yüreğe düşen ateş..

215 22 1
                                    

Günler ayları,aylar yılları kovaladı.Acısıyla tatlısıyla bir düzen kuruldu.İş,güç,ekmek davası..

Çocuklar biraz daha büyüdüler.Artık tarla islerinde,acemi değiller.Bütün işi benim çocuklarım döndürüyor.Hatta benim kızlar ciftcilikte bir çok erkekten daha iyiler.

Haticem on beş yaşına geldi.Birden serpilip güzellesti.Güzelliğin avantaj olduğu düşünülsede,buralarda güzellik başa belaydı.
Bir de güzelliğinin üzerine becerikliliği eklenince dahada dikkat çekiyor.

Anasıyım diye demiyorum hem güzel, hemde becerikli,birde hızlı iki kisinin yaptığı işi tek başına yapar.

Daha şimdiden talipleri var.Daha çocuk deyip konunun kapanmasını sağlıyorum.
Gücüm yettiğince bu görücü olaylarını erteleyebildiğim kadar erteleyeceğim.
Hiç değilse on sekizine kadar evlendirmemeyi basarırım insallah.pek sanmıyorum ama gönlümün istediği bu.Bu gönülde böyle işte,neetcen olmayacağını bile bile istiyor.

En büyük korkum birilerinin kızlarımı kaçırma ihtimali.Şu ana kadar neyden korktuysam başıma geldi.Umarım bu sefer kaderim bana bir süpriz yapar da korktuğum şey başıma gelmez.

                  ****************

Kadriye sabah ezaniyla beraber kalkar hamuru yoğurur,Birimiz açar birimiz pişiririz.Ev ahâlisi uyanınca birer ekmekle birer tas çorba içer,Tarlaya giderler.

Kadriye ,bayram ve Abbas la ilgilenirken hamide evin isini halleder.
şehri eline bakracları alır suya gider.
Ben dama iner,Hayvanları sağarım.
Hayvanları damdan salıncada,dam kürürüm,kürüdüklerim boklukta birikir, daha sonrasında gübre olarak tarla ve bahçede kullanılır.

Hayvanlar dağda güdülür. Bu çobanlığı köyün çocukları sırasıyla yaparlar.
Bu hafta keşik (sıra) benim hüseyinle,ağabeyimin oğlu ibrahim'in.
Bir hafta boyunca, çobanlığı ikisi
yapacaklar.Dağ a gitmişken gerekli odunu da keser öyle gelirler.

Sabah damda ki işlerim bittikten sonra, sütü kabarttım(pişirmek)Kaymağını alıp yağ yapacağım.sütü mayalayıp yoğurt,peynir mayası koyup peynir yapacağım,
Süt soguyup mayalanacak kıvama gelene kadarda kapı önündeki bostana(bahçe) indim,Mancar(pancar) toplayacağım.

Bir demet mancarı,ya topladım, ya toplamadım,şehrinin Anaaaa...
diye acı, acı bağırdığını duydum.

Eyvah düştü elleme.(galiba)
Kafamı o yana bir çevirdimki birde ne göreyim. "Allahh cezanı çalsın" (Aman Allahımm gibi,sasırma ifadesi)

Köyün adamları kucaklarında hüseyinle telaşlı,telaşlı geliyorlar.
Hüseyin kanlar içinde.

Hava da karlı, geçtikleri yer de bembeyaz olan karlar çocuğumun kanina bulanıp kırmızıya boyanıyor.

Onu öyle görünce elim ayağım boşaldı,Kalakaldım,kendimden geçmişim.Ne olmuştu çocuğuma.

İbrahimle beraber odun keserlerken,Ağaç ın dalına ayağıyla basmış.
İbrahimde ayağını farketmeyip baltayı vurunca, balta ayağına rast gelmiş.

Ağacı kesecek kadar keskin balta..
Ayağını O kadar derin kesmişki
neredeyse kemiği gözüküyor.

Yarasından Oluk,oluk,kan akıyor.
Gitti çocuğumun ayağı, Kesin sakat kalacak,ölmesse tabi..
Bu kanamanın durdurulması gerek.

Kahretsin köyde araç yok,posta günü değil en yakın hastahane bir saatlik yol.
Burdan eşekle,otoyola çıkmak bile 20- 25 dakika.Kan kaybından ölecek çocuğum.

Babam,dayıları,amcası, kardeşleri başta olmak üzere bütün köy ahalisi toplandı.Hüseyinin başına.Ne yapmak gerek kimse bilmiyor.Köyün yaşlılarından biri bir fikir attı ortaya,onun asker zamanında öyle yaparlarmış.

Hayat Dediğin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin