Forget Love~Baekhyun

^49^

YORUM yapmayı ve VOTE atmayı unutmayın lütfennn💜

********************************
Kapıya ulaşınca nihayet rahat bir nefes alacağımı düşünerek kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm bedenler yanıldığımı yüzüme çok sert  bir şekilde vurmuşlardı.

Başka bir çıkış kapısı olacağını düşünerek arkamı dönmüştüm ki karşılaştığım beden bunun için de geç kaldığımı fark ettirmişti.
Kaçamamıştım.

"Burdan kaçabileceğine inandın mı gerçekten? " Sooman'ın adamı kolumdan tutarak beni dışarı doğru sürüklemeye başlamıştı. Kolumu o kadar sert tutuyordu ki ona karşı koyamıyordum bile. Üstelik canımı acıtıyordu!

"Niye o odaya geri götürmüyorsun? Nereye gidiyoruz? "

"Kaçmaya çalışman Sooman'ın sabrını taşıran son damlaydı. Olacaklara kendini hazırlasan iyi edersin. "

Beni getirdikleri evin bahçesine sürükleyip arkama geçerek diz çökmemi sağlamıştı.Yanında getirdiği iple ellerimi bağlarken avcumun içinde deli gibi sıktığım çakıyı da elimden almıştı. Artık kaçışım yoktu.

Sooman tek eli pantolonunun cebindeyken evden çıkıp yanıma doğru adımlamaya başlamıştı. Bir insandan ne kadar nefret edilebilirse ondan o kadar nefret ediyordum.

Yanıma ulaştığı an cebinden elini çıkarıp yüzüme çok sert bir şekilde tokat atmıştı. Kafam attığı tokatın etkisiyle yan tarafa savrulurken yüzümü buruşturmuştum.Yanağım attığı tokatın etkisiyle acıyla karıncalanmıştı.

"Kaçmaya cürret edersen Kim Danbi, sonuçlarına katlanırsın. "

Cümlesini kurduktan sonra yüzlerimizi aynı hizaya getirmek için çömelip saçlarımdan tutarak ona bakmamı sağlamıştı.

"Büyüklerinin sözünü dinlemeyi öğreneceksin! Ve bunu sana ben öğreteceğim! "

"Benden ne istiyorsun? Seni hapse tıkabilecek tek polis ben miyim sence?Beni öldürsen de her türlü o hapse gireceksin!"

"Sence o yüzden mi buradasın? Burada olmanın tek sebebi uslu durmaman! Sen olmasaydın planlarım tıkır tıkır işleyecekti! "

"Benimle ne alakası var! Senin salaklığın yüzünden yakalandın! Emniyette bile dostun varken yakalandın sen. Dön bir bak kendine, nerede hata yaptım diye. İnsanları da suçlamaktan vazgeç. Herkes kendi görevini yapıyor." konuşmam bitince saçlarımdaki elini daha da sıkarak canımı daha çok acıtmaya başlamıştı.

"Seni kendi ellerimle öldüreceğim. Hatta öyle ki öldürmem için bana yalvaracaksın. " saçlarımdaki elini çekip ayaklanmıştı.Şimdilik kurtulduğumu düşünürken karnıma attığı tekmeyle nefesim kesilmişti. Bir süre kesik kesik nefes almak zorunda kalmıştım. Çektiğim acı yüzünden gözlerim dolarken onun karşısında ağlamamak için dişlerimi sıkıyordum.

"Silahımı getirin! " adamları söylediği şeyi ikiletmeden silahını ona verirken gözlerimi kapatıp oğlumu düşünmeye başlamıştım. O mis kokusunu bir daha doyasıya içime çekebilecek miydim acaba?

Ben vurulmayı beklerken etrafı dolduran siren sesleriyle gözümü açmıştım. Polis arabalarının buraya doğru yaklaştığını görmemle nihayet rahat bir nefes alabilmiştim. Polisler arabalardan inip ellerindeki silahla yanımıza doğru koşmaya başladıklarında arkamdaki adam beni kolumdan tutup kaldırmıştı.

Kafama dayanan silahı hissetmemle bakışlarım polislere kaymıştı. Oldukları yerde durup kafama silah dayayan adamı yola getirmeye çalışıyorlardı.