Cedde: Hayat'ın amacı mutlu olmak değildi. Hayat'ın amacı onurlu olabilmekti. Merhametli olabilmekti. Yaşadığın süre boyunca bir fark yaratabilmekti.
Hayat'ım boyunca bir fark yaratabildimmi? Sanmıyorum. Ama hiç kimseye karşı bir merhametsizliğim olmadı. Merhametsizlik görmüş olmama rağmen. Onurlu bir şekilde yaşayabilmek içinde elimden gelen her şeyi yaptım. Onuru kırılmasın, namusuna söz gelmesin, telli duvaklı gelin olabilsin diye şehri'yi de kendimden uzağa ablasının yanına gönderdim. Hatçe onu dadı olarak yatılı bir işe soktu. Kızım artık güvende, inşallah orada helâl süt emmiş bir kısmeti çıkarda oda yuvasını kurar yerini yurdunu bilir.
******************
Şehri: ikinci kaçırılma teşebbüsünden sonra celâl eniştem dayı oğluyla yumruklasınca, Annem evdeki huzuru bozmmak ve beni bu olayların içinden çekip almak için ablamın yanına gönderdi.
Ablam yaşadığı köşkün çalısanıydı. Burda misafir olarak bir iki hafta kalabilirdim. Ama ev kızı olarak burda kalamazdım. Ablam beni köşkün kızı mârâl hanıma çocuk bakıcısı olarak önermiş.
Artık bir işim vardı. Burası suadiyede güzel bir apartman dairesiydi. Bebek odasının yanında küçücük bir odam vardı. İlk defa kendime ait bir odam olmuştu ustelik odam deniz görüyordu. Daha ne olsun. Bu benim icin ruya gibi bir seydi.
Hazâl 3 yaşında çok sevimli bir kız çocuğu, onu görür görmez çok sevdim. Oda beni sevdi. Zaten çocuk ruhluydum, yaşanmamış bir çocukluğum vardı. Hazal'a bakarken bir nevi içimdeki küçük kızda olduğu yerden çıktı. Çok iyi iki arkadaş olduk.
Buralâr karşıdan çok farklı, burası istanbul'sa karşı istanbul değil. Karşı istanbul'sa burası istanbul değil. Bu evde çalıştığım süre içinde hiç görmediğim hatta hayal dahi etmediğim bir hayatı gözlemledim. Vayy bee! Bir yerlerde birileri insanca yaşıyormuş.
Mesala insanlar yaz aylari gelince tatile gidiyorlarmiş, mayo dedikleri bir seyle kadin erkek ayni yerde denize giriyorlar. Şasırdım biz erkeklerin yaninda baş örtusuz durmazdık. Maddi durumları iyi bir aile yat kiralayıp tatil yapıyorlar. Bende nasiplendim su ana kadarki hayatımin en güzel günleriydi.
*******************
DÖNDÜ: benim adamla, Asiye kavga edince, celâl üst kata bir daire yapıp evleri ayırmaya karar verdi. Başladı yeniden benim amelelik günlerim. Ek gelir olsun diye de bir kahvehane açtı. Adımın Döndü olduğundan emin olduğum kadar eminimki benimki kahvehane işletemez. Dediğim gibide oldu o akrabam çaylar benden, bu arkadaşım çaylar benden, Zarar etti.
Celâl beton ustası duvar örmekten pek anlamaz. Bayram duvarcı oda daha acemi. Duvar ustaları inşaatta çalışıyor. Işcilerin yemeği, çayı bende Asiyede doğurduğundan bu yana iki günün biri dert tutuyor. Onun evi çoluk çocuğuda kaldı kezbanın omuzlarına, kezban daha 11 yaşında elinden geleni yapıyorda ne anlar çocuk bakmaktan. Sultan daha yeni bir yasında, dolayısıyla o çocuklarında bakımı bende birde kayınpederle akgöz var. Kayınpeder hepsinden çocuk.
Bir radyomuz var. Kayınpeder kafayı sardı radyoya onun icin o kadar önemliki biri dokunacak diye ödü patlıyor.
1974 yazındayız kıbrıstaki rumlar türklere saldırınca, oradaki türklerin maruz kaldığı zulme engel olmak isteyen türkiye,oradaki huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla, türksilahlı kuvvetlerini, kıbrısa yollayarak kıbrıs savaşını başlattı.
Insaatta çalışan ustanın oğlu kıbrısta, savaşta. Saat başı haberleri dinlemek için elindeki malayı, önündeki tuğlayı bırakıp koşarak altkata geliyor. Kayınpederde radyoyu adamdan kıskanıyor. Yaşlanınca insanlar çocuklaşıyorlar. Bütün gün adama homurdanıp duruyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Dediğin?
De TodoNeyy!! dedi beni zorla kacırmak mı? 6 tane cocuğum var benim.ben bu zorbalığı nasıl kabul ederim.köy yerinde bekâr kalamassinda ne demekti. cocuklarsız yasayamazdım ben, cocuklarımın yanında kalmam için kaynımla evlenmek mi? kuralının, düzeninin, ço...