Gamzendeki Çukur <AyBer>

49:Düğün

Bu sabah itibari ile erkenden kalkınmıştı. Bunun nedeni de uzun zamandır planlanan o düğündü. Evet bugün Kaan ve Gülün düğünü vardı.

Berk sabah sabah gelin arabası için Kaana yardıma gitmişti.

Onun ardından ben de duşa girip bakımlarımı yaptım. Hazırlanma konusunda hızlı olduğum için erken olduğunu düşündüm ve aşağıya indim.

Salonda Efsun ve Pars oturuyorlardı. Efsun tabletinden Parsa bir şeyler gösteriyordu.

Pars
"Bunun rengi seni kapatır sanki bebeğim."

Efsun
"Off model olarak da en çok bunu beğenmiştim."

Ya Pars kıyamam sana. Sırf kız kardeşin istiyor diye elbise modeli mi bakıyorsun sen?

Pars
"Minnak mandalinam... asma güzel yüzünü. Pars abin çözer bu işi de."

Efsun
"Nasıl çözeceksin?"

Pars
"Hangi rengini istiyorsan diktiririz. Oldu da bitti..."

Efsun
"Ay cidden yapar mıyız abi?"

Pars
"E herhalde abisinin birtanesi."

Efsun
"Annem kesinlikle çıldırır."

Pars
"Ben onu başka şeylerle çıldırtıp ilgiyi üstüme çekerim."

Efsun
"Yaaa sen benim canım abimsin."

Efsun çoşkuyla Parsın boynuna sarıldı. Pars da otuz iki diş sırıtarak Efsuna sarıldı. Onlara bakarken istemsizce ben de gülüyordum.

Bu arada onlara da yaklaşmıştım. Dolayısıyla hemen Parsın dikkatini çektim.

Pars
"A aa sen kızlarla kuaföre gitmedin mi?"

Kendimi boş koltuğa atarken Parsa cevap verdim.

Aybike
"Yok ya ben kendim hallederim."

Efsun
"Ben de artık banyoya girip hazırlansam iyi olacak."

Pars
"Tamam güzelim sen bak işine."

Efsun bizi salonda bırakıp odasına çıktı. Tam Parsla sohbet edecekken dış kapının kapanma sesini duyduk ve ikimiz da kafamızı girişe çevirdik.

Pars
"Ooo hoşgeldin abiciğim."

Berk
"Sanada günaydın Pars."

Pars
"Ruhunu elektrik süpürgesi ile mi çektin be adam? Ne bu hal?"

Berk oturma grubuna gelip bir koltuğa oturdu. Yanıma oturmaması bile bir tuhaflık olduğunun göstergesiydi.

Pars da bunu fark etmişti. Başını çevirip bana baktı. Ben de ona baktım. İkimizin de bir tahmini yoktu.

Pars
"Berk sana uzun cümlelerle laf soktum. Pars boş yapma demeyecek misin?"

Berk
"Demeyeceğim."

Pars
"Bir sorun var. Ne oldu?"

Berk
"Sorun yok, iyiyim."

Pars
"Seni bezdirene kadar başının etini yerim."
"Bak bunu yapar hem de çok keyif duyarım haberin olsun."

Berk gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Parsın vazgeçmeyeceğini biliyordu. Söylediğini de yapardı.

Berk
"İşle ilgili bazı şeylere kafam takılı."

Aybike
"İşle mi?"

Pars
"Amerikalılar toplantıdan çok memnun kalmışlar. Daha dün söyledi babam."