-24-

616 29 21
                                    

Hyunjin'den

Sabah gözümü açtığımda ciğerlerime temiz bir koku doldu, süt kokusu gibiydi. İmkansız olduğunu bilsem bile yanımda yatan ak tenli kadının kokusuna benziyordu. Bugün yoğunduk, Vegas'a gitmemiz gerekiyordu. O dakikaları uzatmak için çok şeyimi verirdim ama geç kalıp ceza alamazdık. Yanımdaki kadının üzerinden yavaşça ellerimi çektim, kırılabilecek bir esermiş gibi davranıyordum ona. Aynı yavaşlıkla yataktan kalktım. Görevimde başarısız olmuştum, ak tenli gözlerini açmış bana bakıyordu.

So-ya: Günaydın Hyun.

Hyunjin: Günaydın Süt.

So-ya: Saat kaç?

Şimdi o da yavaşça yataktan doğrulmuştu, yanımda ayaktaydı. Bana göre o kadar kısaydı ki...

Hyunjin: 07.18

So-ya: Peki, diğerleri uyanmış mı?

Hyunjin: Sanırım hayır, aşağıdan hiç ses gelmiyor.

So-ya: O zaman ben Seungmin-shi arkadaşımı uyandırmaya gidiyorum, sen de ın aşağı kahvaltı hazırla.

Anı bir biçimde odadan çıktığında, dağınık yatağım ile odamda yalnız kalmıştım.

Hayatımda ki en huzurlu uykuyu uyumuştum.

So-ya'dan

Merdivenlerden ikişer üçer inerek doğru kata vardığımda önce Seungmin'in odasının hangisi olduğuna karar vermeye çalıştım. Uyku sersemiydim, yoksa daha önce defalarca geldiğim odayı anında bulurdum. Birkaç saniye sonra bebek gibi uyuyan Seungmin ile karşı karşıyaydım.

So-ya: Hadi uyan un çuvalı.

Neredeyse üstüne çıkmıştım çocuğun, gözleri ile bana anlamsızca bakmasının sebebi buydu herhalde.

Seungmin: Ne yapıyorsun kanka?

So-ya: Hani bugün uçağa bineceğiz ya. Uyan artık, geç oluyor yani. Yine de ceza alırım ben diyorsan...

Seungmin: Gözünü seveyim sus. Kalkıyorum ben. Hem git Chan hyungu uyandır, o daha kalkmamıştır.

Ona onay verip uyumaya devam etmeyeceğine emin olduktan sonra Chan'ın odasına gittim. Sonra ki durağım Felix'in odası olacaktı.

~

Lee Know: Yani, başka konser yapacak gün mü yokmuş? Neden hemen?

Chan: Sana mı sorsunlar Minho?

Han: Boşver hyung, o kendi dünyasında yaşasın.

Lee Know Han'a ölümcül bakışlar atarken ben 12. domatesimi ağzıma tıkıştırmak ile meşguldüm. 4 saat sonra uçağa binecektik.

Chan: Herkesin bavulu hazır değil mi? Yeterince eşya almışsınızdır umarım. Biliyorsunuz ki Vegas'tan sonra Paris var.

Felix: Herkes yeterince eşya aldı baba.

Ağzımda ki domatesi yutamadan gelen bu şaka yüzünden az kalsın boğuluyordum. Felix'in ses tonu beni öldürecekti.

Changbin: Uçakta kaç saat yolculuk yapacağız?

So-ya: Biz nerden bilelim Binnie?

Changbin: Chan hyung her şeyi biliyor ya, belki bunu da biliyordur diye düşündüm.

Jeongin: Bu konser saat kaçtaydı ki?

Seungmin: Git öğren Jeongin. Herşeyi de Chan hyung bilmesin, yaşlandı o. Aklında tutamayabilir.

Ölümcül bakışlar şimdi Chan'dan geliyordu. Ben ise hazırlanmak için merdivenlere yönelmiştim.

Lee Know: Nereye?

So-ya: Hazırlanacağım.

Han: Erken değil mi?

So-ya: Değil.

Bu küçük konuşmadan sonra, önce odama çıktım. Sonra dolabıma göz gezdirdim, giyebilecek bir şey bulduğumda ise tarağımı aldım. Üstümü giydim.

 Şık olmuştum doğrusu, saçımı da açık bırakıp makyajımı yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şık olmuştum doğrusu, saçımı da açık bırakıp makyajımı yaptım. Vegas için hazırdım.

~

Bu kısa bölüm yüzünden mahcup olsamda bugün öbür hikayeye de bölüm atmayı planlıyorum. Ve evet, sınav haftam boyunca bölüm atmamamın meyvelerini de topluyorum. Notlarımdan 80'in altına düşen şimdilik yok. Umarım sizin notlarınızda iyidir. Bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın. Fikirlerinizi ve ilerde ne beklediklerinizi yazın. Yorumlarına bakarak hareket edebilirim. Seviliyorsunuz <3

STRAY KİDS İLE HAYAL ET/ İLK KIZ ÜYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin