizli bir şey yapmadım."

Aybike
"Ne?"

Berk
"Ben sana elalarından düşen üç damlanın hesabını soracağımı söylemiştim zaten."
"Yalan mı?"

Şimdi böyle de bakınca yalan değil tabi.