Kaplan ve Ejderha

17. BÖLÜM: Bazı Hakikatler

MERABA BAYA OLDU BÖLÜM ATMAYALI AMA İŞ GÜÇ YÜZÜNDEN EPEY BİR YOĞUNUM. AYRICA SİNİR BOZUCU BİR İNTERNET SORUNUM VAR. BUGÜN İYİ GİBİ O YÜZDEN YAZDIĞIM BÖLÜMÜ BIRAKIYORUM.

BANA ULAŞMAK İSTERSENİZ İNSTG epope.ne.okuyor ve epope_glcn adreslerinden yazabilirsiniz 

görşenzi ve fuşuk

Bana aklımın en dibine inmem ve sınırlarımı zorlamam öğretilmişti. Şu an Sitara'da yağmur yağıyor. Sarayda, bana tahsis edilen konutun bahçesindeki çardakta oturuyorum. Yağmur damlaları, toprağa kavuşmaya aceleleri varmış gibi toprağı dövüyorlar. Toprak kokuyor, rüzgârın üfürdüğü bazı çiçeklerin tatlı kokusu burnuma geliyor.

Bana hayatta kalma yöntemleri öğretildi. Bu zamana kadar hayatta kalabilmeyi, rüzgâra bile fısıldamadığım kendi gerçeklerimi, sadece kendi zihnimde saklayabilmeye borçluyum. Gök gürüldüyor, yakında bir yerlere yıldırım düşecek gibi... Ama fazla güvenmişim kendime. Cezalandırılan ilk Dehalar gibi neredeyse kendimi Tanrı sanacaktım. Kıl payı kurtuldum... Bir daha hataya düşmemeye çalışacağım. Gökyüzünde bir ağaç saklıymış gibi bulutların arasından ışıklar saçılıyor. Korkunç bir fırtına yaklaşıyor gibi...

Ben Tanrı değilim, yani kader her daim yoluma çıkacaktır. Bir hata yapmama engel olacak bir savaşçı ya da tam tersi düşman gibi... Aslında hiçbir zaman düşman olmayacak, ilahi yol gösterici. Bunu mağlubiyet ya da zafer olarak görmüyorum. Sadece hayatta kalmayı ve beni sevenleri belaya bulaştırmamayı umuyorum. Kesinlikle ilk Dehaların düştüğü hataya düşmeyeceğim! Gökyüzü birden aydınlanıyor, hızlı bir çizik atarak yeryüzüne iniyor yıldırım ve hemen ardından çat sesi geliyor. Kimsenin yaralanmadığını umuyorum...

Bir çift el omzuma pelerin konduruyor. Bu kişi Elda. "Prensesim, artık içeri girmelisiniz" diye uyarıyor beni.

Böyle mi olacak? Etrafımda hep birileri beni kontrol mü edecek? Sitara'dan ayrılmalıyım! Her yerden ayrılmalıyım...

West Hanı/ Sitara

İmparator Yener'in şaşırtan İmparatorluk Prensesi ilanından sonra başkentte haberi duymayan kalmamıştı. Orch Khair, Yener'in atacağı bir sonraki adım sonrası kendi planını şekillendirecekti. Dolayısıyla Ferg Odell'e kendi sırrı haricinde her şeyi anlatmaya karar verdi. Çünkü eğer Prenses Wen sadece Astrana'nın korunması altında olsaydı, bahane bulup rahatlıkla sorunlardan kaçınabilirdi. Ama artık Westral'inde tahtında hakkı vardı. Dolayısıyla bu durum prensesi hem dokunulmaz hem tehlikeye açık duruma sokuyordu. Kısacası Yener'in hamlesi hem tehlike hem de güçtü.

Prenses Wen taht varislerinden olduğu ilan edildiğinde, aynı zamanda saray duvarları arasında yaşamaya da mahkûm edilmiştir. Müthiş evlat sevgisiyle bilinen Prenses Naida bile ağabeyinin kararını desteklemişti. Lakin Astrana İmparatoru'nun gönderdiği General Suwan bir sorundu. General bir dehaydı ve Sitara dışında özel bir birlik konumlandırılmıştı. Kaplan Soylular onları bir tehdit olarak görmüyor görünüyordu. Ama İmparator Jason'ın ilerleyen günlerde sorun çıkaracağı bir gerçekti

Sitara'ya geldiğinden beri Lian ve Khair'in asla birebir görüşme şansı olmamıştı. Khair böyle bir şansın olabileceğini de düşünemiyordu. Lakin bir fırsatını bulup onunla konuşmak zorundaydı. Onu görmek zorundaydı... Khair'in aklına takılan birçok soru vardı. Prenses Naida'nın insan türünden çocuk sahibi olması bir mucizeydi. Ve Prenses Naida çocuğunu bırakıp yıllarca ondan uzak kalabilecek biri değildi. Nasıl ve neden Prenses Lian'dan ayrı kalabilmişti? Ve neden? Onun gücünü en başından beri biliyor muydu? Öyle olsa bile Kaplan Soyu geni sayesinde Lian kolayca Westral'de kabul görebilirdi.

Bir diğer soru ise Prenses Lian'ın bunca zaman sınırlarını nasıl saklayabildiğiydi. Hem fedakârlıktan kastı neydi öyle? Söylentilere göre meclisin önünde kısmi dönüşüm geçirmişti. Eğer bu doğruysa, o gün sadece annesini korkutmak için fedakârlıktan bahsetmişti. Yoksa her şey planlı mıydı? Aylar önce o arabada kendini göstermeyen Deha, Lian olabilir miydi? Eğer öyleyse, herkesin düşündüğünün aksine bunca zaman tamamen izole bir hayat yaşamamıştı.