-10-

575 40 48
                                    

Aşırı gergin hissediyordum. Şarkı sözleri çok güzeldi. Han ile beraber yazmıştık. Koreografisini de tam bitiremesek bile aklımda olan bir şeyler vardı.
Kayıt başlayınca ağzımdan sözcükler dökülmeye başladı. Güzeldi bence.

~

Hyunjin'den

Açıkçası So-ya solosunu kaydederken orda olmayı çok isterdim. Sesi mükemmeldi, ama onu hiç şarkı söylerken veya dans ederken görmemiştim. Narin vücudu ile pek dans edebilirmiş gibi gelmesede onu hafife almak istemiyordum. Yarın ki konser için çalışmamız olmasaydı yanında biterdim. Ama çok sevgili Park Jin Young bana dans etme görevi vermişti. Kendisine bayılıyorum.

Dansım sona erdiğinde belki kayıt bitmemiştir diye kayıt odasına ilerlerken karşımda Han, Chan ve So-ya'yı buldum.

Hyunjin: Yarıda mı kestiniz?

Chan: Hayır, çok hızlı ve tek seferde söyledi. Ama mükemmeldi.

Han: Gerçekten müthişti.

Hyunjin: Dinleyebilir miyim?

So-ya: Konsere kadar bekle. Bir sonrakine kadar. Ya da yayınlanabilir, o zaman dinlersin.

Hyunjin: Gıcıklık yapmak zorunda mısın Süt?

So-ya: Evet Hyun.

Hyunjin: Hyun ne?

So-ya: Lakap.

O sırada sevgili arkadaşım Changbin de aramıza katıldı.

Changbin: Çok yoruldum, ne zaman yemek yiyeceğiz?

Chan: Diğerleride gelsin gideriz.

So-ya: Neyse ki pd-nim diyetleri kaldırdı.

~

Lee Know arkadaşım hariç tamamlanmıştık. O bizden sonra gelecekmiş, işi varmış. Ne işi varsa.

Jeongin: Ne yiyeceğiz?

Seungmin: Bu sefer güzel bir yere gidelim.

Chan: Bu gün So-ya'nın solosunu kutlamak için güzel bir restaurantta yemek yemeyi planlıyodum. Önce eve gideriz, sonra da restauranta geçeriz.

Changbin: Hadi çabuk olalım.

Arabalara dağılarak eve doğru yola koyulduk. Zaten şirkete yakın olduğu için çok uzun bir yolculuk değildi.

So-ya'dan

Hyunjinle yanyana oturuyorduk. Yol boyunca sürekli bana bakmıştı, bir kaç kere onunla göz göze geldiğimizde ise bana sırıtmıştı. Bu çocuk benden ne istiyordu?

Eve vardığımızda direkt kendi odama çıkmıştım, bir an önce hazırlanmak istiyordum. Daha önce hiç adıma düzenlenen bir yemekte bulunmamıştım. Önce üstümü değiştirdim.

Sonra saçımı yaptım, maşayla birlikte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra saçımı yaptım, maşayla birlikte. Makyajımı yapıp aksesuarlarımıda taktıktan sonra hazırdım.

Aşağı inip kapını önünde beklemeye başladım. İlk gelen ben olmuştum. Erkekler nasıl hazırlanıyor hiçbir fikrim yok. Uzun saçlı olanlar ayrı. (Hyunjin'den bahsetmiyorum.)

~

En son Han da geldiğinde evden çıktık. Fakat önce biraz sıkıntı yaşadık.

Hyunjin: Bu kıyafetle dışarı adım dahi atamazsın.

Seungmin: Kanka harbi çok açık.

Jeongin: Üstünü değiştir Maknae.

Chan: Katılıyorum.

So-ya: Siz kimsiniz de bana hesap soruyorsunuz? Ben reşitim. İstediğimi giyebilirim. Abim ya da sevgilim değilsiniz. Onlar olsanız bile karışamazsınız. Gayette çıkıyorum evden, Hyun.

Kapıyı açıp evden çıktım. Arabaya yöneldim. Peşimde biri vardı.

Hyunjin: Buraya gel diyorum.

Gelip kolumu kavradı, beni kendisine çevirdi.

Hyunjin: Daha önce yaşadıklarını unuttun mu?

So-ya: Sapık olan onlar, ben çıplak doğdum.

Kolumu bıraktı, bende arabaya bindim. Herkes arabaya bindikten sonra hareket ettik. Yol boyunca arabada sessizlik hakimdi. Yolumuz da pek yakın değildi.

~

Arabadan indiğimizde çok pahalı ve lüks bir restauranta geldiğimizi fark ettim. Hiç böyle bir yerde yemek yememiştim.

Chan: Önden buyurun.

Kapımı açıp röverans yapan Chan karşısında gülmemek çok zordu. Changbin ve Jeongin gülmüştü zaten.

Jeongin: Oha biz burada yemek yiyecek kadarda mı zenginiz?

Seungmin: Evet öyle, senin haberin yok mu?

Felix: Ben de acıktım. Çabuk girelim içeri.

İçeri girip masamıza oturmaya çalıştık.

Garson: Buyrun şuradaki masaya geçin.

Han: Yalnız biz dokuz kişiyiz.

Garson: Sekiz kişi olduğunuzu görebiliyorum.

Chan: Matematiğim iyi. Bir arkadaşımız sonradan gelecek.

Garson: Pardon efendim. Şöyle buyurun.

Garsonun gösterdiği yere oturarak hoş bir sohbete daldık. Lee Know gelene kadarda yemek sipariş etmedik.

Lee Know: Selam gençler.

Seungmin: Sen yaşlı olduğun için bize genç demeye mi karar verdin?

Lee Know: Chan şuna bir şey söyle elimde kalıcak yoksa.

Oda oturduktan sonra sipariş verdik. Benim için ne söylediklerini bilmiyorum.

Jeongin: Sen Kore'liydin değil mi?

So-ya: Hayır. Ben Türk'üm.

Chan: Güzelmiş.

Felix: Koreceyi çok akıcı konuşuyorsun.

So-ya: Sende öyle. Ama bence daha çok İngilizce konuşmalısın. Stayler için yani.

Felix: Neden öyle dedin.

Kalp eritiyorsun demedim.

So-ya: Sen konuş. Konserde de konuş.

O akşam benim için çok keyifliydi. Sohbetimiz, yemeğimiz. Hatta geçirdiğim en keyifli akşamdı diyebilirim.

~

Hyunjin'den

Keyifli akşamımızdan sonra eve dönerken yolda uyuyan bir kişi vardı: So-ya.

O benim omzuma yaslanmış uyurken derin düşüncelerdeydim. Bu kız.. Hiç bir kıza benzemiyordu. Beni etkilemişti. Güzelliği, tavırları. Farklıydı.

Ben bunları düşünürken eve varmıştık bile. So-ya'yı kucağıma alıp eve çıkardığımda ne kadar zayıf olduğunu fark etmiştim. Odasına bıraktığımda yarı uyanıktı. Sanırım üstünü değiştireceğini söylemişti en son. Ben de kendimi yatağa bırakmadan önce duş aldım. Sonra odama giderek kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.



Yeni bir hikayeye başlamak istiyorum. Konu okul gibi olucak, Stray Kids üyeleri de ana karakterler içinde. Fakat bir kişi özel. O bizim ana karakterimiz olacak. Bu hikaye hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.  Bu bölümler çok önemli değil gibi gelse de benim için önem taşıyorlar. Her gün kısa yani bu bölüm gibi bölümler mi atmaya çalışayım yoksa uzun ve haftada 1-2 mi olsun? Yorumlarda düşünce belirtmeyi ve oy vermeyi unutmayın. En büyük motivasyonum sizlersiniz.

STRAY KİDS İLE HAYAL ET/ İLK KIZ ÜYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin