Anne?

84 9 11
                                    

Minho'nun tiksintisi geçtiğinde, Minho Chan'ın yanına oturup sırtını yatak başlığına yasladı. Chan başını Minho'nun baldırına koyup beline sarıldı. "Chan nasıl orada kaldın?'' Diye sordu. Chan burnunu çekti. "Bilmiyorum merdiveni koyduktan sonra Sunghoon mesaj attı ona baktım işte sonra kapıya yürürken çat diye suratıma kapandı."

"O kapıya bir türlü çözüm bulamadılar ya bende kalmıştım bir keresinde" dedi. Chan hafif öksürdüğünde Minho sol elini Chan'ın saçlarına koydu. "Sakın hasta olayım deme.." dedi.

Chan başını kaldırıp masumca Minho'ya baktı. "Oldum bile Minho soğukta orada uyudum" dedi. Minho kendini suçlu hissettiğinde Chan güldü. "Sanırım sana çektirdiğim acıların intikamını böyle aldın" diyince ikiside güldü.

"Minho"  "Hm?"  "Bir şey sorabilir miyim?" Minho başıyla onayladığında "Beni buraya nasıl getirdin?" Diye sordu. Minho'nun suratı asıldığında Chan anlamıştı. "Of Minho gerçekten benim için azar mı yedin?"diyip Minho'ya sarıldı ve başını göğsüne koydu.

"Chan orada benim yüzümden kaldın sayılır. Sana söylemeliydim kapının kapanacağını ama aklımdan çıkmış işte." Chan hafifçe Minho'nun kolunu cımırdığında Minho sessizce bağırıp Chan'a vurdu. "Ne cımırıyorsun!?" Dedi.

"Kendine kötü bir şey demeni yasaklıyorum tamam mı? Aklından çıkması senin suçun olduğunu göstermez. Hem burada seninle olduğum için mutluyum, ama bunun için azar yemeye gerek yoktu." Minho dudak büzdüğünde Chan gülüp Minho'nun dudaklarını öptüğü an içeriye annesi geldi.

Chan direkt geri çekilip yattı. "İyi misiniz oğlum?" Dedi. Minho şok olmuş ve donmuş dururken annesi elini salladığında kendine geldi. "Ha- ne- he evet iyiyiz anneciğim Chan biraz hasta olmuş o kadar" diyip hapşurdu. Chan ve annesi hep bir ağızdan "çok yaşa " dedi. "Sizde görün sizde.."

"Tamam o zaman iyiyseniz" diyip gitti. Chan ve Minho direkt göz göze geldiler. "Chan aklımı çıkardın."  "Benim aklım değil başka yerim çıktı korkudan." Minho gülüp Chan'ın boynuna sarıldı.

"Anneme bir şey dediniz mi?" Diye sorduğunda odasının kapısı açıldı. "CHAAANNN OĞLUM" diyip odaya daldı annesi. Minho direkt geri çekilip  sırtını döndü.

Chan'ın annesi yatağın ucuna gelip Chan'ın yüzünü tutup incelemeye başlamıştı. "İyi misin oğlum? Bir şeyin var mı? Canın bir şey istiyor mu?" Diye sorular sormaya başlamıştı.

Chan gülümseyip "Hayır anne tek istediğim Minho'yla olmak. Ben iyiyim" Chan'ın annesi Minho'ya baktığında Minho yorganın içine sıkışmış hafif titriyordu. Chan'ın annesi gülüp Chan'ın kulağına bir şeyler fısıldayıp gitmişti.

Minho utançtan yorganı kemirdiğinde belini saran eller karşısında yorganı daha da ısırmıştı. Chan çenesini Minho'nun boynuna koyup fısıldar şekilde "utandın mı?" Diye dordu. Minho'nun nefes sesleri ve kalp atışları hızlandığında "ı ı" dedi.

Chan Minho'nun boynunu öpüp "kulakların öyle demiyor ama?" Minho bir eliyle kulağını kapattığında Chan güldü. "Bir insanın utanması bile mi mükkemel olur ya"

Minho Chan'ı takmadığında Chan Minho'yu kendine çevirip bir elini Minho'nun yanağına koydu. "Sen böyle utanıp bana triplenirsen ben sana daha da aşık olurum" Minho'nun yüzüde kızarmaya başlayınca Chan iki eliyle de Minho'nun yüzünü tutup her yerini öpmeye başladı.

Minho gözlerini kapatıp Chan'ı engellemeye çalışıyordu. Chan en son Minho'nun dudağının öpüp bırakmıştı.

"Benim orada olduğumu nasıl anladın?" Minho Chan'ın elini yüzünden çekip tutmuştu. "Sunghoon sayesinde, ona mesaj atmasaydın anlayamazdım" dedi.

Chan gözlerini kapatıp Minho'ya yaklaştı "Sana sarılarak uyuyabilir miyim?" Diye sordu. Minho "ama annemler.." dedi. Chan umursamadan Minho'nun elini bırakıp kollarını beline doladı.

Yüzünü Minho'nun boynuna gizledi. Minho utanıp huylansa da ses etmeden o da Chan'a sarılıp gözlerini kapadı. "Beni kurtardığın için teşekkür ederim Minho" dedi sessizce Chan.

İkili derin bir uykuya daldıklarında ikisininde annesi onlarla konuşmak için odasına gelmişti. Tabii ki birbirine sarılan ve uyuyan iki kişi bulacaklarını tahmin etmemişlerdi.

İkisinin de annesi birbirine baktı, onlara baktı. "Bunu beklemiyordum"  "bende" onları rahatsız etmeden odadan çıkıp gitmişlerdi.

Çok geçmeden de Chan'ın annesi gitmişti. Minho neredeyse gece olmaya yakın Gözlerini açmıştı. Odasının karanlığından anlamıştı resmen ayı gibi uyumuşlardı.

Chan hala aynı pozisyonda uyuduğu için Minho Chan'ı rahatsız etmeden kolları arasından çıkıp kalkmıştı. Gece lambasını yakıp klimanın ısısını düşürmüştü.

Odadan çıkıp tuvalete gitti ve ardından mutfağa su içmek için gittiğinde annesininde orada olduğunu fark etti. "Uykunu aldın mı?" Diye sordu annesi. Minho başını sallayıp bir bardak alıp içini suyla doldurdu ve annesinin karşısına oturdu.

"Anlatacak mısın bana Minho?" Diye sordu. Minho suyundan bir yudum alıp annesine baktı. "Kızmayacaksın ama" Demişti. Annesi onayladığında Minho devam etti.

"Dün gece Chan beni dışarıya çağırdı. Bende annem izin vermez diyip reddettim ama sonra ikna etti. Kapıdan yavaşça çıkıp gittim, geri geldiğimde merdivenle odama çıktım. Chan'a da merdiveni geri koymasını söyledim ama kapının sıkıştığı aklımdan çıkmış.." Minho derin bir nefes verip devam etti.

"İnterneti kesilmiş bu yüzden onun haberini alamadım. Okulda ise Sunghoon sayesinde Chan'ın sıkıştığını anladım. Hızla eve gelip Chan'ı çıkardım ve işte sonrasını biliyorsun" dedi. Minho'nun annesinin yüzünden okunuyordu üzgün olduğu.

"Neden eve merdivenle girdin?" Diye sordu. Minho iyi bir yalan söylemesi gerekiyordu. "Çıkarken çıktım ama geri girerken illaha ses olur diye" cevabını verince annesi onayladı.

Minho'nun annesi ayağa kalkıp Minho'nun yanına geldi ve ellerini tuttu. "Özür dilerim sana kızdığım ve oraya kapattığım için.. bilerek yapmadığımı biliyorsun ama bunu bahane edemem. Bana hiç cevap vermedin Minho Hyunjin'e kızarken bile hiç cevap vermedin. Ama Chan söz konusu olduğunda gözlerindeki öfkeyi gördüm. Ondan hoşlanıyor musun?"

Minho anlık gelen soru ile şok olmuştu. Minho direkt "Hayır- hayır hoşlanmıyorum anne ne alakası var" dedi. Minho'nun annesinin yüzü düştüğünde "Minho yüzün bembeyaz oldu korkudan. Duygularını hep böyle belli ederdin be oğlum.. aşık olmaktan korkmana gerek yok Minho cinsiyeti ne olursa olsun."

Minho başını eğip sessizce "seviyorum anne. Hemde çok seviyorum. Sevmek az kalır onun için, aşığım ona. Beni çok mutlu ve huzurlu hissettiriyor." Annesi gülümseyip Minho'ya sarıldı. "Peki o senin için ne hissediyor?" Minho düşündü. "Normalde Chan'ın da sinir sorunları var aslında ama benim yanımda unutuyor hatta hiç aklına bile gelmiyor."  "Yani o da sana aşık ha?" Minho'nun kulağının kızardığını gördüğünde gülüp  "Tamam tamam utanma" dedi.

Annesi geri çekildiğinde "beni çok iyi tanıyorsun.." dedi Minho çekingence. "Oğlumsun tabii ki bilicem" dedi.

Minho ve annesi bir süre beraber sohbet ettikten sonra Minho odasına döndü. Chan'ın hala uyuduğunu gördüğünde kendine kıyafet hazırlayıp duşa girdi.

Bir kaç dakika sonra Minho'nun annesi İkisine de yemek hazırlarken bağırışmalar duydu.

"ULAN CHAN SAPIK MISIN!! ÇIK LAN DIŞARI"    "AH-!"    "MANYAK KAPIYI ÇALSANA!?"     "ÖZÜR DİLERİM AMA KAFAMA ŞAMPUAN FIRLATMANA GEREK YOKTU.."

otobüs vs akraba / Minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin