11 | VAZGEÇİŞ

56 4 0
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi
unutmayın iyi okumalar💞

Bir Gün Sonra

Kalkıp özür dilemek istedi içimdeki boşluk izin vermedi bir kez daha içimdeki ölü ruh susturdu beynimi, zihnimi, kalbimi...

"Gece?"

Gece değilim ben, Gece değilim!

Omuzuma değen parmakları tüm sinirimi harekete geçirirken, kendimi çok güçsüz hissettim... ona sığınmak istedim belkide bilmiyorum.

"Ayaz çok yoruldum ben tamam mı çok yoruldum... bana Gece demenden çok yoruldum...bana bizden bir umut varmış gibi bakmandan çok yoruldum! Yoruldum işte yoruldum! Ben, Mina Marian Karan! Ve sana olan hislerimi kontrol edememekten çok YO-RUL-DUM"

Ne ara kolları arasına almıştı beni bilmiyordum ama çok huzurluydu uzun zaman sonra ona sarıla sarıla ağlamak içimi boşaltmak beni anladığını bilmek çok huzur vericiydi.

Saç diblerime dudaklarını bastırıp beni biraz daha kendine bastırdı.

Kulağıma dudağını yaslayıp çalan şarkıya eşlik etmeye başladı,"bizden geçti bir ömür..."

Kulağıma mırıldandığı şarkı sözleriyle daha şiddetli ağlamaya başladım.

"Benden gitme...sen de benden gidersen ben kimsesiz kalırım gitme nolur..."

Yutkunduğunu hissettim belimi daha sıkı kavradı işaret parmağıyla bel boşluğumu okşarken konuştu,"Senden gidersem asıl bana yazıklar olsun..."

Saatler önce

Ayaz'ın yaptığı kurabiyeyi zoraki ısırırken gülümsedim ilk defa huzurlu hissediyordum.

Ama önüme koyduğu kurabiyeyi yiyemiyordum hâlbuki midem bulanmazsa iki tepsi yiyeceğim kurabiyeyi şuan yerken midem kalkıyordu.

Çaktırmadan Ayaz'a baktım göz ucuyla önündeki dosyalara bakıyordu. Acaba çaktırmadan onun tabağına koysam fark eder miydi?

"Hiç öyle bakma sarışın o tabaktaki kurabiyeler bitecek ardından ilaç içeceksin. İtraz istemiyorum."

Sonra duraksayıp bana baktı,"Tadını mı beğenmedin?"

Kafamı hızlıca iki yana salladım,"Aksine çok güzel olmuş damla çikolotalı hemde... ama midem kaldırmıyor. İnan elimde değil."

"Biliyorum Gece. Yiyemediğini bende farkındayım ama bir anda yemekten kesilemene izin veremem...O yüzden yemen lazım. Hem dur ben sana süt getireyim belki iştahını açar."

Ayağa kalkıp daha ben cevap vermeden dışarı çıktı. Onun çalışma odasındaydık. Onun görevi gözden geçirmesi gerekiyormuş bende canım sıkıldığı için onunla beraber çıkmıştım.

Bir kaç dakika geçmeden hemen elinde bir bardak çikolatalı sütle gelmişti.

"Küçük çocuk muyum Ayaz ben? Çikolatalı süt ne alâka?"

Buruk bir tebesümle bardağı masaya koyup bana dönmeden bilgisayara geri döndü,"Gece çikolatalı sütü çok sever...di yani eskiden. Değişmene alışamıyorum ya..."

Yüzüne çöken hüzüne bakıp ayağa kalktım, masaya ilerleyip süt dolu bardağa baktım. Cidden en sevdiğim şeyi kötülemiştim değişmiş miydim ben acaba gerçekten?

KEFENSİZ RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin