Asker yâreni.

280 26 1
                                    

Hasancığın askere gidecek olmasının haberini hiç beklemediğimiz bir anda almış.Gelin kaynana kısa bir şaşkınlık geçirmiştik.

Şimdiden içime ayrılığın acısı düşmüştü belliki hiç kolay olmayacaktı benim için.Hatta çok zor gelecekti gönlüme bu ayrılık.

Gülsüm anam Üzerindeki şaşkınlıktan sıyrılınca,elini hasan ın omzuna koyup, _vatan borcudur bu oğul, çağırıldıysan gideceksin asker ocağı anakucağı gibidir.Gözün ardında galmasın biz birimize mukayyet oluruz.
Deyip omzuna hafif vurdu.Hasan ın birsey demesini beklemeden hızlı adımlarla odasına gitti.Büyük bir ihtimalle sessiz sessiz ağlayacak.

O Anaydı güçlü durması gerekiyordu.Ama benim öyle bi derdim yoktu.Gençtim, yeni evliydim ve kocasını seven bir kadındım.
Hasanın boynuna atladım sevdiğime sarılıp hüngür hüngür ağladım.
   
Hasanın gözünden:muhtardan askere çağırıldığımı öğrendikten sonra köy içinde biraz yürüdüm.Eve geldiğimde anam la karım kapının önünde merakla beni bekliyorlardı.Anam normal karşıladı güçlü durdu.Ama ayşem o öylemi şu anda bana sarılmış ağlıyo. Acaba askerlik dururken evlenmekle hata mı ettim?askerden geldikten sonra mı evlenseydim?Evet ama köy yerinde bir kızı o kadar bekletmezlerdiki. Ayse yi istiyorsam hemen evlenecektim askerligi düşünseydim de döndüğumde onu başkasıyla evli bulurdum.Gönlüm mantığımı yenmisti ve ben evlenmeyi tercih etmistim.
Vatan borcuydu tabiki üzerime düşeni yapacaktım hemde seve seve

Benimde düşündügüm geride bırakacaklarımdı.Bi başına anam,gencecik eşim,büyüme çağında bacım, ağır köy işleri, hepsi, hepsini yürütren bendim.Şükrü de vardı varolmaya ama çok toydu, üstüne birde sinirliydi.Çift sürerken sabandan çıkan öküzü dövecek kadar sinirliydi.
Bu kadar kadın onun emanetine verilirmi? Verilecekti el mecbur.az değil üç yıl ikinci dünya savaşı baslayalıberi askerlikler bir yıl uzatılmıştı.bidahaki ay a yolcuydum.Şu anda teselli etmem gereken bir eşim vardı.Ağzım güzel laf yapmazdı benim içime,içime severdim ama çok severdim.

                             ****

Şu anda damda göz yaşları içinde inek sağıyorum.günler hızlıca geldi geçti bu gün hasan gidiyor.
1944 de 1.tertip olarak birliğine teslim olacak.Köy odasına, adamlarla helallesmeye gitti.ayrılık vakti geldi çattı.

Akşamdan çantasına bir kaç parça urba (kıyafet)sını koyduk. sabah gülsüm ana yolluk kül çöreği yaptı.Hepimiz farklı yerlerde bibirimize belli etmeden aglayarak Hasanın köy
Odasindan dönmesini bekliyoruz veda için.

Hasan geldi peşi sıra köyün ahalisi de geldi.Gülsüm anam dan helâllik alip elini öptükten sonra herkesle vedalastı.

Biz mi? biz sadece bakışıp gözlerimizle vedalaştık bu kadar insan varken yanyana gelmemiz bile ayıp sayılırdı.

Gerçi kâh ağlayıp kâh gülerek dün gece vedalasmıştık.Ama yinede bi sarılarak yol etmek isterdim, kocamı.

Şimdilerde asker eylenceleri, konvoylar var ne güzel, bizim dönemimizde Haydi allahaısmarladık,hadi gülegüle Allaha emanet ol,bu kadardı. köyden yol başına kadar bile giden olmazdı.

Anasının elini öpüp kardeslerine sarılıp ahaliylede vadalastiktan sonra yanıma gelip Allaha emanet olasın deyip yola revan oldu.Gitti gönlümün efendisi.Gel tezkere, gel tezkere...

Üzgünüm tabi 3 yıl dile kolay, gidipte dönmemek dönüpte bulamamak var.kimbilir haberi ne zaman gelir.hayırlı haberleri gelsinde beklerim.

Gidişinin üstünden 2 ay kadar bir zaman geçti.Nihayet mektubu geldi.ben heceleyerek zar zor okuduğum için muhtara okuttu Anam mektubu.

Hayat Dediğin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin