Eyvah!! Kızım büyüdü.

162 17 3
                                    

Bu gün kadriyemin ölüm yıldönümü.Acım hafifledimi? Hayır hiç bir şekilde hafiflemedi.
Aynı ilk günkü gibi yüreğim yanmakta.
Tek bir gelisme var.Bu bir yılda bu acıyı yönetmeyi öğrendim.

Simsiyah saçlarım vardı. Artık çoğu beyaz,her şeye rağmen geleceğe dair umutlarım vardı, artık yok.
ve bu yitirilmiş umut, gözlerimdekı cılız parıltıyı tamamen yok etti.
Durduramadığım göz yaşlarım,yaşadığım bu acı, yüzümde derin izler bıraktı.

Henüz otuz beş yaşındayım yaşıtlarım hâlâ gençken, ben "yaşlı" ve "yaslı" bir kadınım.

Görüntüm yaşlı değilse bile, ruhum yaşlı.
Evlat öyle bir şeyki ondan gelen acı bile kendi icinde bir güzellik barındırıyor.
Allah biliyor ya kadriyemin gidişiyle içimde güzel olan her şey öldü.
Cektiğim acı tarifsiz, cümlelere dökülecek, anlatılcak, tarif edilebilecek bir şey degil.

Buna rağmen biri bana deseki, şu acıyı çekmemek için onu doğurmamış olmayı istermiydin?Hayır

Her şeye rağmen onu Dünya ya getirmiş olmaktan, onun annesi olmaktan,onu tanımaktan ötürü mutluyum. İyiki seni doğurdum iyiki senin annen oldum.

Bu Dünyadan bir kadriye gelip geçti.Bu dünyanın,kirine, pasına, pisliğine hiç bulaşmadan melek oldu.Bende o meleğin Annesi.

Bu acı da melek annesi olmanın bedeliydi.Melek Annesi olmakta kolay değildi.
Ölüm bir yok oluş değil , daha güzel bir yerde,sonsuz bir alem de yeniden var oluştu.

Bir parçamı kopartıp cennete yollamıştım.Kadriyem burada, benim ona sağlayamayacağım guzelliklerin için de var olmaya devam edecekti.
Ve bir gün mutlaka onunla yeniden buluşacaktık.O güne kadar kalbimdesin Annem.Sonsuz alemde yeniden başlayana kadar hoşçakal...

Hayat her şeye rağmen devam ediyordu.istesekte istemesekte devam etmek bu dünyanın çarkına uyum sağlamak zorundaydık.

Yaralı, kolum, kanadım, kırık içim hüzün doluydu. Ama hâlâ buradaydım diğer beş çocuğum için dimdik ayaktaydım.

Benim bitip, tükenmek, bir köşeye çekilip,kahrımı çekmek, pes etmek, vazgeçmek,hayatıma son vermek gibi lükslerim yoktu.

Şimdiki zamanda, bizim torunların hacı yatmaz diye bir oyuncağı var.

Bende tam 0 oyuncak gibiydim.Hayat vuruyor, yere seriliyor, arkasindan vakit kaybetmeden tekrar doğruluyorum.
Hayatım böyle bir kısır döngüye girmiş devam etmekte.

Bakalım mı? daha başımıza neler gelmiş...

               ******************

Yeni imtihanım haticeyle olan.On beşini bitirdi.Bizim buralarda onbeşine gelene Allahın emrine yaradı derler.

Şimdilerde onbeş yaşındaki çocuk.Bizim zamanımızda evermelik genç kız.

Birde bizimkisi güzel.üstüne üstlük birde köyde o yaş gurubu kız sayısı az olunca.17 ila 22 yaş aralığında bekâr oğlu olan herkes hatçe me talip.

Diğerlerleri mühüm değil, yok dersem anlayacak insanlar ama aralarında biri var ki. Gedeno eniştem vermem desende vazgeçmez.Hırs duygusu hat safhada bir adam.

Keşke gönlü birine düşene kadar bekletebilsem de gönlünün sevdiğine yâr olsa.

Daha çocuk aşk meşk islerinin farkinda değil.Bütün gün amcasıyla tarlada.Hüseyinde büyüdü oda onlara katıldı.Bütün gün amcası ve iki kardesiyle tarladan eve, evden tarlaya Kimi görecekte,kimi sevecek.

Tasin Arslan:Kömüş halamın ikinci oğlu 19-20 yaşlarında Allah için konuşmak gerekirse yakışıklı çocuk, gönlü de hatçe de.Görsel güzellikleri birbirlerine denk.

Hayat Dediğin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin