Hayat Dediğin?

Hayat'ta her sey var!

Cedde: hayat denen yolda, hiç geçmeyecek acılar biriktirdik. Hiç gecmeyecek yaralarımız var. Unutamayacağımız anılarımız, etkisinden kurtulamayacağımız ağır imtihanlarımız, hayat dedikleride bu değilmi? Bir avuç toprak, bir içim su, bir nefes, son nefesini verdi annem Yıllardır hastaydı. Bakımımıza muhtaçtı. Annemide ebediyete uğurladım. Tüm bu cenaze, taziye döneminde küs olduğum abilerimlede mecburi barıştık. Hakkını yiyemem hepimizden çok anneme taslak abim baktı. Yeri geldi altını değiştirdi. Evet satı ve ben yıkardık bezlerini ama annem oğluyla ayni evde olduğu için en çok o baktı. Allah razı olsun.

Başkasının yaşlısı ölünce yaşlıydı zaten deyip geçmek kolay, insan kendi canından olana yaşlıydı zaten diyemiyormuş.

Bu seferde Anneme yandım. Bir tarafım yandı, bir tarafımda rahatladı. İnsan oğlu;
çocuğunu büyütmek, büyüyeni evlendirmek, yaşlısınıda, kendiside yaşlanıp bakamayacak duruma gelmeden önce gömmek rabbine emanet etmek istiyordu. Acıydı ama gerçek buydu. Güle, güle Annem mekanın cennet olsun..

              *******************

Döndü: Düğünüm, kınam çok güzel geçti. Aşık olarak evlenmedim ama celâli de sevdim. Mutluyum çok şükür.

Yeni aileme uyum sağlamaya çalısıyorum. Kayın pederle başım birazcık dertte. Ben çok titizimdir. Dam pis olduğu zaman rahatsız olurum. Kayın pedere göre, dam sık sık kürünmez. Hayvan kemresi( boku) yumaşaktır. Adam kemre nin üzerini samanla örtüp, hayvanların yumasak yerde yatmasını sağlıyomuş.

Bende her gün temizliyorum.
0da bana kaybolasıca( kayın pedrin kızma cümlesi) sen sert yerdemi yatıyosun. Senin yatağın neyse hayvanın boku da o, her gün kürüme şu damı diye kızıyor bana.

Birde bir sapkası var. Sürekli evin çesitli yerlerinde duruyor. Hep ortalıkta bu eski, cirkin sapka bende onu fırlatıp bokluğa attım.(Hayvan bokları damdan kürekle damın arka tarafına atılıp biriktirilir daha sonra gübre olarak kullanılmak için)

Akşam eve gelip şapkayı göremeyince sapkam nerede diye sordu. Bende bokluğa attım dedim. Kayın peder, attım deyince renkten renge girdi.
-kaybolasıca şey! seni, beni batudun'ya (batırdın) Eğer sapkayı bulamassam seni mahvederim. Deyip koşarak bokluğa gitti.

Bu kadar kızacak ne var? Anlamadım ki eski bir sapka, ortalarda dolanmaktan da kirlenmiş. Tam bir çöptü. Ne değişik adam.

Birikmiş hayvan boklarının içine dalıp sapkayı aradı buldu. Eve getirdi makasla sapkayı bir keserki sapkanın içi para dolu. Meğer sapkası kasasıymış sattığı koyunların parasını sapkasının içine dikmiş. Ben de diyorum bu adam eski sapka için niye bokluğun içine girdi.

Adam koktukça bana söylendi evdekilerde güldü durdu. Rezil oldum Celâl, de bizimle dalga geçti.

Haa birde baba diyemiyorum. Ağzımdan çıkmıyor baba kelimesi. Kendi babama bile kullanamadığım için, baba diyemiyorum. Aslında demek istiyorum ama yok. Çıkmıyor ağzımdan ba diyorum gerisi yok gözlerim doluyor.Baba diyemiyorum.

Neyseki bu konuda çok anlayışlı. Istemiyorsan deme kendini zorlama dedi. Eltim kız kardeşinin kızı, dayı diye hitap ediyor. Asiye dayı diyor sende dayı diyebilirsin dedi. Genelde ortaya konusuyorum.

Büyük kaynım istanbulda arsa alıp derme çatma bir ev yapmış. Karısını da yanına aldı. Orak zamanı yardıma geliyorlar sadece. Ama odaları duruyor.

Celâl le diğer kaynımda koyun aldılar hayvancılık yapıyorlar. Öz anneleri vefat etmiş. Kayınpeder evlenmiş üvey kaynanamız var. Beceriksiz ve tembel bir kadın yeterki iş yapmasın. Eltimle bir birlerinden haz etmiyorlar. Benimle iyi veya kötü bir işi yok. Onun muhatabı Asiye.