-16-

482 33 20
                                    

Hyunjin: Pd-nim mi verdi bu cezayı?

So-ya: Evet, 30 kilonun altına düşmem gerekiyor.

Hyunjin: Bu adam seni öldürmek mi istiyor? Biz alalım, sen hastasın. Yani ellerin falan. Chan hyung konuşur onunla.

So-ya: Sağol Hyun.

Hyunjin: Bir şey değil Süt.

Ben pedlerin olduğu bölüme giderken o da atıştırmalık bölümüne gidiyordu. Kısa süre sonra kasada buluşmuştuk.

So-ya: Yok artık Hyun, bütün marketi almışsın.

Hyunjin: Az bile bence.

Ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra ödemeyi yaptı, bizde marketten çıktık.

Hyunjin: Karnın çok mu ağrıyor?

Onun bu şekilde açık konuşmasına gerçekten şaşırıyordum.

So-ya: Çok değil.

Hyunjin: Sen ne zamandır ilacını içmiyorsun?

So-ya: 3 gün falan.

Hyunjin: Yok artık Süt. O zaman bu gün hem ilacın, hem iğnen.

So-ya: Ama ben istemiyorum.

Hyunjin: Sana sormadığımı söylemiştim.

So-ya: Of, çok gıcıksın Hyun.

Eve varmıştık. Kapıyı çalıp içeri girdik.

Chan: Hoş geldiniz, insan bir haber verir değil mi?

Hyunjin: Mesaj atmıştım.

Chan: Neyse, ne bu poşetler?

Hyunjin: Biraz alışveriş yaptık. O kadar.

Chan: On yıllık alışveriş herhalde?

Hyunjin: Sende amma abarttın hyung. Ve sana bir şey söylemem lazım.

Chan: Evet, dinliyorum.

Hyunjin: Pd-nim So-ya'ya ölümcül diyet vermiş, 30 kilonun altına düşmesi gerekiyormuş.

Chan: Ben konuşurum onunla, siz içeri geçin.

Poşetlerle içeri girerek masaya bıraktık. Herkes bize ne oluyor bakışı atsada pek umrumuzda olmadı.

Seungmin: Canım biraz fazla mı o poşetler?

Changbin: Yemekse bize de verin.

Lee Know: Siz nerelerdesiniz?

So-ya: Sizinle uğraşacak gücüm yok.

Kendimi toplayarak poşetlerden birini aldım, sonra da kendi odama çıktım.

Hyunjin'den

Jeongin: Nesi var?

Hyunjin: Regl döneminde.

Han: Ah canım, nasıl stres olmuştur şimdi.

Lee Know: Drama yapma. Ağrısı fazla mı?

Hyunjin: Emin değilim. Ben ona pankek yapacağım.

Felix: Yardım edeyim. Ben çok iyi yaparım.

Felix ve Seungmin'in kaçamak gülümsemesine anlam veremesem bile Felix'in yardım teklifini kabul ettim.

~

So-ya'dan

Odamda pijamalarımla uzanmış Silent Cry eşliğinde ağlıyorken kapım aniden açılınca ürkmüştüm.

So-ya: Kai?

Hyunjin: Ben Hyun. Sana tatlı getirdim.

Yatağıma gelerek müthiş bir tepsi bıraktı önüme.

So-ya: Gerek yoktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


So-ya: Gerek yoktu.

Hyunjin: Vardı, hem neden ağlıyorsun sen?

So-ya: Hiç, öylesine ağlıyorum. Gel beraber ağlayalım. İyi geliyor, inan bana.

Ciddi olmasam bile Hyunjin dünden razıydı. Pankek tabağını kenara alarak yanıma uzandı. Temas ediyorduk.

Hyunjin: Kalbinin bu kadar hızlı atmasına gerek yok, Süt. Sadece yakınız. Alış bence.

Onun bu imalı halleri beni deli ediyordu. Ne demek yakın olmamıza alış?

Ve o anda hiç beklemediğim bir şey oldu.

~



Merhaba sevgili okurlarım. Bu hikaye bölümleri hafta içi kısa olacaktır, lütfen normal karşılayın. Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

<3

STRAY KİDS İLE HAYAL ET/ İLK KIZ ÜYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin