Fincan

22 21 3
                                    

Her gün başka bir günün devamıydı sanki yeni bir gün diye uyanmıyordu kimse. Gecelerimiz gündüzlerimiz birbirine karışmıştı. Yine bir gece ben ve arkadaşlarım evde toplanmış oturuyorduk. Gecenin o saatinde iyi saatte olsunlardan konuşmaya başlamışlardı. Konuyu kapatmalarını istedim ama ısrarla devam ettiler.
Topluluk hâlinde bir şey olmayacağını zannediyorlardı. Ama yanılıyordular elbet tek kalacaktılar ya!

Aralarında çok cesaretli bir çocuk vardı. Ruh çağıralım, dediğinde güldüm. Bu saatte ne ruhu gelecekmiş diye alayla bakıyordum arkadaşlar masayı kenara çekip halıya oturdular. Lambayı söndürüp mum yakınca hepsi birden tuhaf hareketler yaparak ruh çağıracaklarına inanıyordu. Ne fincan yerinden oynadı ne de garip bir olay oldu. Bir süre beklediler. Ruh falan geldiği yoktu. En son dayanamadı birisi.

"Ya öf olmadı!" dedi. Fincana abanıp kaldıracaktı ki ötekisi engel oldu. "Ya dur gelir belki!"

Ruh gelse altına kaçıracak birkaç asalak ortamda cesur davranması o kadar sahteydi ki kanım donmuştu resmen. Tekrar denediler yine olmadı. Nihayet umudunu kesince böyle şeylerin hurafe olduğunu söyleyip kalktım. Ben onlara onlarda bana gülüyordu.

"Ruhunuz gelmedi işte kaldırın şu saçmalıkları!" dedim. Lambayı açıp ortamı dağıttım. Fincanları mutfakta bırakıp odaya döndüğümüzde oda arkadaşım çoktan yerlerimizi sarmıştı. Her zaman olduğu gibi koltuğa serilmiş yatağıma uzanıp lambayı söndürdüm. Saat zaten geçti. Hemen gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım fakat nafile. Uykuyla uyanıklık arasındaydım sanki bir aralık gözlerimi açıp yorganı ittirdim. Ne vardı sanki gece vakti kahve içecek! Saçlarımı toplayıp yatağa tekrar uzandım. Bütün uykum kaçmıştı. Biraz karanlıkta oturup gözlerimi yumdum işte ne olduysa ondan sonra olmuştu. Mutfaktan sesler geliyordu. Oğuzhan'ı dürttüm. Ama cevap vermek yerine omuzunu silkip tekrar uykusuna devam etti. Lambayı açıp mutfağa gittiğimde fincanın kendiliğinden hareket ettiğini gördüm. Nutkum tutulmuş gibi olduğum yerde kalakaldım. Fincan yere düşüp parça parça olunca mutfağın lambası söndürülmüştü. Hızla arkamı dönüp baktım. Çağırdıkları ruh beni bulmuştu. Hem de herkes uyurken!

Korku ÇarhıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin