otobüs vs akraba / Minchan

Bakirlik

"Bana kanıtlamak için ne yaptığın fark etmez Minho. Kötü bir niyetin olmadığını biliyorum bu yüzden sana günlüğüm için kızmadım. Başkası olsaydı cenazisini çıkarmıştım belki ama ben sana kıyamıyorum. Eğer dersen "ya siktir git ağzıma sıçtın" dersen haklısın. Ne kadar o ben olmasam bile.."

Minho ne diyeceğini bilemediği için başını eğmişti. Chan gülümseyip Minho'nun alnını öptü. "Sen böyle masum durursan ben sana hiçbir şey yapamam ama" Minho Chan'a baktı. "Ne gibi bir şey?"

Chan'ın o şeytani sırıtışını görmezden gelmeye çalışmıştı. "İznim var mı?" "Neye?" Chan yüzünü Minho'ya yaklaştırdı. "Sana her hangi bir şey yapmam dışında?" Minho içinden 'aha gitti bakirliğim gitti, gitti, gitti..' diye hüzünlendi.

Minho onayladığında Chan sol eliyle Minho'nun belinden tutup kendine çekti. Chan ona yaklaştığında direkt olarak gözlerini sımsıkı kapadı.

Boynunda Chan'ın dudaklarını hissettiğinde huylanıp boynunu gizlemeye çalışmıştı, ama bir yandan da hoşuna gitmişti.

Chan Minho'nun boynunu emmeye başladığında Minho'nun vücudunu yere yatırmış, çenesinden tutup başını yukarıya kaldırdığında, kendine daha geniş bir alan açmıştı.

Chan sert bir hal aldığında Minho'nun ağzından hafif mırıldanmalar çıkmaya başlamıştı. Elleri tutulmuş gibi gram oynatamıyordu. "Chan." Chan sol elini Minho'nun tişörtünün içine sokup belini okşamaya başlamıştı.

"Chan." Chan boynundan yavaşça Minho'nun dudaklarına çıkıyordu. Çenesine geldiğinde Minho başını çevirip elini Chan'ın göğsüne koyup itmişti. "Chan, yeter."

"İznim yok mu?" Minho reddedince Chan geri çekildi. Minho hala boynunda Chan'ın dudaklarını hissettiği için boynunu omuzu ile gizliyordu. "O kadar huylandın mı?"

"Huylandım tabii ki. Her gün bunu yaşamıyorum ya Chan"

Chan esneyip Minho'ya baktı. "Gel iki soru kalmış zaten şunu da anlatayım uyuyalım" Minho boynunu tutarak oturur pozisyona geldi. "OFF Chan ya!" Minho sinirli sinirli deftere baktı.

Chan gülüp Minho'ya anlattıktan sonra beraber uyumaya gittiler.

Ee tabi minho nereden bilsin tekrardan rüyasına gireceğini?

Minho içeride otururken Chan bir an da sinirli şekilde yanına gelmişti. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Minho Chan'a baktığında Chan'ın Minho'nun bileğinden tutup kaldırması bir olmuştu.

Chan Minho'yu banyoya sokup kapıyı kilitledikten sonra duşakabine sokmuştu. Minho'yu duvarına arasına sıkıştırıp ruhuna bakmaya başlamıştı.

"Chan? İyi misin sen?" Chan gülüp Minho'nun çenesini tuttu. "Ben iyiyim ya sen iyi olabilecek misin?" Minho arkasında duvar olmasına rağmen geri gitmeye çalışmıştı.

"Ne d-" Minho sözünü tamamlayamadan Chan'ın dudağına yapışması bir olmuştu. Minho gözlerini büyütüp Chan'ı itmeye kalkışmıştı. Fakat Chan Minho'nun iki elinide tutup duvara yaslamıştı.

Chan Minho'yu sertçe öperken Minho pes edip durmuştu. "Senin bana ait olman kadar büyüleyici bir şey yok Minho.."

Minho olduğu yerde şok olmuş dururken Chan tekrar dudağına hamle yaptığında Minho başını çevirdi. "Yeter. Bırak beni.."