Alageyik

Gecenin Sefası

Bölüm şarkısı: Ahuzar:Cici pabucum cici

Üç hafta sonra...

Gazal havanın kararması ile elindeki gaz lambasını kapının hemen yanındaki çiviye takmıştı.
Kardelen ile babası az evvel uyumuştu,kardeşinin son zamanlardaki üzgün hâli kendisini merak içinde bıraksa da kardeşi kendisine hiçbir şey anlatıyordu.
Yavaş adımlarla sobanın yanına geldiğinde üstüne bıraktığı suyun kaynadığını görmüştü.
Sobanın üzerindeki ibriği odanın içindeki tahta kapılı bonyo ya bırakarak sıcak suyu soğuk su ile ılıştırmıştı.
Üstündeki elbisenin düğmelerini tek tek açmaya başladığında gözü biran için penecereye takılmıştı.
Perdenin bir tarafının hafif açık olduğunu far edince gidip perdeyi sıkı sıkıya kapatmıştı.
Üstündeki elbise yere düştüğünde iç çamaşırlarını da çıkararak banyo ya girmişti.
Yarım saatin ardından suyu son kez bedenine tutarak kısa havluyu bedenine sararak dışarıya çıktığında gaz lambasının söndüğünü görmüştü.

"Off be sende bitecek zamanı buldun."

Saçlarından damlayan sular bedeninde yol çizerek yere düştüğünde sönmekte olan soba yüzünden üşüdüğünü hissederek yüklüğün önüne bıraktığı elbislereine doğur yürümüştü .
Sobanın közlerinden kalan ışık ile perdenin ardından odayı aydınlatan ay ışığı ile üstündeki havluyu  bedeninden ayırarak yere bıraktığında soğuğun etkisi ile göğüs uçları kabramıştı.
Odanın hafif soğuğu ile ürperen bedenini yok etmek için yere eğilerek önce alt çamaşırını eline alıp giymiş ardından eli üst çamaşırını alıp giyeceği zaman  ensesinde hissettiği nefes ile nefesini düğümlemişti.
Çığlık atacağı zaman çıplak beline dolanan kol ile burnuna dolan koku ardındaki kişinin kim olduğunu anlamasını sağlamıştı.
Az evvel ensesinde gezinen nefes şimdi ise kulağının hemen dibinde hissetmişti.

"Karanlıkta bile beni yakacak kadar aydınlıksın gaile...

Mihrali'nin sert ve heybetli bedeni kendisinin çıplak etine değdiği andan beri üşümek yerine yanmaya başlayan bedeni kendisini zora sokuyordu.
Hızlanmaya başlayan nefesi ile inip kalkan göğüsleri kendisine yukarıdan bakan Mihrali ye görsel bir şölen sunuyordu.
Beline sarılan kolun baskısı ile kalçalarında hissettiği sertlik de bunun en büyük göstergesiydi.

"Hadi yavrum biraz daha zorla beni...biraz daha sik irademi.
Amına koyim dur yapma kızım yapma."

Gazal'ın çıplak sırtı aniden Mihrali tarafından döndürülerek yüklüğe değdiğinde Gazal karanlığa alışan gözleri ile Mihrali'nin keskin gözlerine baka kalmıştı.

"N-niye geldin?"

"Geceni gündüz edeyim dedim de sen benimkini ettin."

"Pis...bakmasana öyle!"

Mihrali'nin keskin gözleri bir an için Gazal'ın çıplak göğüslerini bulmuş ardından hızla gözlerini karşısındaki ahu gözlere çevirmişti.
Mihrali aralarındaki mesafeyi bir adım atarak kapattığında beyaz gömleğinin üzerinde hissettiği göğüsler ile ağırca yutkunmak zorunda kalmıştı.
Gazal'ın çıplak bedeni tüm iradesini zorluyordu.

"Sana seni asla bırakmayacağımı söylemiştim.
Sen benimsin herşeyinle benim karımsın."

"Yarı yolda bıraktığın karın demek istedin herhalde.Ben artık senin hiçbir şeyin değilim Ali."

Mihrali'nin büyük eli Gazal'ın açık gerdanında dolanmaya başladığında sesi ile sadece Gazal'ın duyabileceği düzeyde idi.

"Sana kim olduğumu zevkle göstermek isterdim Gaile'm , Gazal'ım ,karım ama buna şimdilik müsade etmezssin."