sığınak

121 11 26
                                    

Uzun bir bakışmanın ardından Sunghoon "Biraz daha bakışırsanız öpüşeceğinize inanıcam." Diyince ilk geri çekilen Minho oldu. Minho ağzını araladı fakat bir şey demedi ve arkasını döndü. Chan elini Minho'ya uzatacakken Minho spor salonundan çekip gitti.

Chan Minho'nun gidişini izledikten sonra gülen Hyunjin ve Sunghoon ile göz göze gelince Hyunjin direkt sustu ve Sunghoon'u dürttü.

Chan dik dik bakıp spor salonundan çıkıp gitti.

"Noluyo yaw?" Dedi Hyunjin. Sunghoon'da "Bilmiyorum ki" diye cevap verdi.

Minho spor salonundaki lavobaya gidip elini yüzünü yıkadı ve boş kabinlerden birine girip yere oturdu. Nefeslerini bir türlü yavaşlatamıyordu.

Onun yaşayamadığı duyguları nefesleri yaşıyordu adeta. Minho yavaş yavaş nefeslerini düzene soktuktan sonra bir metre öteden duyulabilecek olan kalbine elini koydu.

"Noluyor ya.." dedi sessizce.

"Minho?" Minho Chan'ın sesini iliklerine kadar hissettiğinde ister istemez dizlerini kendine çekti. Chan'ı görmek istediğinden emin değildi.

"Minho burda mısın? Bana kendini göstermek zorunda değilsin. Burada olduğunu bileyim yeter." Minho yutkundu ve kabinin boşluğundan Chan'ın ayakkabılarını izledi. "Buradayım." Dedi sessizce.

"Yaptığım için özür dilerim Minho. İstemeden oldu bende ne yaptığımı anlayamadım kusura bakma." Minho kıyafetinin yaka kısmını tutup sıktı. "Sorun değil Chan. Çokta önemli değil." Dedi.

Chan derin bir nefes verdi ve Minho'yla daha fazla uğraşmadan çekip gitti. Minho'da kendine gelince tekrar elini yüzünü yıkayıp salona geri döndü. Hyunjin karşıdaki oturaktan el sallayınca Minho yanına gelip oturdu.

"İyi misin min?" Minho olumlu baş sallayınca Hyunjin elini Minho'nun omzuna koydu. "Ne olursa olsun yanındayım biliyorsun değil mi?"

Minho gülümsedi. "Biliyorum teşekkür ederim" diyince Hyunjin'de gülümsedi.

Beden bittikten sonra sınıflara döndüler. Minho bir defter ve bir kalem çıkarıp defteri karalamaya başladı. Şu an çok çaresiz göründüğünden adı gibi emindi.

Chan sınıfa gelip çantasını sıraya bırakıp Minho'ya baktı. Minho başını eğmiş kağıda pür dikkat bakıyordu.
Chan ellerini cebine koyup yanına geldi ve deftere baktı.

Minho nefesini tutup deftere daldı. Defteri karalayan eli yavaşlayıp durmuştu. "Hadi ama böyle mi yapacaksın?" Demişti alaycı şekilde.

Minho gözlerini defterden hiç ayırmayınca sınıftakiler şok olmuştu. 'Acaba ne yaptı da karşı gelmiyor?' diye düşünmeye başladılar.

Chan Minho'nun kolundan tutup kaldırdı ve iki kolunuda tuttu. "Minhooo dünyadan Minho'ya! Duyuyor musun sen beni?" Minho gözlerini hafifçe sıkıp Chan'ın göğsüne baktı.

Chan tam bir şey diyecekken Minho daha fazla rezil olmamak için Chan'ı itip sınıftan çıktı. Sınıftakiler şokla

"koskoca Minho Chan'dan korkuyor mu artık?"

"Ne yaptın bu kadar be?"

Diye sormaya başladılar. Bu Chan'ın çok hoşuna gitmişti. Kısaca götü kalktı.  "Asaletim yeter korkutmak için" diyip gülünce sınıftakilerde onla beraber güldü.

Minho koşar adımlarla sığınağa girdi ve köşeye bir yere oturup, dizlerini kendine çekip, alnını dizlerine koydu. Kendine sarıldı ve sessizce "Minho kendine gel." Demeye başladı.

İçindeki bir şey Chan'a karşı gelmesini engelliyordu resmen. Bu his garipti, anlam veremediği bir histi.

Sunghoon Açık olan sığınak kapısından Minho'ya bakıp sırıttı ve sınıfa çıktı. Chan'ın yanına oturup "seninki sığınağı gitmiş" dedi.

otobüs vs akraba / Minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin