Beğeni ve yorum yapın lütfen arkadaşlar 🥰
Bölüm şarkısı: Ekrem Düzgünoğlu: Çalın davulları.Gazal evin kapısını açarak içeriye girdiğinde babası küçük bir kütüğün üzerinde oturmuş kendisini bekliyordu.
Mahmut efendi kızını görür görmez ayağa kalkıp yanına geldiğinde Gazal babasının önüne geçerek konuşmaya başlamıştı."Sen Mihrali'yi nereden tanıyorsun baba?"
Mahmut efendi kızının sorusu ile az önceki oturduğu kütüğün üzerine tekrardan oturduğunda Gazal da babasının yanına diz çökerek onu dinlemeye başlamıştı.
"Mihrali'nin babası ile asker arkadaşıydık.
İyi adamdı mert adamdı Kadim.
İlk karısı ile kaçarak evlenmişler, dağa çıkmışlar karısını korumak için eşkıyaların arasına girmiş.Kızın babası o zamanlar Kürşat Vardarlı ile sözlemiş kızı ,eh ağa adam tabi güçlü.Ama kızın gönlü de bizim Kadim de.
Neyse evlenmiş barklanmışlar sonra iki de evlat sahibi olmuşlar.
Kadim'in karısı kötü hastalıktan vefat edince Kadim evlatlarını da alarak bir köye yerleşmiş.Orada da bir kadın ile evleniyor ama orası biraz karışık.
Daha sonra ise sonu kötü biten bir hikaye."Babası hikayenin geri kalanından bahsetmek istemiyor gibiydi.
Gazal ilerisini de sormak için konuşmaya başlayacağı zaman babası tekrardan konuşmaya başladı."Affet Gazal,ben ona güvenip seni emanet etmeseydim başına bunlar gelmezdi."
"Baba sen benim iyiliğim için ettin ne ettiysen .
Eğer ben kendimi ona kaptırmasaydım böyle olmazdı.
Ben bana iyi davranınca iyi bir insan sandım onu.
Ama değilmiş."Yaşlı adam kızının omuzuna başını koyarak ağlamaya devam ettiğinde Gazal başını yan tarafına doğru çevirmişti.
Evin penceresinden kendilerini izleyen Kardelen de aynı kendileri gibi ağlıyordu.
Gazal babasından ayrılarak tekrardan konuşmaya başladığında yaşlı adam göz yaşlarını silerek kızını dinlemeye başlamıştı."Peki sen Mihrali'yi nereden biliyorsun?"
"Hani sana dedim ya kötü bir olay oldu diye ,ben daha o çocukken onun hayatını kurtarmıştım.
O zaman oldu ilk karşılaşmamız,hatta bu eve de getirdim sen daha o zamanlar üç dört
yaşlarındaydın.Kardelen beşikte.
İyileşene kadar bizim yanımızda kalmıştı."Gazal duydukları ile daha da şaşırıyordu ,ne yani henüz çok küçük bir çocuk iken kendisini görmüşmüydü.
Bu daha fenaydı işte babası onun hayatını kurtarmıştı ama o kızının hayatını karartmıştı.Gazal daha fazla konuşacak gücü kendisinde bulamayınca ağır adımlarla yukarıya doğru çıkmaya başlamıştı.
Odasına gidip kapıyı kapattığında kendini yere atarak ağlamaya başlamıştı.
İçindeki acı da intikama hırsı da sönmek ne bilmiyordu.🖤🖤🖤
Yaman ve Nurbanu...💔
Nurbanu yaraları tamamen iyileşen kocası ile bu gece gerdeğe girmek istiyordu , sırf yaraları var diye aynı döşekte bile uyumuyorlardı ama bu gece onu istiyordu.Onunla aynı yerde uzak köşelerde uyumak daha fazla onu arzulamasına neden olmuştu.
Özellikle geceleri yorganın üstünden sıyrılmasını sağlayarak kocasını baştan çıkarmanın yollarını arıyordu.Ama adamda tık yoktu...
Zaten Gazal'ın gitmesi ile üzüntüsü onu da yıpratmıştı en iyisi biraz bu olaylardan uzak kalmak olacaktı.
Gazal gittiğinden beri ortalıkta ölü gibi dolaşan Mihrali 'ye ise hiç anlam vermiyordu Nurbanu.Oturduğu yerden kalkarak dışarıya çıktığında Yaman yanındaki adamlar ile birşeyler konuşuyordu,sesini birazcık yüksek tutarak kocasını yanına çağırarak kendisi tekrardan içeriye girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alageyik
General FictionAdı çıkmış bir kızdı Gazal güzelliği dillere destan. Bir eşkıya 'nın elinde solacak mı yoksa o dağlarda sekecek mi? Gazal & Mihrali