Öncelikle herkese merhabaa.
Yeni bir bölüm ile birlikte karşınızdayım.
Bu bölümü yazdığım gibi attığım için yazım yanlışları muhtemelen vardır. Kusura bakmayın bu yüzden.
Ve bu arada hafta sonu mavi güle bölüm gelmeyebilir çünkü finalimizi tam olarak kurgulayamadım ve zaten finale de baya az kaldı.
Diğer kitaplara ise hafta sonu birer bölüm yazıp atmayı planlıyorum inşallah.
Her neyse. Bölüm boyunca oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım,iyi okumalar.
...
"İdil ya,dinliyor musun sen beni?" Kafamı çevirip Eylül'e baktığımda ofladı."Neyin var be kızım?" Derin bir nefes verdim.
"Nilay benimle konuşmak istemiyor. Sinir bozukluğuyla güldü Eylül.
"Ve bunun asıl nedenini anlamak zor."
"Belki de biz anlayamıyoruzdur." Oflayarak önüme döndüğüm sırada Eylül konuştu.
"Bir şey söyledi değil mi?" Göz göze geldik. "Ne söyledi? Neymiş konu?"
"Gerçekten bilmiyorum," dedim.
"Bence o da bilmiyor." Eylül ile aynı anda kafamızı kaldırıp ona baktık.
"Ve siz aptallar, bunu anlayamıyorsunuz bile."
Aleyna Zümrüt her zaman ki sinir bozucu kişiliği ile buradaydı.
"Bu defa izin istemeyeceğim. " Aleyna yanıma oturduğunda Eylül gözlerini devirdi.
"Normalde hiç karışmazdım ama bu konu hakkındaki fikirlerimi merak ettiğiniz için-"
Eylül konuşmak istede de Aleyna kafasını iki yana sallayarak cümlesine devam etti.
"Benim fikrim Efil aptalının Nilay'ın aklına girdiği yönünde. Baksanıza şunlara." Üçümüz birlikte pencere kenarında oturan üçlüye baktık.
Nilay,Efil ve Su.
"Su senin arkadaşın değil miydi?" Güldü Aleyna. "Artık değil."
O olaydan sonra bunu tahmin etmek zor değildi zaten.
"Neyse ya," diyerek geriye yaslandı Aleyna. "Ben onu sonra hallederim. Adar nerede?"
"Bilmiyoruz," diyerek ikimizin adına da cevap verdi Eylül. "İdil'e de halletmem gereken bir konu var,sonra görüşürüz adlı bir mesaj atmış beyefendi. Okula gelmedi." Güldü Aleyna.
"Mert ve Yunus burada ama. Konu ne olabilir ki?" Derin bir nefes verdim.
Konu o kadar belirsizdi ki...
...
Piyano çalmak.Benim için aslında kolaydı. Ama bir işi gerçekten severek yaptığınızda o şey birden hayatınız olabilir ya,piyano çalmak benim için tam olarak öyleydi.
Piyano çalmayı da babam öğretmişti bana.
Çok severdi o da piyano çalmayı.Hatta babamın söylediğine göre annemle lise aşkıydılar ve ilk tanıştıkları gün annem,gizlice babamın piyano çalışını izlemişti.
Gerçekten seviyorlardı birbirlerini.
Hani şu asla ayrılmaz dediğiniz çiftlerdendi onlar.Zaten onlar ayrılmadılar da. Ölüm ayırdı onları.
Ve ben şimdi yine pianonun başında düşüncelerle bağrışıyordum.
Ya bizim sonumuz? Adar ve benim sonum nasıl olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL(Düzenlenecek)
Novela Juvenil"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...