13. BÖLÜM

571 33 22
                                    

ÖMER DEN
ben koltukta gözlerim kapalı uzanıyorken, dora nın hevesle anlattığı şeyleri dinlemeye çalışıyor dum.
tam ağzımı açıp bir şey soylicekken kapı çaldı ve; " ben açarım doruk geldi kesin." Diyip kapıya koştu.
bu kız bana mı aşık tı yoksa doruğa mı hala anlam verememiştim.
doruk içeri girip başımda durup dora ya çaktırmadan konuştu.
" kardeşim benim süsen nerde?, bunun ne işi var burda.
şuan bana sakın süseni gönderdim, dorayı çağırdım deme, bana süsenin kendi isteğiyle gittiğini söyle."
bunu demesiyle gözlerimi kaçırıp konuştum.
" bir anlık kızgınlıkla..."
" aferin gerizekalı, ben odama çıkıyorum, sana da bu çakma sarışın şeytan baksın." Diyip yüzüme bir kere daha bakmadan odasına gitti.
" bebeğim, doruk nereye gitti?"
" ya sabır ya, kızım bana bebeğim Diyip durma, nefret ediyorum şu hitabından."
" tamam ya demem sakin ol. eee doruk nereye git..."
cümlesini bitirmesine izin vermeden sinirle konuştum.
" ya ne doruk muş on kere doruk nereye gitti dedin, cebimde açim bakacan mı?"
" ya tamam bir sakin olsana, kıskandın mı sen beni yoksa." dedi sinsi sinsi gülüp.
bende sabır çeke çeke konuştum.
" off dora ben seni niye kıskanim, ayrıca ben seni neden kardeşim den kıskanim, burdan bakınca, seni kardeşimden kıskanacak kadar kör kütük aşık falan mı görünüyorum." dedim.
oda yüzünü yüzüme yaklaştırıp konuştu.
" değil misin?"
" değilim dora... Ben kimseye aşık olmam bunu biliyorsun."
" yani benim gibi birine bile aşık olmuyorsan, sen gerçekten kimseye aşık olamazsın."
bu kibirli cümlesiyle, gözlerimi bedeninde gezdirdim.
" bu kadar kibir senin için fazla değil mi dora kaya. hem bence senden daha güzel kadınlar var."
" hmmm öyle mi... kimmiş o güzel kadınlar Ömer bey, isim verin."
" isim vermeme gerek yok, etrafımdalar zaten, illa görürsün."
" ahh Ömer yılmaz ahhh, yine gelip geçici hevesler uğruna beni harcıyorsun.
bu sefer kimi yatağa attıktan sonra tekrar benim kollarıma gelecek sin."
" bu sefer tek bir yatağa atmam gereken kadın var dora, onunla da pazartesi nikahım var, nikahıma beklerim." dedim sırıtıp.
" neee." dedi yüksek sesle.
" duydun."
" nasıl yani şaka mı bu ya."
" çok gerçek. seni buraya çağırmamın nedeni de buydu zaten, evlenicemi haber vermem lazımdı, ben evlendikten s
onra sen benim peşimi bırakmazsan müstakbel karım beni öldürür sonra da seni..." dedim sırıtmaya devam ederken.
" sen beni çok hafife alıyorsun Ömer yılmaz, ben seni bu yoldan geri döndürmesini biliri
m." dedi sinirle.
" aynen canım aynen, hadi dora şimdi yavaştan git, müstakbel karım kıskanır hadi." bunu dememle bir hışımla çantasını alıp son kez bana gözlerinden ateş fışkırırcasına bakıp gitti.
dora gitti, yüzümdeki sırıtış soldu, pazartesi neler olacak tı, süsen gerçekten benim üzerime basıp bu evliliği Red mı edecekti...

SÜSEN DEN
eve geldiğimde saat sekize geliyor du, şuan tam aksam yemeği saatindeydi.
en azından şimdi babam, benim hayatımın içine edecek kararlar aldıktan sonra oturup rahat rahat yemek yemicekti, gidip karşısına geçip içimdeki tüm nefreti, kini mı kusacaktım.
kapıyı yavaşça açıp iceri girdim,
masada oturmuş yemek yiyen aile me bakıp daha doğrusu babama bakıp, samimiyetsiz bor şekilde gülümseyip konuştum.
" ben geldim, biliyorum çok umurunda değilim baba senin için, ama olsun yinede yaşadığıma dair bir belirti vermek için eve geldim." dedim.
yasmin ve annem bana endişeli gözlerle bakıyorlar dı.
babam yüzünde hiç bir duygu barındırmadan, şimdi söylediklerimi umursamadan beni daha da çileden çıkaracak şekilde konuşmaya başladı.
" sana pazartesi için hazırlık yap demiştim. yaptın mı?:
bunu demesiyle küçük bir kahkaha atıp masaya yaklaşıp, tam babamın karşısına oturup kollarımı bağlayıp dik dik bakıp konuşmaya başladım.
" evet, yaptım, aaaa babacım hatta ne yaptım biliyor musun, ben bugün gidip ömeri omzundan vurdum."
bunu Diyip bir kere daha kahkaha attım.
yasmin omzuma dokunup korkuyla konuştu.
" ölmedi dimi ablacım, katil olmadın dimi?"
gülmeye devam ederken konuşmaya devam ettim.
" ölmedi, ama ben öldüm.
babamın bana bu teklifle geldiği gün öldüm zaten." dedim acıyla.
" nasıl bu kadar aptalca davranabilir sin." dedi babam sesini yükseltip, sonra da devam etti.
" bu adam mafya mafya..." dedi bağıra bağıra.
" sen bu adamla evleniceksin, bu adam senin kocan olucak, sen nasıl ona bu şekilde davranırsın, o seni bu aptallığınla sever mi sanıyor sun.
sana yemin ederim evlendiğin günden itibaren sana ne yaparsa yapsın ağzımı açıp tek kelime etmicem, karışmicam.
sen kendini çok aştın süsen, bu adam sana haddini bildirsin, dünyanın kaç bucak olduğunu göstersin de sonra gör bakalım benim ne kadar değerli olduğumu, gör bakalım babaya saygısızlık yapmayı."
dedikleriyle gözlerim den bir kaç damla firar etti, acı bir gülümsemeyle konuştum.
" baba sen beni hiç mi sevmedin ya.
ben sana ne yaptım, ben sana hiç bir zaman saygısızlık yapmadım, sözünün üstüne söz söylemedim.
bugüne kadar yasmine bebeğin gibi davrandın, bana neden öyle davranmadın, beni neden zorla evlendirmek istiyor sun." dedim.
" çünkü ben seni sevmiyorum...
yetti mi bu sana anlaman için."
" babaaa..." dedi yasmin sinirle.
sertçe yutkunup, gözlerim den yaşlar gelirken konuştum.
" neden?" Dedim masumca.
" sen bana hala nı yani kız kardeşimi hatırlatıyor sun, Oda senin gibi kendini beğenmiş herşeyi tek başına yapabilicegine inanan ukala nın tekiydi.
sen tim huylarını halan dan aldın.
ama yasmin herşeyini annenden aldı, tüm huylarını annenden aldı.
o yüzden sen benim gözümde bir hiçsin.
şimdi son kez söylüyorum pazartesi gün o nikah kıyılacak, onun soy adına geçtikten sonra kaçıyor musun onun yanından ne yaparsın bilmem ama buraya gelmek yok, onun yanından kaçarsan bir daha bu eve asla adım atamazsın."
" babaa..." dedi yasmin yüksek sesle.
" o benim kardeşim, o benim herşeyim, ona öyle davranmana izin vermem anlıyor musun beni, vermem.
benim kardeşim bu evden giderse bende giderim. bir dakika bile durmam giderim."
yasminin elini tutup zorlukla konuştum.
" yapma yasmin, sen yapma, ben başımın çaresine bakarım." dedim.
sonra ayağa kalkıp başında durup sesimi güçlü çıkartmaya çalışarak konuştum.
" ben sana hiç bir zaman muhtaç olmadım, ve o adama da muhtaç olmicam, evet ben huylarımı halam dan aldım, kendimi beğeniyorum, güçlü buluyorum, herkese de tek başıma karşı gelebilirim, özellikle de senin gibi birine." dedim.
sonra da yüzüne son kez iğrenir gibi bakıp odama çıktım.

TEHLİKELİ AŞK (SÜSÖM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin