Herkese merhabaa.
Bölümü beğenirseniz oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım,yazım yanlışları varsa kusura bakmayın ve iyi okumalar.
...
Derin bir nefes vererek testin diğer sayfasına geçtim. Fakat daha ilk soruda takılınca ofladım.Adar'ın gidişinin üzerinden tam 1 hafta geçmişti ve şuana kadar bana gönderdiği tek bir mesaj dışında ondan başka hiçbir haber alamamıştım.
Ve şuan ise öğle arasında,kafeteryada iki ders sonraki sınava çalışıyordum.
Evet. Sınava son iki ders kala çalışmak daha mantıklı bence. Kesinlikle kalmam yani.
Ofladım kendi kendime. Ezgi de bugün okula gelmemişti.
Kalemi elimden bıraktım ve kahvemden bir yudum içtim.
"Naber İdil?" Kafamı kaldırıp karşımdaki boş sandalyeye oturan Aleyna'ya baktım.
"Gördüğün gibi Aleyna. Sınava çalışıyorum. "
"Umarım sınıfta kalmazsın o zaman." Sinir bozukluğuyla güldüm.
"Sen neden bu kadar rahatsın?"
"Bilmem," dedi ceketini çıkarırken. "Belki de babamı tüm kariyerini bitirecek bir şeyle tehdit ettiğim için bu kadar rahat olabilirim."
"Ne?" Tepkime güldü. "Bilirsin,ben her zaman arkamı sağlama alan biriyim."
"Ona ne şüphe..." Güldük ikimizde. Tam o anda Nilay ve Efil'in kafeteryaya giriş yaptığını gördüm.
Nilay ile göz göze geldiğimizde öyle bir baktı ki...sanki hiç tanımıyormuş gibi. Ve bu canımı acıttı.
"Bana baksana." Test kitabına bakan Aleyna'ya döndüm. "Bu soruda mı takıldın?" Kafamı salladım hafifçe.
"Dalga geçeceksen hiç gerek yok." Güldü.
"Farkındaysan değişmeye çalışıyorum o yüzden lafını geri al." derin bir nefes verdi. "Şimdi soruyu nasıl çözeceğini anlatacağım ben sana."
Güldüm bende. "Ciddi misin?"
"Malesef evet. " gülerek yerimden kalktım ve onun yanına oturdum.
"Sizi dinliyorum."
"Ciddi ol İdil. "
"Tamam."
Sarı saçlarını hızlıca topladıktan sonra derin bir nefes vererek bana baktı. "Başlayalım o zaman..."
...
Sınav kağıdını masanın üzerine bıraktıktan sonra tekrar sırama geçerken güldüm kendi kendime.Aleyna bir soruyu değil,tüm konuyu bana anlatmıştı ve bu sınav kağıdının neredeyse yarısını doldurmamı sağlamıştı.
Ona bir teşekkür borçluydum bu yüzden.
Zil çaldığında çantamı omzuma taktım ve hızlıca sınıftan çıktım.
Birkaç saniye sonra arasını düzelttiği bir başka kız ile sohbet eden Aleyna'yı gördüğümde ise durdum birden.
Kafasını çevirip bana baktı o da. Nasıl geçtiğini sormak adına göz kırptı. Gülümsedim hafifçe.
O da hafifçe kafasını iki yana sallayarak güldü. Ardından onlar koridorda ilerlerken çalan telefonumu cebimden çıkardım ve arayan kişiye baktım.
"Geç bile kaldın." Güldü Eylül.
"Hasta halimizle bile arıyoruz kızım,daha ne istiyorsun?" Bende güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL(Düzenlenecek)
Teen Fiction"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...