Eşkıya'nın Davası

4.9K 316 123
                                    

Bölüm şarkısı:Yare Söyleme

Yorum istiyorum hemde çok 😂

Gazal bahçenin köşesinde Yakup 'a taşıttığı sular ile birlikte çamaşır yıkıyordu.
O kadar milletin içine giripte birde onların boş konuşmasını duymak istemiyordu.
Babası ile konuşmasının ardından üç koca gün geçmişti.
Gazal birdaha Mihrali'nin kaldığı odanın önünden bile geçmezken, Mihrali sürekli kendisini kontrol etmeye gelen Kardelen ile daha da hüsrana uğruyordu.O birkez olsun Gazal'ın yüzünü görmek için cana atarken Gazal ise ondan kaçırıyordu.

Gazal önündeki çamaşırın canını alıyor gibi yıkarken beyazları daha iyi yıkamak için kaynar kazanda kaynatıyordu.
Kazanı karıştırma görevini ise Yakup 'a vermişti.
Yakup hem kazanı karıştırıyor hemde altına odun atıyordu.
Doğrusu Gazal'a pek faydası vardı bu devenin elinden de her iş geliyordu.
Daha dün bir koca oda dolusu odun kırdırmıştı, Yakup ağzını açıp tek kelime etmeden ne derse yapıyordu.

Gazal kendisini önündeki çamaşıra o kadar kaptırmıştı ki deminden beri tepesinde konuşan Yakup 'u bile duymuyordu.

"Yenge...bence bunlar iyice kaynadı,baksana kar gibi oldular.
Alayım mı bunları dışarı,daha bir kazan çamaşır var akşama kadar anca biter."

"Hı! ne dedin?"

"Diyorum ki yeter mi bu kadar karıştırdığım diğerini koyayım mı?"

"Olur sen onları şuraya bırak diğerlerini kaynat."

Yakup Gazal'ın dediğini yaparken,Gazal başını biran için eve çevirdiğinde günler sonra Mihrali'nin yüzünü görmesi bir olmuştu.
Gazal kendine gelerek önüne döndüğünde Mihrali yavaş adımlarla merdivenlerden aşağıya iniyordu.
Merdivenler bitince hemen Gazal'ın karşısında bulunan sedirin üzerine geçip oturduğunda gözlerinin üstünden çekmiyordu.

Gazal ise onun kendisini izlediğini bildiği için asla ondan tarafa başını çevirmeyip elindeki çamaşırı yıkamaya devam ediyordu.
Yakup uzun süredir aynı gömleği yıkayan yengesinin bu haline anlam veremeden konuşmaya başlamıştı.

"Yenge be bir saattir aynı gömleği yıkıyorsun,daha temiz olmadı mı o?"

Gazal bir Yakup 'a birde elindeki gömleğin çitlemekten aşınmış boynuna bakmıştı.
Yakup haklıydı çok dalıp gitmişti bir gömlekte..yada aklındakinde...

"Bir leke o kadar kolay çıkmıyor Yakup."

Yakup duyduğu sözler ile önüne döndüğünde sedirin üzerinde oturan Mihrali'den yüksek sesle bir öksürük çıkmıştı.
Gazal hala başını kaldırıp ona bakmazken
başka bir gömleği elime alarak yıkmaya koyulmuştu.

Merdivenlerden inen Kardelen elindeki yemek tepsisi ile aşağıya indiğinde yavaş adımlarla Mihrali'nin yanına gelerek tepsiyi önüne bırakmıştı.
Mihrali bir önüne bırakılan tepsinin içindeki paça çorbasına birde Kardelen 'e baktığında gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.

"Eline sağlık Kardelen mis gibi koktu."

"Kardelen ellerimi yukarıya kaldırıp birşeyler anlatmaya başlamıştı ama Mihrali kendisini anlamıyordu.
Derken ortaya Yakup 'un sesi girmişti.

"Ben yapmadım diyor ağam Gazal yengem yapmış.
Çabuk iyileşmen içinmiş."

Mihrali bu söz üzerine gözlerini Gazal'ın yüzüne çevirdiğinde Gazal ile anlık göz göze gelmişti.

"Ben babam seviyor diye yaptım Yakup,kimsenin iyileşip iyileşmediği  beni ilgilendirmez."

Kardelen ses etmeden ablasının yanına geçip oturduğunda,Gazal kardeşinin yüzüne'seninle daha sonra görüşeceğiz 'bakışı atmıştı.
Mihrali önündeki çorbadan içmeye başladığında Gazal gözlerinin altından ona bakmaya devam ediyordu.
Büyük kapının açılması ile herkes o tarafa doğru döndüğünde Mahmut efendi içeriye girmişti,çok geçmeden elini içeriyi göstererek kapıdaki kişiyi de içeriye davet ettiğinde bu kezde herkes kimin geldiğini merak etmeye başlamıştı.

Alageyik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin