3. Sessiz Çığlıklar

202 22 94
                                    

Bağırarak değil, sessiz olan
çığlıklar can yakar

🎶 Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım

🌑🌑

Dünden sonra biraz olsun daha iyiyim. Ulaş herhangi bir şey yazmamıştı, yazsaydı da nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum.

Anlatırsan geçer derlerdi, benim hiç geçmedi, çünkü ben hep sustum. Belki de susturuldum.

Ulaş'a anlatmak istedim ama bu düşünceden hemen vazgeçtim. Ona güvenmiyordum, yeni tanıştığımız bir insana güvenmek yapılacak en büyük yanlış olurdu. Güven, kazanılması en zor olan duyguydu. Bazı insanlar o güveni ezer geçerdi, bazıları da yeniden inşa ederdi.

Merdivenlerden inip kantine doğru yürüdüm. Önümdeki kişileri bekledikten sonra sıra bana geldi. Soğuk bir su aldıktan sonra bahçeye ilerledim.

"Deniz!" Adımı bağıran ses duraksamama neden oldu. Bu sesin sahibini tahmin edebiliyordum.

Adımı söyleyerek peşimden geliyordu. Adımlarımı daha da hızlandırıp aramızdaki farkı açmak istedim. Ben hızlandıkça o da adımlarını bana uydurarak bana

Ağaçlardan birinin altına geçip oturdum. Ulaş'a bakmak istemediğim için kafamı aşağı doğru eğdim. Dizlerini kırarak hemen önüme oturdu.

Yumuşak bir sesle "Anlatmak istersen dinlerim, istemezsen de birlikte susarız."

Anlatmadım. Israr etmedi, niye anlatmıyorum diye beni yargılamadı. Sadece sustuk, birlikte sustuk. O an birlikte susmak için birine ihtiyacım olduğunu anladım.

Anlatmak kolaydı. Anlatırdın, iyi veyahut kötü bir şekilde çözüm bulunurdu ve biterdi. Susmak öyle değildi, her şey kendi içinde kalırdı, kimseler bilmezdi. O yüzden susmak zordu, o benimle zoru denedi ve başardı.

İyi ki dedim, iyi ki o kağıtta senin adın çıkmış Ulaş Akçatepe.

Her zaman çok uzun olduğundan şikayet ettiğim 10 dakikalık teneffüs bir çırpıda geçmiş gibiydi, zil sesini duymam ile bunu idrak ettim. Önce kendi ayağıya kalkıp üzerini silkeledi sonra kalkmam için elini uzattı. Önce karşımda duran Ulaş'a sonra uzattığı eline baktım. O bana susmak gibi bir ödül vermişti karışık olarak elini tuttum.

"Her zaman yanında olurum. Arkanda değil, hemen yanında."

Kurduğu sözcükler kalbimi sıcacık yaptı. Bu his çok yabancı ama bir o kadar da güzeldi.

🌑🌓

Aklıma geldiğinde hâlâ daha hafif ama içten bir tebessüm ediyordum. Tebessüm etmeyi özlediğimi farkettim. Bir insanın tebessüm etmeyi özlemesi garip sayılabilirdi ama öyle değildi, uzak kaldığımız duyguları hep özlerdik.

Emel Hocanın tahtaya yazdığı soruyu defterime yazmaya başladım.

0 ≤ x ≤ 3π / 2 olmak üzere, |sin x| = cos (50°) eşitliğini sağlayan x değerlerin toplamı kaçtır?

Sorunun çözümünü yazdıktan sonra sessizce hocanın çözmesini bekledim. Emel Hoca sorunun çözümünü detaylı bir şekilde anlattıktan sonra soru yazmaya devam etti. Ders bu şekilde geçti.

Bazı kişiler bir sonraki ders deneme olacağımızı söylüyordu. Denemeler benim için oldukça önemliydi. Başarımı ya da en korktuğum şey olan başarısızlığımı görebiliyordum.

Evet başarısız olmaktan korkuyordum. Sanki hiç hata yapamaz gibi, her zaman en iyisini yapmam gerekli gibi hissediyordum.

Hocanın içeri gelmesi ile sessizce yerime oturdum. Önüme konulan optiği doldurarak derin bir nefes aldım.

🌑🌑

Elimde sıkı sıkı tuttuğum denemem vardı, iyi geçmemişti. Baştan aşağı titriyordum. Verecekleri tepki beni çok korkuyordu.

Çantamdan çıkardığım anahtar ile kapıyı açıp içeriye geçtim. Annem ve babam henüz eve gelmemişti. Odama gidip ders çalışmaya başladım. Bir sonraki denemeyi iyi yapmam gerekliydi.
Ders çalışıp soru çözerek geçirdiğim zaman sonunda kapı sesi açıldı. Bir süre gelen sesleri dinleyip gelen kişinin kim olduğunu anlamaya çalıştım, adım seslerinden gelen kişinin annem olduğunu anladım.

"Denizz!" Annemin bağıran sesi ile korku bütün vücudumu esir aldı.

Ayağıya kalkıp odamın kapısını yavaşça açtım. Sıktığım yumruklar yüzünden parmak boğumlarım acımaya başlamıştı.

Babam elinde parçalayacak gibi sıktığı telefon ile koltukta oturuyordu. "Biz seni boşuna mı okutuyoruz?" dedi bağırarak.

"Özür dilerim."

Başarısızın teki olduğum için, sizi hayâl kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.

"Ne özürü lan, bu deneme sonucu ne?"

"Dikkatim dağıldı. Zordu."

Benim seviyemde olan biri için zor değildi, dikkatim dağıldığı için yapmamıştım.

Anneme doğru dönüp "Bak Nefal kızının dikkati dağılmış," dedi sinirle.

Annem yine sustu, konu ben olduğumda hiç konuşmazdı.

"Bir daha olmaz," dedim kısık bir ses ile.

"Kes sesini, cevap verme. Böyle bir sonuç yapıp nasıl cevap verirsin," dedi.

Sustum, Deniz hep susar zaten.

Bir ihtimal beni savunur diye anneme döndüm ama annem suratıma bile bakmadı.

Küçükken anneme benzemekden, onun gibi olmaktan hep korkardım. Korktuğum şey gerçekleşmeye başladı, ben annem gibi oldum. Bazen bunu inkâr etmek istiyorum, sen onun gibi değilsin diyorum ama olmuyor. Korkup kaçdığımız her türlü şey yıkılmaz bir duvar gibi karşımıza çıkıyor.

Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak hızla odama ilerledim. Babam ardımdan laf söylemeye devam ediyordu.

"Senin ders çalışmaktan başka ne gibi bir görevin var! Tek yapman gereken adam gibi çalışmak."

Bana karşı sarf ettiği iğrenç cümleleri duymamazlıktan gelmeye çalıştım ama olmadı. Söylediği her şey beynimin içinde yankılanıyordu.

Kitaplığımın yanına dizlerimi çöküp her zaman yaptığımı yapmaya başladım. Dört saniye burnundan nefes al. Yedi saniye tut. Sekiz saniye ver. Biraz sonra nefes alışverişim düzene girmişti. Bunu bana Hakan öğretmişti. Bir kere onun yanında ağlama krizine girmiştim ve şu anki olduğum gibi olmuştum, elimden tutarak bunları benimle birlikte yapmıştı, o benim için sadece bir kuzen değil daha fazlasıydı.

Sürekli aynı şeyleri yaşamaktan, üzerime kurdukları o baskından o kadar yorulmuştum ki.

Yaşamak istediğimiz değil mahkum olduğumuz o hayatı yaşıyorduk.

Gün böyle bitti. Deniz onlar mutlu olup, kendisi ile gurur duysun diye her şeyi yapmaya devam edip sesini çıkarmadı.

Benim klâsik hayatım böyleydi. Onların istediği gibi yaşamak.

🌑🌑

Deniz'im, kırık kızım benim. Kendi dışında herkesin istediğini yapıyor.

Ulaş'ın dediği gibi bazen susmaya ihtiyaç duyarız.

Şu an çok bir kitlem yok ama ileride bunun olacağına inanıyorum o yüzden size minicik bir not yazmaya karar verdim. Hepiniz istediğiniz her türlü şeyleri başaracak güçtesiniz ve asla başarısız değilsiniz. Sadece biraz inanç ve çaba gerekiyor. Hepinizi çok seviyorum.

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Twitter solukcicekk

Instagram solukcicekkk

Tiktok solukcicek

Oy verip yorum yapmayı unutmayın, sizi seviyorum.

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin