Vurulan Darbe

5.9K 327 238
                                    

Lütfen beğeni ve yorum yapın arkadaşlar 🥰

Bölüm şarkısı:Acem kızı

Gazal gözlerini karış tepeden saniye olsun ayırmadan oraya bakıyordu.
Mihrali ile kardeşini sağ salim görmeyi bekliyordu.
Söz vermişti kendisine ona kardeşini getirecekti.
Gözleri aniden yanında oturan Mâlik 'i bulduğunda onun burayı ve Mihrali yı nereden tanıdığını sormak istemişti.

"Mâlik sen Mihrali yı nereden tanıyorsun?"

Mâlik gözlerini suçluluk ile Gazal'a çevirdiğinde önce ne söylemesi gerektiğini bilememişti ama hemen sonra aklına gelen ilk sözleri sıralamıştı.

"Ben karımı aramaya gittiğimde beni donmaktan kurtarmıştı...oradan tanırım.İyi adamdır o hem hiç vurmadı bana ...sevdi beni aha böyle saçlarımı sevdi."

Mâlik eli ile kendi saçlarını severek göstermişti bu durumu.
Gazal tekrardan önüne döndüğünde orada kaç saattir oturduğunu artık bilmiyordu.Hava kararmak üzereydi, oturduğu taştan gelen soğuk tüm bedenine işliyordu.Derken az önce baktığı tepeden aşağıya inen atı görmesi ile oturduğu yerden kalkarak o tarafa doğru birkaç adım atmış daha sonra ise gitmenin manasız olduğunu düşünerek adımlarını durdurmuştu.

At kendilerine yaklaştığında, atın üzerinde kardeşini Mihrali'nin göğüsüne uzanmış halde görünce içindeki korkuyla eli kalbini bulmuştu.
At tam önünde duruduğunda kardeşinin yüzündeki yaralardan dolayı ağzından çıkan çığlık ile onlara yaklaşmıştı.
Mihrali Kardelen ile birlikte attan indiğinde, Kardelen in bilinci yerinde değil gibiydi.

"Kardelen, kardeşim ne yapmışlar sana!"

Mihrali Gazal'ın yüzüne bakmadan içeriye girdiğinde onu boş olan bir odaya bırakıp dışarıya çıkacağında Gazal hemen kardeşinin yanına oturarak bedenindeki yaralarını kontrol etmeye başlamıştı.İçeriye giren Iraz kadın yanındaki kızlara bakarak gerekli malzemeleri istemiş daha sonra da Gazal'ın yanına gelerek o da Kardelen in yaraları ile ilgilenmeye başlamıştı.
Mihrali daha fazla orada durmadan karşı odaya geçmiş, içindeki duygular ile baş etmeye çalışıyordu.

Gazal kardeşinin kıyafetlerini tamamen çıkardığında onun vücudundaki yaralardan dolayı göz yaşlarını tutamamıştı.
Kardelen ara sıra  çattığı kaşları  dışında hiç tepki vermiyordu.
Kardelen'in tüm bedeni temizlenip sarıldığında Gazal üzerindeki kanlı elbisesini çıkararak dizlerinin üzerine gelen onu düğmeli bir geceliği giyerek kendini kardeşinin yanına bırakarak gözlerini kırpmadan onun yüzünü izlemeye başlamıştı.

"Neler yapmış o soysuzlar sana çiçeğim,hepsi benim yüzümden affet beni seni koruyamadım affet!"

Gece yarısı olduğunda odanın kapısı Iraz kadın tarafından açılmıştı.
Kadın Gazal'ın yanına gelerek konuşmaya başlayınca Gazal oturduğu yerden hızla kalkarak onu daha dikkatli dinlemeye başlamıştı.

"Kızım kocanın da yarası vardır,ben bakayım dedim istemedi.
Hadi sen gitte kocan ile ilgilen ben bacının yanında dururum, zaten sabaha kadar uyanmaz."

Gazal hiçbir şey demeden son kez kardeşine bakmış ardından da kendisini karşı odaya atacağı zaman içerden gelen sesler ile durmak zorunda kalmıştı.
Mihrali yüksek sesle konuşuyordu.

"Sen ne utanmaz kadınsın Kübra,sana çık git diyorum!"

"Ama Mihrali yaralısın izin verde yarana bakayım.Hem karının umrunda bile değilsin ki kaç saattir yanına bile gelmedi."

"Kes sesini,seni ilgilendirmeyen konulara karışma!"

Gazal içindeki öfke ile kapıyı açtığında Mihrali'nin üstsüz bir şekilde yer yatağının üzerinde oturduğunu Kübra çiyanının ise ayakta durduğunu görmüştü.

Alageyik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin