Alageyik

Sancılı Vuslat

Öncelikle bu bölümdeki özel sahneleri yazarken kendimi çok kasıyorum.
Çünkü bu hikayeyi yeğenimin okuması beni utandırıyor.
O yüzden şimdiden uyarıyorum ki o sahneleri atlıyorsun kız yoksa saçını başını yolarım senin

Yaman abi'nin evlenmeyi kabul etmesi ile Nurbanu sevinçle oturduğu yerden kalkarak Yaman abi'nin sırtına sarılmıştı.
Bu kız benden bile manyaktı be...
Yaman abi Nurbanu'nun sıkıca sarılması ile inleyerek konuşunca ben oturduğum yerden kalkarak kızı adamın sırtından ayırmıştım.

"Immh ulan manyak yaralıyım görmüyor musun!"

"Ayy çok afedersin ben sevinçten unuttum da."

Mihrali benim yanıma gelip elimi tutarak konuşmaya başlayınca hepimiz ona dönmüştük.

"Yarın sabah imamı getiririz,Yakup sen kapıda yatarsın Nurbanu sana emanet.
Sende git lan kendi yerine.'

Yakup Mihrali 'nin sözlerini başıyla onaylamıştı ama Yaman abi sinirle konuşmaya başlayınca bu kezde hepimiz ona bakmaya başlamıştık.

"Ben niye gidiyorum lan o gitsin başka yerde yatsın."

"Ben ne dersem o Yaman...hadi uzatma da git dinlen.Yarın damat olacaksın oğlum dinlenmen lazım."

"Siktir git lan bide dalga geçiyor it!."

Mihrali yüzündeki sırtma ile beni elimden tutarak ilk zamanlar uyuduğum mağaranın içine getirmişti.
Burada herşey yerli yerinde idi ben Mihrali'nin elini bırakarak yatakların olduğu tarafa gidip büyük bir döşeği yere sererken Mihrali ise üzerindeki gömleği çıkarıyordu.
Döşeğin üzerine kalın bir yorganı atacağım zaman arkamdan belime dolanan kollar ile elindeki yorganı yere bırakmak zorunda kalmıştım.
Belimdeki kollar bedenimdeki ateşin ilk tohumlarını atıyordu.
Mihrali ellerini karnımın üzerinde hareket ettirmeye başlayınca sırtımı onun çıplak göğüsüne yaslamıştım.
Elinin biri kasıklarımın üzerine inerken diğeri göğüsümün üzerinde hüküm sürüyordu.

"Seni istiyorum yavrum,her zerreni kendime katmak istiyorum."

"Aliii ...."

Onun arsız elleri bedenimi yoğurmaya devam ederken dışardan gelen sesler ile ikimizde birbirimizden kopmak zorunda kalmıştık.

"Ulan hangi siktiğim bu yine ...dağ başındayız lan dağ başında ama burada bile rahat yok amına koyayım!"

Mihrali az önce çıkardığı gömleği üzerine giymiş ama önünü kapatmadan dışarıya çıkmıştı.Bende onun ardından dışarıya çıktığımda gördüklerime hem şaşırmış hemde sevinmiştim.

Çünkü Nurbanu sarı çiyan Kübra nın saçlarını yoluyordu.

"Ulan orospuya bak be...daha ben  adamı gerdeğe sokamadım zilli koynuna girmiş."

Yaman abi ise Yakup ile birlikte bu olanları sadece  şaşkınlık ile izliyordu.

"Ayyy....ya yanlışlık oldu diyorum ahhh.
Ben Yaman abi ye değil Mihrali için gelmiştim."

Kübra 'nın dedikleri ile benimde sinirim tepeme çıkmıştı.
Yosma hala gözü evli adamda ulan bende seni bir güzel benzetmezmiyim.
Tam onlara doğru gidecektim ki Mihrali beni belimden yakalayarak durdurdu.

"Şşş sakin ol yavrum."

Nurbanu Kübra 'nın dediklerinden hiç etkilenmemişti.Başını kendine çevirerek yüzüne sert bir tokat attığında Kübra yere düşmüştü.

"Banane ben seni onun yatağında gördüm mü gördüm.Hıncımı almadan bırakmam!"

Nurbanu tekrar ona doğru eğileceği zaman Mihrali Yakup 'a bakarak konuşmaya başlamıştı.Ama Kübra birden ayağa kalkıp o da Nurbanu ya saldırmaya kalkışmıştı.