Duşa kabin için adalet

113 10 34
                                    

Sunghoon sınıfta tek başına kağıttan bir şeyler yaparken ellerine yapıştırıcı bulaştırdığı için lavobaya gitti. Musluğu açtığında su akmıyordu. "OFF gene mi spor salonuna gidicem!" Dedi sinirle ve spor salonuna gitti.

Oradaki musluklarda da su olmadığı için mecbur duşa kabinlerin oraya gitti. Tam birine girecekken duyduğu inilti ile yerinde kalakaldı.

Minho'nun sesine benzeyen biri sessizce inilti çıkarırken sanki birisi yiyişiyormuş gibi seslerde çıkıyordu. Sunghoon ağzını bir karış açtı, şokla dinlemeye devam etti.

"İz çıkaracaksın." Dedi Minho. "Kimse bakmaz orana" Diye yanıt verdi Chan. Sunghoon kaşlarını çattı ve beyninde hayal etmeye başladı. Ne yaptığını fark edince direkt başını iki yana salladı.

"Chaaan!" Nefes verme sesi geldi. "İki dakika da dayanamıyorsun" dedi Chan. "İz çıkaracaksın diyorum ya"  "kim bakacak ya!" Minho öfledi ve kabinin açılma sesi gelince Sunghoon direkt önünde duran kabine girip kapıyı kapattı.

Minho boynunu tutarak Chan'a baktı. "Sürekli bir şeyler ayağına beni kandırma" dedi. Chan kollarını birbirine dolayıp göz devirdi. "Bu daha hiçbir şey Minho"

Minho Chan'a yüz yapıp gittiğinde Chan'da gülüp peşinden gitti.

Sunghoon yaşadığı travmayı atlatmaya çalışırken bir yandan da ağzını kapamaya çalışıyordu.

Ağzını kapatmayı başardıktan sonra kabinden çıktı. Hiçbir şey yapmadan direkt sınıfa gittiğinde Chan ve Minho gülüp konuşuyorlardı.

Chan Sunghoon'a dönüp "ne bu hal la?" Dedi. Sunghoon çaktırmamaya çalışıp "Ne varmış halimde?" Dedi. "Yüzün kıpkırmızı olmuş?" Sunghoon yutkunup yüzüne dokundu, yanıyordu suratı.

"Bilmiyorum kii.. ellerimi yıkamaya gittim ama sular yoktu bende geri döndüm."  Chan sorgular gibi baktıktan sonra "duşların orada var" dedi.

Sunghoon gergince gülümseyip sınıftan gitti. "Hyunjin mi bir şey yaptı acaba?" Diye düşündü Minho.  "Sanmıyorum bugün hiç Hyunjin sınıfa gelmedi çünkü" Minho omuz silkip telefonuna bakmaya başladı.

"Keşke biraz daha dursaydık" diyip Minho'nun boynuna dokundu. Minho sinirli sinirli bakıp Chan'ın elini itti. "Köpek benim ailem var ha" dedi. Chan Minho'ya yaklaşıp boynunu öptü "o kadarda belli olmuyor." Dedi.

Minho panikle "GÖZÜKÜYOR MU!?" Dedi. Chan sanırım öldüm gülüşü attı. Minho cebinden aynasını çıkarıp baktığında Chan'ın dediğini onayladı. "Ulan Chan."

"Minho.."  "Ulan Chan.." Chan yavaşça sırasından kalkarken "ULAN CHAAAAANNN!!!" Diye bağırıp Chan'ı okulun bahçesinde kaç tur bilinmez kovalamıştı.

Chan en son kaçacak yer bulamadığı için öğretmenlerin araba ile girdiği çıkış kapısından hızla koşarak çıktığında güvenlik "OĞLUM NEREYE!?" Diye bağırdı.

Arkasından Minho koşarak çıktığında "Kimse beni siklemiyor." Dedi güvenlik.

"BENDEN KAÇAMAZSIN CHAN!" Yoldan geçen insanlar garip garip koşan ikiliyi izlerken Chan bilmediği bir sokağa girip saklandı. Minho sokağa girip durdu. Nefes nefese dizlerini tuttu. "Kaçamayacaksın Chan pes et!" Dedi.

Chan sessizce durdu. Minho olduğu yerde bekliyordu. "Eğer çıkarsan sana ödül veririm" Dediği an Chan saklandığı yerden tıpış tıpış Minho'nun yanına geldi.

Minho gözlerini kısıp somurttu. "Gerçekten mi?" Chan gülümseyip başını aşağı yukarı salladı. Minho kollarını birbirine dolayıp Chan'a baktı. "Ödül felan yok sana köpek" dedi.

otobüs vs akraba / Minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin