Oy ve yorumlarınıza paralel bir şekilde bölümlerin gelme hızı artacaktır. İyi okumalar.
"Davetimi düşündün mü diye sormaya gelmiştim fazla kalmadı turnuvalara"
Taehyung ne daveti dercesine baktığında Jimin olaya açıklık getirmek üzere "Basketbol turnuvaları için adama ihtiyaçları varmış" dedi. Kahverengi saçlı çocuk anladığına dair sesler çıkarırken, Jimin Yoongi'ye döndü, gülümseyip kafasını olumlu anlamda sallamıştı "Takıma katılacağım"
Jungkook bunu duyduğunda elini kaldırarak dikkatleri üstüne çekti ve konuşmaya dahil oldu "Daha yaraların bile tam iyileşmedi ne turnuvasına katılıyorsun?" Sarı saçlı çocuk, uzaktan uzağa onları dinlediğini bilmediğinden tepkisine karşılık şaşırmıştı üstüne üstlük onun tam bir dengesiz olduğunu düşünüyordu, dün onca laf ettikten sonra bugün gelmiş yaraları hakkında endişeliymiş gibiydi "Yaralarım ölümcül değil ya" diyerek gözlerinin içine baktı.
Yoongi yandaki sandalyeyi yaklaştırıp otururken merakla "Ne yarasıymış" diye sormuştu. Gözlerini Jungkook'dan çekerken, kafasını sağa sola sallayarak "Önemsiz bir şey birkaç gün önce tatsız bir olay yaşadım" dedi.
Yoongi kolunu sarı saçlı çocuğun omzuna attığından Jimin'in küçük kalbi normalden daha hızlıydı ve derin nefes alarak sakinleşmeye çalışıyordu. "Kendine dikkat et lazımsın bize. He bir de katılmayı kabul ettiğine göre takımla akşam yemeği yiyeceğiz okul çıkışı, sende gel"
Utangaç bir şekilde gülümseyerek onu onaylamıştı "Olur, gelirim" Jungkook göz devirirken sandalyeden kalkıp sınıftan çıkmak üzere kapıya yeltendi kapının önünde bir kız vardı ve heyecandan ölecekti. Elindeki kutuyu uzatırken konuştu "Bunu senin için hazırladım lütfen kabul et"
Jungkook kutuyu aldığında kız gülümsemesini genişletti ve koşarak gözden kayboldu. Kutuyu masaya koymak için döndüğünde Taehyung gülmüştü. "Hızlı çıktın, kabul etmezsin sanıyordum"
Jimin, Taehyung ve Yoongi de dahil hepsi kutuya bakıyordu Jungkook kutuya göz ucuyla bile bakmadan masaya bıraktı "Kabul edince ne oluyor?"
Taehyung yorgunlukla nefesini vererek "Bu kutu o kızın sana aşkını temsil ediyor, sen de bunu alarak aşkının tek taraflı olmadığını kabul ettin" dedi.
Siyah saçlı çocuk yüzünü ekşiterek cevap verdi "Ne saçma olay" kutuya yan bir bakış attıktan sonra onu kavrayıp çöpe attı. Jimin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Taehyung ve Yoongi açıkça kahkaha atıyordu.
Zilin çalmasıyla birlikte Yoongi yerinden kalkıp sandalyeyi aldığı yere taşırken "Akşam takım yemeğini unutma, istersen sen de gelebilirsin Taehyung" dedi.
Taehyung gülümseyerek nazik bir ses tonuyla reddetti "Akşam evde olmam gerekiyor, benim yerime Jungkook gelsin ikiniz için de uygunsa" Omuzlarını silkip, kapıya doğru yürürken "Benim için uygun" demişti. Sınıftan ayrıldığı anda Taehyung sarı saçlı çocuğun kolundan sarsıyorken bir yandan da heyecan çığlığını bastırmaya çalışıyordu. "Kolunu omzuna mı attı o senin!?"
"Biraz fazla samimiydi sanki değil mi?" Kahverengi saçlı çocuk onu başıyla onaylarken Jimin yeni yeni kendine geliyordu. Yerinden kalkıp kapıyı gösterirken devam etti "Lavobaya gidiyorum. Uykum hâlâ açılmadı yüzümü yıkayım ders beden"
"Sen git bende kıyafetleri alıyım soyunma odasında buluşalım"
Onu onayladıktan sonra sınıftan çıkıp birkaç kapı ötedeki lavobaya ulaştı. Yüzünü yıkadıktan sonra kafasını yukarı kaldırmıştı ki aynadan arkasında beliren Jungkook'u gördü. "Ödümü kopardın" nefesleri hızlanmıştı, elini kalbine götürüp sakinleşmeye çalıştı. "Ne ara geldin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia [Jikook]
FanficKapısının önündeki çiçekleri eline alırken gözü üstündeki nota çarpmıştı "Gardenya çiçeğinin bir diğer adı da beni unutma çiçeğidir sevgilim" The story of Jikook.