Günlük ve rüya

103 11 32
                                    

Minho giyindikten sonra annesi ile Chan'ların evine gitti. Minho kapıyı Chan'ın açmasını beklerken annesi açmıştı.

"Hoşgeldin canım- aa Minhocuğum sende mi geldin hoşgeldin oğlum benim" Minho gülümseyip "hoşbulduk" dedikten sonra içeriye geçtiler. Annesi ve Chan'ın annesi içeriye geçerken Chan'ın annesi

"Chan evde değil şansına oğlum ama odasına gidebilirsin yanımızda durmak istemiyorsan" dediğinde Minho "Tamam teşekkürler jessica abla" dedi. Chan'ın annesi gülümseyip gidince Minho'da Chan'ın odasının kapısının önüne geldi.

Kapısının önünde 'yasaklı bölge girmek yasaktır' yazısını görünce gülmeden edemedi. Chan'ın odasına girince etrafa yavaşça göz gezdirip kapıyı kapattı.

Düşündüğü gibi dağınık ve bir buluşmaya gidince üzerine tonla boşaltılan parfüm gibi oda ağır kokuyordu. Minho telefonunu cebinden çıkarıp ön kamerayı açtı ve videoya çekmeye başladı.

"Merhaba arkadaşlar bugün Chan'ın odasında bir vlog çekicem 'yasaklı bölge' olduğu için gizlice yapıcam"

Diyip arka kamerayı çevirip masasındaki eşyaları yerinden kıpırdatmadan karıştırmaya başladı. Masasında Sunghoon ile yaptığı dedikodu kağıtları vardı.

Sunghoon çok sıkıldım bu mal yanımdaki de leş gibi kokuyor amk

benim burnum tıkalı ne bana diyon

Minho okuduktan sonra güldü ve hepsini teker teker çekti.

Masasında küçük figürler, legolar ve minik bir çiçek vardı. "Chan'ın odası olduğunu bilmesem anlamam gerçekten." Diyince masasında duran günlüğü fark etti. Minho elini uzatıp geri çekti.

"İnsanların günlüğüne bakmak yanlış bir şey.. ama belki Chan'ın neden böyle davrandığını anlayabilirim?" Düşüncesi ile Minho masaya oturup günlüğü kendine çekti. Bütün sayfaların tek tek fotoğrafını aldı. Ardından günlüğü kapatıp aynı yerine geri koydu.

"Şu an çok yanlış bir şey yapıyorum sanırım.." diyip arkasını döndü ve yatağının duvarına baktı. "Bir dakika"

Duvarındaki fotoğraflara daha yakından bakınca kendisinin fotoğrafı olduğunu anladı. Yanlarında ise küçük küçük notlar vardı.

Senin bana sahip olman, benim mutlu olmamdan daha imkansız.

Seven insan sevdiğine böyle yapar ?

Hatalı olduğumu ben farkına varsam bile, içimdeki garip olan şey haklı olduğumu düşündürüyor...

Biz bizeyken kalbinin sesini duyunca nedense mutlu olmuştum. Sanki senin varlığın bana huzur veriyordu.

Defterlere içimi döktüğüm kadar sana değer verseydim belki farklı bir hayatım vardı.

Minho yazılara anlam verememişti. Odasında olmanın suç olduğunu düşünüyordu artık.. Chan'ın bilmemesi gerektiği bir tarafını şu an görüyordu.

"Bunları bana mı söylüyor?" Dedi Minho sessizce. Minho'nun kafası çok karışmıştı ve sanki odadaki bir şey Minho'yu kötü düşüncelere sokuyordu.

Bu oda beni iyi hissettirmiyor

Minho yazıları okumaya devam ediyordu.

Bu odada sorun vardı, yoksa sorun bende miydi?

otobüs vs akraba / Minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin