18. BÖLÜM: Bir Takım Sorunlar

75 22 9
                                    

"Orch Khair burada, sizi bekliyor."

Doğru mu duymuştum? Her defasında kucağına düşme becerimi saymazsak, Orch ile aramızda hiçbir etkileşim yoktu. Üstelik dayımdan benimle görüşmek için izin koparabilmesi de başlı başına şaşırtıcıydı. Muhafıza dönüp baktım, Faith'in adamıymış gibi görünüyordu. Yani sanki korkunç bir şey yapabilme cesareti gösterebilecekmişim gibi bakıyordu; şüpheli ve de temkinli...

"Tuhaf... O Ejderha Soylu ile birbirimizi tanımıyoruz bile," diyerek ortaya yem attım.

Muhafızın yüzünde duygu belirtisi yoktu. Ama cevap verme gafletinde bulundu: "İlginç... Oysa doğum günü kutlamasında, etrafınız birçok elçiyle çevriliyken, sadece Orch Khair ile samimice dans ettiğinizi hatırlar gibiyim."

Yaptığı gafı çabuk fark etti. Ama toparlamaya çalışmasına izin vermedim: "Morheng danslarından birini biliyor oluşum Orch'un ilgisini çekmeme sebep olmuş olmalı." Hâlbuki Orch bile emin değildi dans edebileceğimden ama bunu söyleyecek değildi. "Ne yazık ki öne çıkan asil bir Kaplan Soylu olmadığından, o gün Westral danslarındaki eşsiz kabiliyetimi gösterememiştim."

Konağıma yaklaştığımızda baş hizmetli Zanno'nun da orada olduğunu gördüm. Beni görünce gülümseyerek selâmladı, Orch ise ayağa kalktı. Saray hizmetçilerden biri yeni demlediği çayı servis ediyordu. Bu Orch'un uzun süre beklememiş olduğuna işaretti. Orch'un hemen sol yanında bir Ejderha Soylu dikiliyordu. Bu ejderha her zaman Orch'un yakınında olurdu. Efendisinden biraz kısa ama yakışıklı bir yüze sahipti.

"Prensesim, İmparator Yener'in izniyle Orch Khair sizinle görüşmek istediler," dedi Zanno. Sadece baş eğdim. Sevgili dayımın, benim bir Ejderha Soylu ile görüşecek olmamı sorun etmemesi çok tuhaftı. O yüzden daha çok meraklandım. Zanno "İmparator Yener'in emriyle, tüm hizmetliler ve Dehalar, Majesteleri Prenses Wen'e mahremiyet sağlayacaktır!" diye buyurunca, herkes itaat etti. Yalnız Dehalar kıpırdamadı ama baş işaretimle kıpırdamak zorunda kaldılar.

Çardağa geçip Orch'un karşısındaki sandalyeye oturdum. Elda hızlıca bana çay doldurduktan sonra diğer Ejderha Soylu ile birlikte ayrıldı. Çayımı yudumlarken Orch'un konuşmaya başlaması için zaman verdim. Ama konuşmadı. Başımı kaldırıp ona baktığımda, kehribar gözlerinin her hareketimi yakından izlediğini fark ettim. Bu iş sürekli kucağına düşmemden bile daha tuhaf olmaya başlamıştı.

Ansızın "Nasıl yapabiliyorsunuz? Nasıl yapabildiniz?" diye sordu.

Ani soru beni afallattı, gözlerimi kırpıştırarak ona baktım: "Sanırım sizi anlayamıyorum, Orch. Lafı dolandırmadan doğruca ne konuşmak istiyorsanız söyleyin lütfen. Bugün yeteri kadar sorguya çekildim ama siz de fark yaratmazsınız."

Masaya doğru hafifçe eğildi ve gözlerime aklımı okuyabilecekmiş gibi bakarken, "Rol yapmayı nasıl bu kadar iyi becerebiliyorsunuz? Dehaların, akıl seviyesinin bu kadar yüksek olduğunu bilmezdim," dedi.

Bu bir tuzak mıydı? Ya da övgü müydü? Hayır, Orch gerçekten merak ediyor gibiydi. Yine de eline koz verecek değildim. "Bunu bir Deha düşmanı olarak mı söylüyorsunuz? Türünüzün Dehalara olan keskin düşmanlığı hâlâ unutulmuş değil." Hızla Geri çekildiğinde devam ettim: "Akıl seviyem ya da Dehalık seviyem sizi korkuttu mu? Veyahut artık Morheng'in sürekli izleyeceği bir konuma mı eriştim, Orch Khair?"

"Hayır, henüz değil," diyerek doğruca cevap verince şaşırdım. Henüz değil, derken neyi kastediyordu? "Bilmenizi isterim, Prenses beni korkutmuyorsunuz," diyerek devam etti. "Ama sizden alacağım yanıttan sonrası atacağım adımdan sonra Ferg ne planlar ya da ne düşünür, bilmiyorum." Soracağı soru neydi, aşırı merak ettim. Bakışlarımı görmezden gelip "İlk sorularıma cevap vermediniz," diyerek beni daha da merakta bıraktı.

Kaplan ve EjderhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin