Alageyik

Kıskanç Gaile

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum 🥰

Bölüm şarkısı:Cem Kısmet:Haram geceler

Gazal kapattığı kapının ardından kollarını doladığı adamın kısık gözler ile kendisine baktığını görünce biran için yaptığından vazgeçecek gibi oldu ama o sarı çiyan Kübra nın kendilerini dinlediğini adı gibi biliyordu.
O yüzden bu oyunu birazcık daha uzatacaktı.
Boynuna doladığı kolları bırakmadan adamın kulağına yükselerek kısık ama kışkırtıcı sesi  adama değen sıcak nefesi ile konuşmaya başlamıştı.

"Neredeydin kocacım ...çok bekledim seni?"

Adamın  sözlerinden önce sert yutkunuşunu ardından da verdiği kesik kesik nefesini hissetmişti.
Sonra beklemediği bir anda Mihrali tarafından sırtını kapıya dayanmış halde buldu.Ağzından çıkan iniltiyi ise Kübra 'nın duyduğunu anlamıştı.Çünkü karşı odanın sertçe kapanan kapınsının ardından sessizlik olmuştu
Mihrali'nin sağ eli geceliğini yukarıya toplarken ,bacağını boydan boya okşayarak beline sarmasına yardımcı olmuştu.

"Dindireyim hasretini."

Gazal şimdi bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünüyordu, çünkü biliyordu ki fitili ateşleyen kendisi idi.

Heycandan mı yoksa korkudan mı titrediğini bilmediği ellerini adamın omuzlarına koyarak itmeye çalıştığında, karşısındaki adamın milim kıpırdanmayan bendeni ile titreyen sesi ile konuşmaya başladı.

"N-ne yapıyorsun... bırak beni."

Mihrali gözlerine baktığı kadının boynuna yaklaşarak önce şah damarının üzerine kalın dudaklarını bastırmış ardından dudaklarının yerini dişleri almıştı.
Gazal 'ın ağazdan çıkan yüksek sesli inleme ile Mihrali'nin yüzünde çarpık bir gülüş meydana gelmişti.
Daha sonra ise kulağının hemen arkasından öperek su cümleyi kurmuştu.

"Seviyorum Gazal... seni karımı seviyorum."

Ne derin manalar taşıyan sözcüktü öyle...ama Gazal bu cümlenin neden kurulduğunu çok iyi biliyordu.
Mihrali kendisi ile eğleniyor dalga geçiyordu.
Ama nedendir onun ağzından duyduğu sözler, hızla çarpan kalbinin daha da hızlanarak neredeysen ağzından çıkmasına neden olmuştu.
Bunun yanı sıra ise karnında anlam veremediği bir ağrı peydah olmuştu.
Korkuyordu Gazal , Mihrali ye kapılmak tan koruyordu.
Onun şehvetinin yanında kendisi gerçek bir sevda taraftarıydı.

"Yapma...oynama benimle."

"Neden sen benimle oynuyorsun ama ."

Bu sözlerin ardından geceliğini iyice yukarıya toplayan eli çıplak olan üst bacağını boydan boya okşayıp sıkarken sol eli az önce öptüğü boyunundan göğüs olduğuna doğru yol almaya başlamıştı.
Gazal ise kasıklarının üzerinde hissettiği sertlik ile nefesini tutmaya başlamıştı.
Mihrali başını geriye doğru çekip Gazal ile göz göze geldiğinde, boğuk çıkan sesi ile konuşmuştu.

"Adımı atan sendin ,bunu başlatan sendin ."

"Ben ..."

Ne diyeceğini bilememişti Gazal,o yüzden en iyi bildiği şeyi yapacak çirkefliğini ele alacaktı.
Hem ona asla yakışmazdı kedi gibi köşelere sinmek.
Önce içine çektiği derin nefes ile kendine gelmeye çalışmış ardından da kucağında olduğu adamın göğüsüne ellerini bastırıp var gücüyle ittirdiğinde Mihrali'nin attığı kahkaha tüm odayı doldurmuştu.

"Çekil be yine girdin dibime dibime,pis domuz!"

"Ne var yani giriyorsam karımın dibine dibine giriyorum."