Teneffüste Chan uyuyan Minho'yu dürtüyordu. "Hmm!?" "Kalksana" Minho öfleye pöfleye başını kaldırıp Chan'a baktı. "Ne?" Chan elini Minho'ya doğru uzattı. "Bir gel bir şey demem lazım"
Minho Chan'ın eline baktı ama elini tutmadan kalktı. "Umarım zamanımı boşa harcamazsın" dedi. Chan bir şey demedi ve sınıftan çıkıp terasa çıktı. Terasta kimse yoktu şansına.
Chan geçen oturdukları yere oturunca Minho'da yanına oturdu. "Ee ne diyeceksin?" Chan biraz sessiz durup gökyüzünü izledi. Ardından Minho'ya döndü.
"Gözlerini kapatır mısın?" Minho kaşlarını çattığında "Yapma şunu sadece gözlerini kapat bir şey yapmayacağım söz veriyorum" diyip serçe parmağını kaldırdı.
Minho göz devirip gözlerini kapattı. Chan elini indirip Minho'nun boynuna yaklaştı ve çaktırmadan Minho'nun kokusunu iyice içine çekti. Chan anlamasın diye de sessizce kalkıp yavaş yavaş yürümeye başladı.
"Açayım mı?" "Hayır bekle" diyip kaçıp gitti. Minho biraz daha bekledikten sonra "Sıkıldım ama ne yapıyorsun be" dedi. Hiç ses gelmeyince sorgulamadan durmaya devam etti.
Chan sınıfa dönüp Sunghoon'un yanına oturdu. "Sunghoon" "Hm?" Chan derin bir nefes verdi hafif sinirle. "Odama Minho girmiş eminim. Odamdaki kokuyla aynı kokuya sahip"
Sunghoon garimser şekilde Chan'a baktı. "İyi de Minho'yu sevmeyen sensin? Nasıl huzur veriyor?" Chan üzgün ve karışık bir duygu içinde bakıyordu. "Bilmiyorum Sunghoon dün sinir içindeyken odama girdiğim andan beri içimde hiç sinir yok, yani Minho'nun kokusunu duyduktan sonra.."
Sunghoon kendi başını kaşıdı. "Hoşlanıyor musun ondan?" Chan direkt sinirli bakınca Sunghoon dudak büzdü. "E duvarında fotoğrafları var ama hem seven insan öyle hisseder."
"Sen sanki çok biliyorsun aşk hayatını! Hem ben gay değilim" Sunghoon tam bir şey diyecekken "Sunghoon!" Diye bir ses geldi. Sunghoon tam kalkacakken Chan'a "kızlarıda sevmiyorsun hatırlatayım.." diyip tıpış tıpış Hyunjin'in yanına gitti.
Chan onları izledikten sonra Minho'nun hala olmadığını fark etti. "Hala bekliyor mu bu?" Diyip terasa çıktı. Gerçekten hala bekliyordu.
"Chan açayım mı..?? Çok sıkıldım." Chan Minho'nun yanına geldi. "Aç" dedi. Minho gözlerini açıp fazla ışıktan gözlerini kıstı. "Eee? Ne yaptın?"
Chan Minho'nun gözlerinin içine bakınca Minho olduğu yerde ufacık kalmıştı."Hiçbir şey yapmadım. Sana söyledim bir şey yapmayacağımı" "ruhuma bakmazsan sevinirim" dedi Minho.
Chan hala bakmaya devam edince Minho konu değiştirdi. "Bugün değişiksin?" "Sende?"
Chan Minho'ya biraz yaklaşınca Minho sırtını yasladığı duvarda dikeldi. "Minho" Minho'nun gözleri titremeye başlamıştı. "Sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyle tamam mı?"
Minho olumlu baş sallayınca Chan biraz daha yaklaştı. "Odama girdin mi?" Minho sorudan sonra bir kaç kez göz kırpıp gözlerini kaçırdı. Nefes sesleri ve kalbi hızlanmıştı.
Chan ellerini Minho'nun yanaklarına koydu. "Minho gözlerime bak ve doğruyu söyle kızmayacağım" Minho'nun kalbinin sesini duyunca Chan sağ elini Minho'nun kalbine koydu.
Chan şefkatle gülümseyip "Of bayılıyorum sana. Nasıl kızayım ben sana?" Cümlesinden sonra Minho kaşlarını çattı ve Chan'a baktı. Chan'ın gamzelerini gördüğünde içi kıpır kıpır olmuştu.
Sol elini Chan'ın elinin üstüne koymuştu. "Chan biliyorum girmemem gerekiyordu.. içimdeki intikam duygusu girmek istedi ve girdim işte.. özür dilerim gerçekten." Chan'ın yüzündeki mutluluk hiç bozulmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
otobüs vs akraba / Minchan
AksiMinho ailesini, akrabalarını çok seven biriydi. Onlar gecenin köründe Minho'yu çağırsalar bile Minho yine de giderdi. Onları çok seviyordu fakat akrabaları biraz baskıcı insanlardı, Onun dışında çok iyi insanlardı. Yine teyzesinin Minho'yu çağırdığı...