Okullar tekrar açıldığında, Minho artık kendi sınıfındaydı. Sanırım okulun açıldığından bu yana en iyi geçirdiği gün bugündü. Hem Hyunjin'in yanında hemde sınıf arkadaşları ile bol bol dedikodu yapıp Chan'dan bahsetmişti.
Sınıfındaki kişilere güveniyordu çünkü hepsi iyi ve kafa dengi insanlardı. "Vay be Minho biz yokken böyle maceralara atılırsın ha.." Demişti Jisung. "O kadar sinirliydim ve kafam doluydu ki Hyunjin'e bile anlatamıyordum Jisungcuğumm" diyip masum masum baktığında, Jisung bu hali ile Minho'nun bahanesini kabul etmişti.
"İyi tamam affettim" dedi. "O değilde çok özlemişim sizi!" Dedi Minho sevinçle. "Minho vallaha sen yokken sınıf bir boştu ya eski eğlencesi yoktu" dedi Jungwon.
"Tabi lan Minho nerede eğlence orada derler" diyip kısa olan saçını savurur gibi yaptı. Hyunjin gülüp Minho'ya sarıldı. "Canım sıra arkadaşım" Diye efkarlı efkarlı konuştu.
"Yalnız Sunghoon artık travma yaşamazsa sevinirim bende biliyorum çünkü" Hyunjin anlık geri çekildi. "Umm.." dedi Hyunjin. "Chan zaten konuşmuştur Sunghoon'la" Diye yanıt verdi. Hyunjin derin bir nefes verdi.
"Sevindim." Dedi. Minho tekrar sınıfa dönüp "size bir soru: sevgiliniz size 20 tane ıstakozu yıkadığı ve dalin şarkısı söylerken video atsa tepkiniz ne olurdu?" Hyunjin kaşlarını çatıp "oha ruh hastası mı bu!?" Dedi şaşkınlıkla.
"Sanırım engellerdim" dedi Jisung. Jungkook düşündü ve "Eski sevgilim olurdu" dedi.
"Ha demek öyleyim?" Diye bir ses geldi Minho'nun arkasından. Minho arkasını döndüğünde Chan'ın ciddi ve bir o kadarda korkunç suratı ile göz göze geldi. "Aaa Chan sende mi buradaydınnn?" Dedi sevimli sevimli.
Chan gözlerini kısıp baktığında "kızma bana" dedi Minho. Chan'ın kızgın suratı bir an da yumuşadı ve Minho'nun saçlarını karıştırdı. "Ben sana nasıl kızayım ya salak" dedi. "YA CHAN SAÇIMI BOZMASANA!" Diyip Chan'ın elini itip saçlarını düzeltti.
"Sunghoon nerede?" Diye sorunca Chan Hyunjin'e döndü. "Tuvallete gitti gelir şimdi." Dedi.
Sunghoon'da geldiğinde Chan ve Sunghoon sınıftakiler ile konuşup tanışmışlardı. Günün sonunda herkes evlerine mutlu şekilde ayrılmıştı.
Minho ve Chan çok iyi anlaşsalar bile garip bir şekilde sevgili olacak cesareti kendilerinde bulamıyorlardı. Aslında Minho'nun içinde cesaret vardı.
Chan için aynı şey söylenemez çünkü o Minho'yu üzmekten, kırmaktan korkuyordu.Kendini kontrol edemediğini ve delirdiğini bildiği için Minho'yu tehlikeye atmak istemiyordu. Ne kadar Minho ile sakin olsa da.
Gecenin birinde Minho Chan'dan mesaj aldı.
Chan
MinhooooMinho
EfendimmmChan
Ne yapıyorsun?Minho
Yatıyorum ne yapıcam,
Sen ne yapıyorsun?Chan
Camının önünde camına
BakıyorumMinho
NeMinho yattığı yerden kalkıp perdeyi biraz araladı ve Chan ile göz göze geldi. Minho kaşlarını çatıp 'gerizekali mısın?' Demişti sessizce. Chan'da başını iki yana sallayıp camı açması için işaret ediyordu.
Minho camı açıp cama yaklaştı. "Chan ne işin var burada!?' Dedi sessizce. Chan "Seni özledim gelsene" Diye yanıt verdi. Minho arkasına baktı, Chan'a baktı. "Annem benim olmadığımı görürse ağzıma sıçar" Chan kollarını birbirine doladı. "Ben üstelenirim gel hadi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
otobüs vs akraba / Minchan
AcciónMinho ailesini, akrabalarını çok seven biriydi. Onlar gecenin köründe Minho'yu çağırsalar bile Minho yine de giderdi. Onları çok seviyordu fakat akrabaları biraz baskıcı insanlardı, Onun dışında çok iyi insanlardı. Yine teyzesinin Minho'yu çağırdığı...