Medya; Kısaç.
İyi okumalar ve bol bol yorum ile oy atmalar diliyorum˚‧º·(˚ ˃̣̣̥⌓˂̣̣̥ )‧º·˚
Kapıyı açıp adımımı odanın içine attığımda Barış kimin geldiğine bakmak için bakışları kapıya doğru kaydı. Beni gördüğünde dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Mahcup bir ifade ile yanına gidip yattığı yatağın yanındaki misafir koltuğuna oturdum.
Ellerim hemen onun ellerini buldu.
"Uyanabildin demek." dedim ona mutsuz halimi göstermemek adına ufak bir tebessüm ettim.
Parmaklarım elini okşadığında
"Seni çok mu korkuttum yoksa? " diye cevap verdi. Bu sorusuna burundan bir nefesle güldüm.
"Korkmadım, uyanacağını biliyordum." Bilmiş tavrıma karşı gülümsemesi genişledi. Aslında deli gibi korkmuştum.
"Demek biliyordun." dedi büyük bir alayla.
"Hmmm..." Mırıldandıktan sonra konuştum. Gözlerim gözlerini buldu.
"Çünkü sen kardeşlerini bırakmazsın. Ancak ben ölürsem ölebilirsin Barış Keskin. Bunu sakın unutma." dedim üzerine bastırarak.
"Biliyorum Açelya Ersoy, maalesef biliyorum ve bu beni mahvediyor." Hayıflandı.
"Bu seni üzmesin. Sonuçta bir gün elbette bu dünyadan göçeceğim. Belki yarın belki de buradan çıktığımda."
Böyle söylemem ile derin nefes verdi.
"Birbirimize bağlandık. Kardeş olduk ve bu iyi mi kötü mü bilemiyorum. Ya birgün içimizden ölürse? O zaman ne yaparız?.."
Bu sözlerine ufak bir tebessüm ile karşılık verdim.
"Kimse kalıcı değil Barış ama haklısın. Size çok alıştım. Eğer biriniz zarar görse ben mahvolurdum." Sertçe yutkunduğumda bakışlarımı ikimizin kenetlenmiş ellerine indirdim.
"Bu iki oldu." dedim
"Başka olmasına izin vermeyeceğim kardeşim. Asla ama asla bir daha böyle birşey olmayacak." diye devam ettirdim kendimden emin bir sesle.
Barış ise "Kendini suçlama, bu sefer senin suçun değil zaten öncekinde de ben atlamayı seçtim." diye cevap verdi. Başımı iki yana sallayarak derin bir nefes verdim.
Bu sondu. Son bir kıvılcımdı ve bu kıvılcım artık içimdeki ateşi yakabilmeyi başarmış aynı zamanda körüklemiştide.
Bir süre öyle durup konuştuktan sonra ayağa kalktım. Ayağa kalkmam ile ellerimiz ayrılmak zorunda kaldı. Siyah saçlarımı tutarak eğildim ve alnına ufak bir öpücük kondurdum.
"İyi geceler yakışıklı." diyerek arkamı döndüğümde bana arkamdan "Sana da elma şekeri!" diye bağırdığında omzumun üzerinden ona bakar gülümsedim ve odadan çıktım.
"Nereye gidiyorsun elma şekeri?"
"Elma şekeri, buradayım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin Eserin
Teen FictionBeni o gece yalnız bıraktığın için seni affetmiyorum anne. Her gece seni o kapıda bıraktığın yerde bekledim. Kış günüydü, yağmur yağıyordu ve ben işte o gün soğuktan, yağmurdan nefret ettim. Neden mi? Çünkü buna sen sebep oldun. Yıllar sonra iyilişm...